Kıskanmak ve sonrası

Kıskanmak aslında, her insanın az çok yaşadığı bir duygudur. Çeşitli şekillerde ve durumlarda görülebilir.

Kıskanmak ve sonrası

Kıskanmak aslında, her insanın az çok yaşadığı bir duygudur. Çeşitli şekillerde ve durumlarda görülebilir.

Gıpta etmek "Onda var, keşke bende de olsa!" ise kıskanmak "Onda var, bende yok, onda da olmasın!" şeklinde ifade edilebilir.

Ve kıskançlığın türleri... Anne-babanın ilgisini, eşi, başarıyı, kendisinden daha iyi olunmasını, başkalarında olup kendinde olmayan maddi ya da manevi değerleri...

Her insan kendisi için tek ve kendisinin en kıymetlisidir. O en kıymetlinin "en" olmasını istemek de anlaşılabilir aslında: En sevilen evlat, en iyi çalışan, en güzel/yakışıklı, en başarılı öğrenci...

Çünkü ömrümüz boyunca kendimize yatırım yapıyoruz, çabalıyoruz, sorunların üstesinden gelmeye çalışıyoruz ve sonucunda bunun karşılığını almak istiyoruz.

Ama her insanın özgürlüğü, nasıl ki başkalarının özgürlüğünün başladığı yerde bitiyorsa, gıpta etmek ya da kıskanmak, bize ve başkasına zarar vermiyorsa kabul edilebilir.

Evet, bu durum daha planlı çalışmanıza, daha verimli olmanıza, kendinizi geliştirmenize sebep olabilir ve bunu kendinizin ve başkalarının iyiliğine de kullanabilirsiniz. Rekabet, abartmamak kaydıyla insanı motive edebilir.

Ama zarar verme isteği ve eylemine sebep olan kıskançlık asla kabul edilemez. Dinlerde, ahlakta, kanunda istenmeyen bir durumdur.

Kıskançlık yüzünden eşi öldürmek, arkadaşının kuyusunu kazmak, iftira atmak, sürekli dedikodusunu yapmak hiç de azımsanmayacak kadar çok görülen olaylardır.

Diğer taraftan, birini kıskanıp tadın tuzun kalmaması, uyuyamamak, sürekli takip etmek, kendini onunla kıyaslamak da yaşamı oldukça zorlaştıracaktır.

İşin bir de paranoya gibi hastalıklarda sadece aşırı şüphecilik ve o şüphenin gerçekliğine inanma ve aşırı kıskanma boyutu var ki, kesinlikle psikiyatri uzmanına başvurulmasını gerektiren bir durumdur.

Onun dışında kişi, takıntılı bir şekilde kıskançlık yaşıyor ve baş edemiyorsa da bir terapist desteği alması gerekir.

 

Bu makale 24 Haziran 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Hatice Zengel

1975 Adana doğumluyum. Liseyi Adana Kız Lisesi'nde okudum. 2000 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Psikoloji Bölümü'nü bitirdim. Yaklaşık üç yıl özel eğitim merkezlerinde çalıştıktan sonra 2002 yılı Ekim ayında  Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ne atandım. Dört yıl Üniversitenin Zihin Engelli Çocuklar Merkezi'nde çalıştıktan sonra Sağlık Bakanlığı kurumlar arası geçiş sınavıyla atandığım Kütahya Evliya Çelebi Devlet Hastanesi'nde dört yıl, iller arası geçiş kurasıyla atandığım Osmaniye Devlet Hastanesi'nde bir buçuk yıl çalıştım. Şubat 2012 tarihinde atandığım Dr Ekrem Tok Adana Ruh Sağlığı Hastanesi'nde yaklaşık 10 yıl çalıştıktan sonra devlet memuriyetinden ayrılıp kendi ofisimde çalışmaya karar verdim. 2022 Ocak ayı itibariyle kendi ofisimde danışanlarımı almaya başladım. Web Sitesi: Psk. Hatice Zengel İlgi ...

Etiketler
Kıskanmak
Psk. Hatice Zengel
Psk. Hatice Zengel
Adana - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube