Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, okul öncesi oyun çocuğu, okul çocuğu, ergenlik, hatta azalmakla birlikte yetişkinlikte de görülen, hayatı oldukça zorlaştırabilen bir durumdur.
Sadece dikkat eksikliği, sadece hiperaktivite görülebileceği gibi genelde ikisi birlikte görülür.
Dikkat ve konsantrasyon gerektiren şeylere odaklanma zor olur, dikkat çabuk dağılır, tekrar toplamak zorlaşır: Ders çalışma, herhangi bir şeyi öğrenme, karşıdakini dinleme gibi.
Hiperaktivite (Aşırı hareketlilik) ise uzun süre yerinde duramama, oturamama, otursa bile kıpır kıpır olma, kısa sürede kalkma, dolaşma, özellikle küçük çocuklarda ebeveylerin tabiriyle "koltuk tepelerinde gezme" gibi davranışlar olarak görülür.
Bunlara ek olarak bir de dürtüsellik görülebilir: Aklına geleni o anda yapmak isteme, kendini frenleyememe. Bu istekler mantıksız, kendine, başkasına ya da eşyalara zarar verme şeklinde de olabilir.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, özellikle okul çağı çocuklarında sorun olarak görülmeye başlanır. Öğretmen çocuğun yerinde durmadığından, dersi dinlemediğinden, arkadaşlarıyla uyum sağlayamadığından şikayet edebilir.
Ders başarısı ilk birkaç sınıfta fazla etkilenmeyebilir ya da çocuk hemen birinci sınıfta da arkadaşlarının gerisinde kalabilir. İlerleyen sınıflarda dersler ağırlaştıkça öğrenme daha da zorlaşabilir.
Peki, sebebi nedir? Doğum öncesi (Genetik geçiş, anenin madde, alkol, sigara ya da ilaç kullanması, Down Sendromu gibi kromozom anomalileri...) doğum sırası (Zor doğum, doğum sırasında oksijensiz kalma, erken doğum...), doğum sonrası (Kafa travması, bazı hastalıklar, demir eksikliği, kurşun zehirlenmesi...) sebepler olabilir.
Tedavi edilmezse, ders başarısı, okul ve akranlarla uyum, sınavlarda potansiyelini ortaya koyma konularında, büyük bir ihtimalle olumsuz etkiler olacaktır. Yetişkinlikte iş ve sosyal çevreyle ilgili sorunlara sebep olabilir.
Tedavisi ise ilaç ve/veya terapi desteği ile olabilir.
