Doktorsitesi.com

COVİD-19 SALGINI SIRASINDA BOZULAN RUTİNLER VE RİTÜLELER; GÜVENLİ SIĞINAKLARDAN UZAKLAŞMANIN KEDERİ

Prof. Dr. Seher AKBAŞ
Prof. Dr. Seher AKBAŞ
21 Eylül 202285 görüntülenme
Randevu Al
COVİD-19 SALGINI SIRASINDA BOZULAN RUTİNLER VE RİTÜLELER; GÜVENLİ SIĞINAKLARDAN UZAKLAŞMANIN KEDERİ
COVİD-19 SALGINI SIRASINDA BOZULAN RUTİNLER VE RİTÜLELER; GÜVENLİ SIĞINAKLARDAN UZAKLAŞMANIN KEDERİ

Aile yaşamındaki “rutinler" ve "ritüeller" ne anlama gelmektedir?

 

Koronavirüs salgını bilim kurgu sahnelerinde görebileceğimiz şekilde dünyayı olağanüstü bir değişime uğrattı. Çocuklar okula gidemiyor, uzaktan eğitim alıyor, dışarı çıkamıyor, arkadaşları ile görüşemiyorlar. Anne babaların bir kısmı evden çalışırken, işe devam edenler eve girip çıkarken tedirginlik yaşıyor ya da izole başka bir yerde kalıyorlar. Bu hepimiz için, özellikle de çocuklar için korkutucu ve belirsizliği olan bir dönem. Salgın sırasında çocukların ve ailelerin yaşamları, ritüleleri ve rutinleri derinden değişti. Bu rutin ve ritüellerin değişiminin çocuklardaki karışığının ne olduğu sorusu önemli hale geldi.

"Rutin" ve "ritüel" kelimeleri bazen birbirinin yerine kullanılır. Yine de bazı önemli farklılıklar var. Rutinler “sıradanlık, çeşitlilik göstermeyen, alışılagelmiş düzen içinde yapılan davranışlar” olarak tanımlanmaktadır. Rutinlerde daha çok yapılması gereken, anlık yapılan, sonrasında üzerinde çok düşünülmeyen, daha somut iletişime hizmet eden davranışlardır. Rutinler, bir çocuğun hayatındaki günlük görevler için bir temel sağlayan, tekrarlanan, öngörülebilir olaylardır. Ebeveynler bu rutinleri çocukların uyku ve yeme ihtiyaçlarını karşılamak ve çocukların öz-denetim gelişimini desteklemek için kişiselleştirebilirler. Öte yandan, "adet haline gelen belli aralıklarla tekrarlanan şey (davranış) " şeklinde tanımlanan ritüeller daha çok sembolik iletişimle ilgilidirler. Grup olarak 'aile değerlerimizi, bizim kim olduğumuzu' ifade ederler ve kim oluğumuzun yanıtının-anlamının sürekliliğini sağlayarak nesiler boyunca aktarırlar. Ritüeller aileler ve çocukların karşılıklı olarak, daha derin düzeyde bağlantı kurmalarının bir yoludur. Ritüeller ve rutinler, ebeveynler ve çocuklar arasındaki ilişkileri besleyen güvenli ortamlar oluşturmak için birlikte çalışır. Ebeveyn ve çocuk arasında bağı güçlendirirken,  bir ortaklık oluşturur.  Rutinlere sembolik değerler atfedilmeye başlandığında bir ritüel olma potansiyelleri vardır.
 

Rutinler-ritüeller neden bu kadar önemlidir ve neden çocukların rutinlere-ritüellere ihtiyaçları vardır?

Aile bireyleri tarafından yapılan rutinler ve ritüeller, aile hayatını kolaylaştırmaya, aile değerlerinin aktarılmasına ve aile kimliğinin oluşumuna hizmet eden tekrarlanan davranış kalıplarıdır.  Rutinler, çocuklara belirli bir görevi yerine getirmek için bir yol sağlar. Ebeveynlere çocukları ile duygusal bağlar kurma fırsatı sunar. Aile yaşamını organize eder, aile kimliğini güçlendirir, güçlü aile ilişkileri ve aidiyet duygusunu geliştirir. Araştırmalar, ritüellerin “için aile üyeleri arasındaki sosyal etkileşimi kolaylaştırdığını ve kültürel özelliklerin aktarılmasında rol oynadığını ortaya koymuştur. Aile üyeleri hem normal rutinleri hem de daha özel ritüelleri yapmak için birlikte zaman harcadıkça, çocuklar, ebeveynlerin neye değer verdiğini ve neye inandığını daha iyi anlayacaklardır. 

Yaşamın erken dönemlerinden itibaren oluşturulan rutinler ve ritüeller, çocukların akademik ve sosyal olarak gelişmelerine olumlu katkı sunarlar. Aile içinde kendiliğinden oluşan aile rutinleri ve anlamlı ritüeller, çocuklar için hem davranışı yönlendiren öngörülebilir bir yapı hem de erken gelişimi destekleyen duygusal bir iklim sağlar. Çocukların öz-denetimlerinin gelişmesine yardımcı olurlar.  Çocuklara anlamlı bir şekilde kelime ve sosyal beceriler geliştirme fırsatı da verirler.

Araştırmaya göre, bebeklik ve okul öncesi dönemde çocuklar daha sağlıklı ve ailede öngörülebilir rutinler olduğunda davranışları daha iyi düzenleniyor. Bir çalışmaya göre, düzenli yatmadan önce rutinleri olan çocuklar, daha az düzenli rutinlere sahip olanlardan daha erken uyur ve gece daha az uyanırlar.


Salgın döneminde rutinler ve ritüeller oluşturmanın yararları

Günlük yaşam düzeninin kökten değiştiği salgın günlerinde, oluşturulan çok küçük rutinler bile aile üyelerini bir araya getirir ve istikrar duygusu verir. Yine aile rutinleri ve ritüelleri bu zor zamanları biraz daha katlanılabilir hale getirebilir. Özellikle kriz ya da olumsuz yaşam olaylarında, yapılan ritüller ailelerde belirsizliğin azalması istikrar ve güvenin yeniden sağlanmasına hizmet eder.

 

Her ailenin farklı istekleri, ihtiyaçları ve ilgi alanları vardır. Salgın döneminde aileler mutlaka kendi rutinlerini ve ritüellerini yaratmanın bir yolunu bulmalıdırlar. Salgın sırasında aile bireylerine iyi gelen, istikrar, güven duygusunu arttıran rutinler; kısa yürüyüşler, ev ortamında spor, yürüyüş, egzersizler, gün içerisinde etkinlikler, temizlik ve virüsten korunma ile ilgili davranış kalıplarını geliştirme, keyifli zaman geçirme etkinlikleri, aile TV zamanı, yemek (hafta sonu kahvaltıları, akşam yemekleri), uyku (yatmadan önce pijamaları giyme, dişleri fırçalama, tuvalet, bir kitap okuma ve uyku zamanı gibi). Aidiyet duygusunu artıran aile ritüelleri:    ortak aile yemek zamanı;    hafta sonları spor ve filmler gibi keyifli aktiviteler;      doğum günleri, yıldönümleri ve toplantılar gibi kutlamalar;    dini ritüeller, milli  bayramlardaki rüitüeller,  etnik yiyecekleri birlikte hazırlamak, yöresel kültürel etkinlikler gibi. 

 

Rutinler ilk belirlendiğinde ebeveynler rutinlerin yapılmasına yönlendirici olarak zaman ayırmak zorunda kalırlar. Zamanla çocuklar rutinleri uygulamayı ve sürmeyi daha fazla becerirler. Süreçte daha basitten karmaşık rutinlere geçilir. Rutinler çocukların günlük faaliyetlere katılmalarını sağlar. Yani rutinler çocukların bağımsızlığını teşvik eder. Çocuklar bir sonraki şeyin ne olduğunu bildiğinde, onu yapmaya daha istekli olur. Ama aynı zamanda kendi başlarına yapmaya motive olur. Oluşturulan rutinler genellikle günlük yaşam becerilerin etrafında döner. Rutin bir çocuğun bir sonraki adımın ne olduğunu bilmesini sağladığı için, ona devam etme ve o şeyi yapma güveni verir. Bir yerde sürekli bir rutin varsa, çocuk olayları ve sonuçlarını öngörebilir. Bu, çocuğun benlik duygusunu geliştirir. İstikrar, çocukların kendilerini daha güvenli hissetmelerini sağlar.

 

Tablo: Ebeveynlerin rutin ve ritüeller geliştirmesinin çocuklar için önemli ve etkileri

Rutin ve ritüeller ebeveyn-çocuk bağlarının oluşmasına ve güçlenmesine fırsat sağlar
Rutinler aile yaşamını organize eder

Rutinler tanımlanmış roller ve sorumluluklar geliştirir

Rutin ve ritüeller aile kimliğini güçlendirir 

Rutin ve ritüeller aidiyet duygusunu geliştirir

Rutinler çocuğu (kendilerini)  neyin beklediğini, bilmesini sağlar. Bir çocuk ne olacağını bildiğinde hayat çok daha rahat ve anlamlı olur.

Rutinler, hayatın öngörülebilir olduğu duygusu yaratır.

Rutinler rahatlatıcıdır çünkü çocuğa güvenlik duygusu verir.

Rutin ve ritüeller güvenlik ve rahatlık yoluyla gelişmiş duygusal öz denetim sağlar
Rutinler öngörülebilirlik yoluyla stresi azaltır
Rutin ve ritüeller artan güven ve güvenlik duygusu sağlar

Rutin ve ritüeller çocukların sosyal becerilerini ve akademik olarak gelişmesine yardımcı olur

 

 

Ebeveynlere rutinlerin planlanmasında ve uygulanmasında öneriler

Pozitif olun.

Başlangıçta, uygun olan ritüeller için mutlaka çocukların planlayıcı-katılımcı olmalarını sağlayın.

Esnek olun. Uygulamada değişim göstermeye, geri ya da ileri gitmeye hazır olun.

Planladığınız gibi gitmediğinde sakin kalın. Çocuklar sizi model alacaklarından yapmayı beceremedikleri rutinlerde de sizi model alacaklardır. Sakin kalarak, rutinlerin uygulamasını keyifli bir şekilde devam ettirin

Süreklilik ve tutarlılık gösterin.

Sonuçları değil çabayı övmeyi unutmayın.

Rutin içinde neyin kötü gittiğine değil, neyin iyi gittiğine odaklanın. Mutlaka iyi gidecek, yapmayı başarabilecekleri eylemleri rutinlere katmayı ihmal etmeyin

 

Etiketler

PsikolojikAileAile etkisiRutinDuygusal bağilişkide ritüeller

Yazar Hakkında

Prof. Dr. Seher AKBAŞ

Prof. Dr. Seher AKBAŞ

Prof.Dr Seher AKBAŞ, 18 Şubat 1969 tarihinde doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerini tamamladıktan sonra, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1993 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Artvin Merkez Anaçocuk Sağlığı ve Aile Planlaması’nda 1993-1995 yılları arasında çalışmıştır. Bu dönemde poliklinik hizmeti, aile planlaması ve halk sağlığı alanında çalışmıştır.

Uzmanlığını 1997-2002 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan almış ve Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı olmuştur. Uzmanlık eğitimi sırasında analitik yönelimli psikodrama, aile terapisi, bilişsel davranışçı terapiler alanlarında eğitim almıştır. Çocuk istismarına yönelik bölgesel toplantılara katılmıştır. Araştırma görevlisi iken meydana gelen 1999 Ağustos depreminde İzmit’te gönüllü çocuk psikiyatristi olarak hizmet vermiştir.
Uzmanlık eğitimi sonrasında, 2002 yılında Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde, 2002-2003 yılları arası Kocaeli Devlet Hastanesi'nde çalışmıştır. Bu dönemde travma ve çocuk istismarı ile ilgili sempozyum-eğitim toplantılarının düzenlenmesinde görev almıştır.

2003 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalını kurmuş ve öğretim üyesi olarak çalışmaya başlamıştır. 2011 yılında aynı anabilim dalında doçent ünvanı almıştır. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalını’da araştırma görevlilerine yönelik eğitim programlarının düzenlenmesi, hastaların yatarak tedavi edildiği servis yönetimi, adli raporların düzenlenmesinden sorumlu olmuştur. Anne babalara yönelik eğitim ve destek programlarının düzenlenmesi ve eğitimi ile yakından ilgilenmiştir. Karadeniz Bölgesinin her ilinden yönlendirilen geniş bir bölgedeki çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları ile ilgili tedavi, eğitim ve destek programlarında yer almıştır. Üniversitedeki Çocuk İstismarı ve İhmali İzleme ve Önleme Komisyonu’nun kurucu üyeliğini ve başkanlığını yapmıştır. Sosyal hizmetlere ait kurumlarda ve okullarda eğitim ve destek programlarında görev almıştır.

2015 yılında Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi'nde görev yapmaya başlamış, aynı hastanenin Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları eğitim kliniğini kurmuştur. Aynı süre içinde Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi'nin Çocuk ve Ergenlerde Madde Bağımlılığı Kliniğini (ÇEMATEM) yönetmiştir.2017-2002 yılları arasında Livhospital’da çalışmıştır.

 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.