Doktorsitesi.com

DEPRESYON

Uzm. Dr. Özlem Öztürk
Uzm. Dr. Özlem Öztürk
25 Temmuz 202535 görüntülenme
Randevu Al
Depresyon sözcüğünün Latince kökü “depresus” dur; aşağı doğru bastırmak, çekmek, bitkin gamlı-kederli olmak anlamına gelir. Tıbbi terminolojide “çökkünlük” olarak ifade edilir. Depresyon hem ülkemizde, hem de dünyada önemli bir toplum sağlığı sorunu konumunda halk sağlığını dünya ölçeğinde en çok tehdit eden sorunların başında gelmektedir.
DEPRESYON

Yüksek yaygınlık dışında tanı güçlükleri içermesi, kronikleşme riskinin ve intihar davranışı sıklığının artması, yarattığı yeti yitimi ve ekonomik sonuçlar depresyon önemini giderek arttırıyor. Depresyon vakalarının en az yarısı tanı konamadığından dolayı tedavi edilemiyor. Tedavi edilemediğinde depresyon’un şiddeti artabilir ya da intihar ile sonuçlanabilir. DSÖ, depresyonun yaygınlığının yetişkin nüfusta %5 civarında olduğunu belirtmiştir. Dünya sağlık örgütü-global hastalık yükü 2020 öngörüsüne göre İskemik kalp hastalıkları sonra sağlığımızı en çok tehdit eden hastalık olarak 2. Sırada M. Depresyon yer alacaktır.

Depresyon çeşitli şekillerde karşımıza çıkabilir. Unipolar Majör depresif bozukluk, Distimik bozukluk, Bipolar bozukluk'taki depresyon, genel bir tıbbi duruma bağlı depresyon, depresyonlu uyum bozukluğu, premenstrüel disforik bozukluk, minör depresif bozukluk bunlardan bazılarıdır.

Depresyon kişinin kendisini hemen her gün süren, çökkün-üzgün hissettiği, sinirli olabildiği, uyku-iştah değişiklikleri yaşadığı, insanlardan uzaklaşıp içe kapandığı, özgüvenini kaybettiği, değersizlik suçluluk hissettiği, hayattan zevk alamadığı, halsiz bitkin yorgun olduğu, karamsar düşündüğü, alıngan olduğu, karar veremediği, dikkatini toplayamadığı, bazen keşke ölsem de kurtulsam diye düşündüğü, günlük işlerini sürdüremediği, en az 2 hafta süren, ilişkileri ve işlevlerini bozan bir dönemdir.

Maalesef hastaların % 25’i etkili bir tedaviye ulaşabilmektedir. Etkili tedaviye engel olan etkenlerin başında kaynak yetersizliği, yeterince eğitilmiş sağlık personeli olmayışı ve psikiyatrik hastalıklarla ilgili toplumda damgalanma riski nedeniyle tedaviden kaçma gelmektedir.

Depresyon toplum hayatımızı tüm alanlarda olumsuz yönde etkiler. Artan intihar olayları, konsantrasyon bozulmasına bağlı oluşan ölümcül kazalar, alkol ve uyuşturucu tüketiminin artması, verimlilik azalması ve kariyer kaybı, okul performans kaybı, aile parçalanmaları, iş kazalarında artış, depresyon sonucu kalp-damar sistemini ilgilendiren veya benzeri bedensel rahatsızlıkların artışı bunlardan bazılarıdır.

Tedavi sonuçları çok iyi olan bu hastalıkta hem ilaç tedavileri hem psikoterapiden yararlanılır.

Yazar Hakkında

Uzm. Dr. Özlem Öztürk

Uzm. Dr. Özlem Öztürk

Uzm. Dr. Psikiyatr. Özlem Öztürk 1972’de Ankara’da doğdu. İlköğretim ve lise eğitimini TED Ankara kolejinde, lisans eğitimin Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlayıp 1996 yılında “Tıp Doktoru” unvanını aldı. Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesinde başladığı Aile Hekimliği asistanlığını, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başarıyla tamamlayarak 2000 yılında “Aile Hekimliği Uzmanı” oldu. Aile sağlığı, çocuk ve ergen sağlığı, kadın ve erkek üreme sağlığı, erken teşhis ve danışmanlık hizmetleri sunan Edirne Ana Çocuk Aile Sağlığı merkezinde 1 yıl çalıştıktan sonra 2 yıl süreyle Edirne Devlet Hastanesi Acil Servisinde Aile Hekimliği Uzmanı olarak çalıştı. Ardından Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde psikiyatri ihtisasına başladı ve başarıyla tamamlayarak 2009 yılında “Psikiyatri Uzmanı” oldu. Psikiyatri Uzmanlık eğitimi esnasında Bilişsel Davranışçı Psikoterapi teorik ve süpervizyon eğitimlerini tamamladı.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.