Çocuklarda uyum ve davranış bozuklukları problemleri

Çocuklarda uyum ve davranış bozuklukları problemleri

Çocuklar gelişim dönemlerinde yaşadıkları olağan zorluklarla beraber yakın çevrenin olumsuz etkilerine maruz kalmalarına tepki olarak çoğunlukla duygusal düzeyde bozukluklar sergileyebilirler.
Bu olumsuz tepkiler ”Uyum ve Davranış Bozuklukları” olarak adlandırılır. Bu davranışlar; parmak emme, tırnak yeme, alt ıslatma, yalan söyleme ve çalma-hırsızlık olarak karşımıza çıkar. 

Bu davranış bozukluklarının dönemsel ve geçici sorunlar olduğu unutulmamalıdır. Çocuğun kişilik gelişiminin oluşması ve olumsuz davranışların azalarak yok olması için uygun/olumlu çevre çok önemlidir.  Çocuğun kişilik gelişiminde büyük rol oynayan olumlu çevreyi yaratmak ise sevgi dolu, güvenilir, anlayışlı ebeveyn yaklaşımıyla mümkün olur. Bu çevreyi bulamayan çocuk güvensiz olur, çelişkiler yaşar, sevilip sevilmediğini anlayamaz ve etrafındakilere güvenmez. Bunun sonucunda ise büyüklerin ilgisini çekmek için istenmeyen ve gereksiz davranışlarda bulunur.

ALT ISLATMA

Çocuklar 2-3 yaşlarına kadar geceleri altlarını ıslatabilirler. Gündüz alt ıslatmanın kesilmesi 2 yaş civarında gece alt ıslatmanın kesilmesi ise 3.5-4.5 yaş civarında gerçekleşir. 4 yaşından sonra alt ıslatmanın hala devam etmesi hem anne baba hem de çocuk için zor bir durumdur. Bu alt ıslatma iki şekilde karşımıza çıkabilir. Birincisi kas-kontrol gecikmesinden kaynaklanabilir. İkincisi ise anne-babanın düzensiz ve yetersiz tuvalet eğitimi vermesinden kaynaklanabilir.

Bazı durumlarda ise tuvalet kontrolü oluştuktan sonra bir gerileme görülür. Yeni bir kardeşin doğumu, ev değişikliği, taşınma gibi ruhsal gerginlik durumlarında ortaya çıkabilir. Kimi uzmanlara göre bu gerileme çocuğun annesine olan öfkesinin sembolik biçimidir. Ev ortamının çocuk üzerindeki etkisi çocuğun alt ıslatma davranışında büyük rol oynamaktadır.

Peki çocuğun alt ıslatma sorunu nasıl çözümlenmelidir?

Çocuk belirli saatlerde tuvalete gitmeye alıştırılmalıdır. Bu saatler gece ve gündüz olarak anne-baba tarafından kontrol edilmelidir. Örneğin geceleyin çocuğun genelde altını ıslattığı saat tespit edilmeli, o saatten yarım saat öncesine alarm kurularak çocuk kaldırılmalı ve bilinci açık bir şekilde tuvalete gitmesi sağlanmalıdır. Anne baba çocuğa karşı sabırlı ve anlayışlı olmalıdır. İdrar kesesindeki olgunluğun zamanla gerçekleşmesi, tuvalet kontrolünün artması ya da ruhsal zorlanmanın ortadan kalkması alt ıslatma sorununun kendiliğinden kaybolmasına neden olur.

PARMAK EMME

Parmak emmenin çocuklarda 3-4 yaşına kadar görülmesi normaldir. Ancak bu davranışın 4 yaşından sonra kaybolması beklenir. Bazı uzmanlara göre çocuğun 5-6 yaşına kadar parmak emmesi normal karşılanabilir. Alt ıslatma gibi parmak emme de ruhsal gerginliklerin bir sonucu olabilir. Anne baba bu davranışa sebep olacak psikolojik etmenleri ortadan kaldırmalı çocuğa basit bir dille bu davranışın bebeklere özgü olduğu, büyüdükçe hoş karşılanmayacağı anlatılmalıdır. Aile sabırla, telaşa kapılmadan, kızmadan, dikkat çekmeden bu sorunun üstesinden gelmelidir.

TIRNAK YEME

3-4 yaşlarından önce bu davranışa sıklıkla rastlanmaz. Tırnak yeme güvensizlik belirtisi olarak kabul edilir. Aile içerisinde aşırı baskıcı ve otoriter bir eğitimin uygulanması, çocuğun sürekli azarlanması, kıskançlık, yetersiz ilgi ve sevgiyle sıkıntı ve gerginlik tırnak yemeye neden olan başlıca etmenler arasındadır. Aile içerisinde tırnak yiyen bir modelin taklit edilmesi de zaman zaman tırnak yeme sebebi olabilir. Bu davranışın anne baba tarafından normal karşılanılması ve aşırı tepkilerle anlık müdahaleler yapılmaması gerekir. Anne baba çocuğa uyguladığı eğitim yöntemindeki hataları saptayıp iyileştirmelidir. Çocuğa güvenli bir çevre oluşturmalı, anlayışla yaklaşmalıdır. Çocukla bu konu konuşulmalı ve tırnak yemenin çirkinliği vurgulanmalıdır.
 

YALAN SÖYLEME

4 yaşına kadar çocuklar sözde yalanlar söyleyebilirler. Bu yalanlar çocukların hayal dünyalarının bir göstergesidir ve gerçek anlamda yalan değillerdir. Çocuğun gerçekle gerçek olmayanı ayırt etmesinden sonra yalanların devam etmesi yalanın temelinde çevreyle olan olumsuz ilişkilerin yattığının göstergesidir. Bu tür yalanlar bencilce sonuçlar elde etmek için bilerek ve isteyerek başkalarını kandırmaktır. Kendini kontrol edemeyen ve aşırı bencil çocuklar bu tür yalanlar söyleyebilir. Kendileri ve çevreleriyle barışık olan çocuklar yalana en az başvuran çocuklardır.

Çocuklar çekindikleri ya da kendilerine fazla karışıldığı için yalan söyleyebilirler. Bazen de gelişmemiş ahlak bilinci ve grup içinde statü kaybetme endişesi de yalana sebep olabilir. 

Yalanla mücadele nasıl olmalıdır?

Doğru söylemenin önemi çocuğa vurgulanmalı ve övülmelidir. Aynı zamanda yetişkinler çocuğa iyi birer örnek olmalı ve davranışlarını ona göre düzenlemelidir. Çocuğu yalana itecek durumlara meydan verilmemelidir. Aşırı kızgınlık, anlayışsızlık ve olumsuz anne baba tutumları sergilenmemelidir.

ÇALMA-HIRSIZLIK

Çocuklarda doğuştan mülkiyet kavramı yoktur, çevresinde gördüğü hoşuna giden her şeyi çocuk kendisine mal eder ve izinsiz kullanır. Bu kavram çocuğa anne baba tarafından kazandırılmalıdır. Çalma olayı 5 yaşına kadar bir sorun oluşturmaz. Her çocuğa başkalarına ait olan eşyaları almamanın önemi ailesi tarafından öğretilmelidir. Çocuğa kendisine ait oda, çekmeceler ve yeterince büyüyünce harçlık vermek bu konuda etkili olur. Çocuk ailenin diğer bireylerine ait olan şeyleri alma girişiminde bulunduğu zaman, kendisine bunların kime ait olduğu hatırlatılmalıdır. Anne babaların da bu süreçte çocuğa örnek olmak adına başkalarının eşyalarını izinsiz almaması gerekir. Anne babanın kişilik yapıları, tutum ve davranışları da önemlidir. Anne ve babanın davranışları dengeli ve tutarlı olmalı, aşırı sevgi ya da katı bir otorite üzerine kurulmamalıdır.

Kaynak:Prof.Dr.Haluk Yavuzer, Çocuk Psikolojisi,Remzi Kitabevi

Bu makale 19 Ocak 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Aysel Has

Psikolog Aysel Has online terapinin yanı sıra yüz yüze seanslarını Pen Akademi Psikolojik Danışmanlık Merkezinde aktif olarak yapmaktadır. EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşlemleme), Bilişsel Davranışçı Terapi, Gottman Çift Terapisi, Kalp Merkezli Hipnoterapi kullandığı yöntemler ve yaklaşımlar arasındadır. Lisans eğitimini Psikoloji (İngiizce) alanında onur derecesiyle tamamlamıştır. Tema Vakfı ve Türk Psikologlar Derneği üyesidir.Evli ve bir çocuk annesidir. 

 

Etiketler
Çocuklarda davranış problemleri
Psk. Aysel Has
Psk. Aysel Has
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube