Çocuk yetiştirmede anne baba tutumları

Aile yetiştirme tutumlarının çocuk yetiştirme de etkisi Bireyin kişiliği doğumdan başlayarak tüm yaşamı süresince toplumsal yaşantılarla da şekillenir. Anne babanın çocuk yetiştirme tutumları birçok sosyal ve çevresel etkenle beraber çocuğun sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimini de etkiler. Ailenin sosyokültürel yapısı, ebeveynlerin çocuk yetiştirme değer ve inançlarını etkileyen önemli bir etmen olduğu kabul edilmektedir. Çocuğun duygusal, bilişsel ve toplumsal gelişimindeki en önemli ilk öğreticileri anne babalarıdır. Çocuk gelişimindeki öncelikli ilişki anne ile olan ilişkidir. Anne çocuk ilişkisi kişilik gelişimindeki en önemli bileşendir. Annenin çocuk dünyaya geldiğinde çocuğun duygusal, fiziksel ihtiyaçlarını karşılamadaki duygusal ve ruhsal hali oldukça önemlidir. Çocuk yetiştirmede ve ailenin çocuğa karşı tutumlarını belirlemede, anne-baba tarafından çocuğun gelişim dönemlerinin özelliklerinin neler olduğunun bilinmesi çok önemlidir. Gelişim dönemlerini ele aldığımızda özellikle ilk çocukluk döneminde anne tutumlarının etkisi daha fazla iken süreç de baba etkisiyle de şekillenir. Anne baba kendi kişilik özelliklerini de süreç de iyi tanımlamalıdır. İlk çocuk döneminde çocuk yetiştirme de sabırsız ya da daha dürtüsel kişilik özelliklerine sahip anne babalar öz güveni düşük çocuklara yetiştirmelerine sebep olur. Çocuğun kendi düşüncesini oluşturması ve kendi kararını vermesi için ebeveynler tarafından uygun ortam hazırlanmalıdır. Anne babalar çocuklarının özgürce seçim yapmasına izin verirlerse bu süreç de daha çocuğu daha özgüvenli kılar. Çocuğun, kendisini ve çevresini algılayış biçimi olan benlik kavramı da anne baba tutum ve davranışlarından büyük ölçüde etkilemektedir. Çünkü, çocuk çevresini ve kendini algıladığı biçimde tepkide ve davranışta bulunur. Her çocuk büyüdüğü çevreyi kendi görüş açısından kendine özgü bir biçimde algılar. Ailede anne-babanın aşın baskı ve otoriter tutum içinde olmaları çocuğun benlik saygısını, yani kendine değer verişini azaltır. Çünkü, benlik saygısı, çocuğun fikirlerine değer verilen, sözleri dinlenen, anne-babasından destek gören başka bir deyişle, insan olarak kendisine değer verilen bir ortamda filizlenir ve gelişir. Çocuğu olduğu gibi kabul eden, onu destekleyip teşvik eden anne-baba çocuğun olumlu bir benlik kavramı ve benlik saygısı geliştirmesine yardımcı olabilir. Benlik kavramı üzerinde yapılan araştırmalarda, anne-babanı tutumunu demokratik olarak algılayan çocukların benlik kavramı düzeylerinin; anne-babasını aşırı koruyucu, otoriter ve ilgisiz algılayanlara göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Otoriter tutum ve özellikle çocuklara karşı ilgisiz tutum çocuğun olumsuz bir benlik kavramı geliştirmesine neden olmaktadır. Anne babaların çocuğa güven, cesaret, sevgi ve övgü vereceğine; onu reddetmesi, sürekli eleştirmesi ve gerekli değeri vermemesi onun kendine saygı geliştirmesini engellemekte, aşağılık duygusu geliştirmesine neden olmaktadır. Anne-babanın çocuğa karşı olan itici tutumlarının çocuğun kendisini değersiz bulmasına yol açmaktadır. Anne babaların çocuğuna karşı olan tutumları genel olarak "demokratik. Otoriter, aşın koruyucu ve ilgisiz" olmak üzere dört grupta incelenmektedir. Kuşkusuz, bu sayılan tutumlar dışında başka tutumlardan da söz edilebilir. Değişik anne-baba tutumları, çocuğun kişilik gelişimi üzerinde de benlik kavramı kadar farklı şekillerde etki bırakmaktadır. Demokratik anne baba tutumu çocuklarını seven ve benimseyen ilişkileri sevgi ve saygıya dayanan sorunları konuşup danışarak çözümleyen anne babalarıdır. Bu tutuma sahip anne babalar daha hoşgörülü çocuklarını destekleyen belli sınırlamalarla isteklerini yerine getiren ailelerdir. Bu ailelerde gerginlik yerine ılımlı sıcak bir hava vardır . Çocuklara söz hakkı tanınmıştır. Ailede belli kurallar vardır fakat bu kurallar dayak baskı korkutmayla sürdürülemez gönüllü olarak sağlanır. Buradaki temel amaç çocuğa sorumluluk duygusunu kazandırmaktır. Demokratik ailede çocuk daha güven verici ve destekleyici bir ortamda hoşgörüyle büyür. Ailede çocuğa yeterli sevgi ve değer verilir. Çocuğun ilgisi ve yetenekleri göz önünde bulundurulur. Anne baba çocuğun kendini geliştirmesine yönelik destek olur ve kendini ifade etmesi konusunda zemin hazırlar ,kendi kararlarını vermesine destek olur. Demokratik ailelerde yetişmiş çocuklar daha girişimci ve daha özgüvenli olarak sağlıklı ve dengeli bir kişilik yapısı geliştirirler. Aslında demokratik ailelerde büyümüş çocuklar belli sınırlarla özgürlük verilerek kendi kararlarını kendileri almış daha aktif bağımsız dışa dönük ve girişimci özellikleri gelişmiştir. Aşırı otoriter anne baba tutumları çocuğu sürekli kontrol altında tutan kurallara sıkı sıkı uymasını bekleyen anne baba tutumudur. Çocuk genelde baskı altındadır ve kurallara uymadığında ceza alır. Bu yüzden de kurallara uymak zorundadır. Otoriter ve baskıcı anne baba tutumunda anne baba çocuk kurallara uymadığını da cezalandırır ve bazen bu aşırı olabilir. Korkutma, kınama, ayıplama ve bağırma en sık rastlanan ceza çeşitleridir. Otoriter ailelerde çocuğun duygu düşüncelerini önem verilmez ve kendini ifade etmesi kısıtlanır .Bu yüzden çocuk anne babadan çekinir yaptığı her şeyde genelde korku duygusu hakimdir. Bu anne baba tutumlarına sahip çocukların kendine güven duygusu geliştirmekte zorluk yaşadığı görülmektedir aşırı baskı ve disiplin çocuğu içe dönük güvensiz ya da saldırgan yapabilmektedir bu durum çocuğu suça yöneltebilir bu durum aynı zamanda çocuğun kendisi saygısını azaltır mutsuzluk ve içe kapanıklık ya yol açar baskıcı disiplin ve otoriter tutum çocuğun pasif bir kişilikle yetiştirerek girişimci olmasını engeller. Çocuğun dar kalıplar içerisine girerek güdümlü bir kişilik yapısı geliştirmesine neden olur. Bu aile tutumuyla yetiştirilen çocuklar çekingen başkalarının etkisinde etkisinde kolayca kalabilen aşırı duyarlı bir yapıya sahip olurlar. İlgisiz anne baba tutumu çocuğun maddi manevi ihtiyaçlarına karşı duyarsız sevgi ve şefkat yetersiz kontrolü gevşek anne baba tutumları mıdır bu tür ailelerde disiplin yok denecek kadar azdır çocukları yönlendirme ve kontrol söz konusu değildir çocuk davranışları sınırlandırılamaz çocuk daha çok kendi haline bırakılmıştır çocuk ilgi ve sevgiden yoksundur çocuğun ihtiyaçları çoğu zaman görmezden gelinir çocuk ile anne baba arasında iletişim kopukluğu söz konusudur çocuğun ailede dışlanması ve istenilmesi sevilmesi ve ilgisiz kalınmasının birçok psikososyal sebepleri de vardır bu anne baba tutumu çocuğun benlik saygısı üzerinde de olumsuz bir etkiye sahiptir ilgisiz ve gevşek anne baba tutumlarıyla yetişmiş çocuklar daha saldırgan ve suç eğilimine yatkındır aynı zamanda kendini boşlukta hissedip kendi kendini yönlendirebilir bu çocuklar Aşırı hoşgörülü anne-babalar, çocuklarına karşı sıcak ve sevecen olmakla beraber, çocuklarını hiçbir şekilde kontrol etmemekte, çocuklarının bütün konularda kararlarını kendilerinin vermelerine izin vermekte, çocuğa sınırsız haklar tanımakta, çocuğun davranışlarına hiçbir sınırlama getirmemekte, bazen de ihmale varan bir şekilde hatalı davranışlarını bile büyük bir hoşgörü ile karşılayarak kabul etmektedirler. Bu tutum içinde yetişen çocuklar kendilerini güvensiz hissetmekte, benmerkezci olmakta, asi ve saldırgan davranışlar sergilemektedirler. Yaşamlarında sınırları öğrenemedikleri için başkalarıyla iş birliği yapamamakta, bu nedenle sosyal beceriler yönünde başarısız olabilmektedirler. Aynı zamanda sınırları öğrenemeyen çocuklar ilişkilerinde nasıl bir yön belirleyeceklerini de bilemezler daha çok kafa karışıklığı hakimdir. Sınırlar çocuk yetiştirmede çok önemli bir yer tutmaktadır. Sınırları olmayan çocuklar toplumda da problem Yaşarlar. Sınırları olmayan çocuklar neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmediği için çoğu zaman sınırlara uymakta zorluk yaşarlar. Dolayısıyla sınır koymak çocuğun çocuğun sağlıklı bir birey olarak yetiştirilmesinde oldukça önemlidir. Dengesiz ve tutarsız tutuma sahip anne babalar çocuğun davranışını bir gün hoşgörüyle karşılayp bir gün cezalandırmak da. Genelde çocukların anne baba kendi kurallarına uymadıklarında ceza verdiklerinde bunun sebebini açıklamamaktadır. Çocuk yetiştirmede çocuğun davranışlarına anne babanın tutarlı tepki vermesi çocuğun ne yapıp yapmayacağına öğrenmesine yardımcı olacaktır. Bu tutumu benimseyen anne babalar çocuğun sosyalleşmesine ve benlik gelişimini de olumsuz etkilemektedir. Çocukların davranış problemleri göstermede anne baba çocuk arasındaki karşılıklı etkileşim oldukça önemlidir. Anne baba arasındaki tutum farklılıkları çocuk yetiştirmede önemli bir role sahiptir. Aynı zamanda anne babanın ayrı olması ya da birinin çok ilgilenip diğerinin ilgilenmemesi çocuğun uzun süre aile dışında yetiştirilmesi çocuklarda davranışsal problemlere de yol açmaktadır. Annede görülen ruhsal problemler annenin yeterince ilgi ve sevgi gösterememesi de çocuğun duygusal bilişsel ve sosyal becerilerini olumsuz etkilemektedir .Özellikle küçük yaşlarda öfke ve saldırganlık davranışı karşısında tepkisiz kaldığında anne baba , çocuk baş edemediği her durumda bu olumsuz davranış modelini kullanabilir. Farklı tutumlarda yetişen çocuklar farklı davranışlar geliştirmektedir. Bir çocuğun kendine güvensizliği özdenetim özelliğine sahip olmayışı ve kendi ayaklarının üzerinde durmayışı büyük ölçüde anne babanın hatalı tutumundan kaynaklanmaktadır. Anne baba yetiştirme tarzı çocuğun kişilik gelişiminde büyük rol oynamaktadır. Sağlıklı kişilik gelişimine sahip çocukların anne babaları tutarlı davranışlarda bulunmuş ve genelde çocuğu da kapsayan dengeli bir tutumu sergilemiştir. Anne ve baba arasındaki çatışma çocuğun yetiştirilme tarzında olumsuz etkilemekle beraber davranış problemlerine de yol açmıştır. Çocuk üzerinde disiplin uygulayamayan anne babalar çocuk yetiştirmekte daha çok zorlanmıştır.

Çocuk yetiştirmede anne baba tutumları

Aile yetiştirme tutumlarının çocuk yetiştirme de etkisi

 

Bireyin kişiliği doğumdan başlayarak tüm yaşamı süresince toplumsal yaşantılarla da şekillenir. Anne babanın çocuk yetiştirme tutumları birçok sosyal ve çevresel etkenle beraber çocuğun sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimini de etkiler. Ailenin sosyokültürel yapısı, ebeveynlerin çocuk yetiştirme değer ve inançlarını etkileyen önemli bir etmen olduğu kabul edilmektedir.

Çocuğun duygusal, bilişsel ve toplumsal gelişimindeki en önemli ilk öğreticileri anne babalarıdır. Çocuk gelişimindeki öncelikli ilişki anne ile olan ilişkidir. Anne çocuk ilişkisi kişilik gelişimindeki en önemli bileşendir. Annenin çocuk dünyaya geldiğinde çocuğun duygusal, fiziksel ihtiyaçlarını karşılamadaki duygusal ve ruhsal hali oldukça önemlidir.

Çocuk yetiştirmede ve ailenin çocuğa karşı tutumlarını belirlemede, anne-baba tarafından çocuğun gelişim dönemlerinin özelliklerinin neler olduğunun bilinmesi çok önemlidir. Gelişim dönemlerini ele aldığımızda özellikle ilk çocukluk döneminde anne tutumlarının etkisi daha fazla iken süreç de baba etkisiyle de şekillenir. Anne baba kendi kişilik özelliklerini de süreç de iyi tanımlamalıdır.

İlk çocuk döneminde çocuk yetiştirme de sabırsız ya da daha dürtüsel kişilik özelliklerine sahip anne babalar öz güveni düşük çocuklara yetiştirmelerine sebep olur. Çocuğun kendi düşüncesini oluşturması ve kendi kararını vermesi için ebeveynler tarafından uygun ortam hazırlanmalıdır. Anne babalar çocuklarının özgürce seçim yapmasına izin verirlerse bu süreç de daha çocuğu daha özgüvenli kılar.

Çocuğun, kendisini ve çevresini algılayış biçimi olan benlik kavramı da anne baba tutum ve davranışlarından büyük ölçüde etkilemektedir. Çünkü, çocuk çevresini ve kendini algıladığı biçimde tepkide ve davranışta bulunur. Her çocuk büyüdüğü çevreyi kendi görüş açısından kendine özgü bir biçimde algılar.

Ailede anne-babanın aşın baskı ve otoriter tutum içinde olmaları çocuğun benlik saygısını, yani kendine değer verişini azaltır. Çünkü, benlik saygısı, çocuğun fikirlerine değer verilen, sözleri dinlenen, anne-babasından destek gören başka bir deyişle, insan olarak kendisine değer verilen bir ortamda filizlenir ve gelişir. Çocuğu olduğu gibi kabul eden, onu destekleyip teşvik eden anne-baba çocuğun olumlu bir benlik kavramı ve benlik saygısı geliştirmesine yardımcı olabilir.

Benlik kavramı üzerinde yapılan araştırmalarda, anne-babanı tutumunu demokratik olarak algılayan çocukların benlik kavramı düzeylerinin; anne-babasını aşırı koruyucu, otoriter ve ilgisiz algılayanlara göre daha yüksek olduğu görülmektedir.

Otoriter tutum ve özellikle çocuklara karşı ilgisiz tutum çocuğun olumsuz bir benlik kavramı geliştirmesine neden olmaktadır. Anne babaların çocuğa güven, cesaret, sevgi ve övgü vereceğine; onu reddetmesi, sürekli eleştirmesi ve gerekli değeri vermemesi onun kendine saygı geliştirmesini engellemekte, aşağılık duygusu geliştirmesine neden olmaktadır.

Anne-babanın çocuğa karşı olan itici tutumlarının çocuğun kendisini değersiz bulmasına yol açmaktadır.

 

Anne babaların çocuğuna karşı olan tutumları genel olarak "demokratik. Otoriter, aşın koruyucu ve ilgisiz" olmak üzere dört grupta incelenmektedir.

Kuşkusuz, bu sayılan tutumlar dışında başka tutumlardan da söz edilebilir. Değişik anne-baba tutumları, çocuğun kişilik gelişimi üzerinde de benlik kavramı kadar farklı şekillerde etki bırakmaktadır.

 

 

 

 

Demokratik anne baba tutumu çocuklarını seven ve benimseyen ilişkileri sevgi ve saygıya dayanan sorunları konuşup danışarak çözümleyen anne babalarıdır. Bu tutuma sahip anne babalar daha hoşgörülü çocuklarını destekleyen belli sınırlamalarla isteklerini yerine getiren ailelerdir. Bu ailelerde gerginlik yerine ılımlı sıcak bir hava vardır .

Çocuklara söz hakkı tanınmıştır. Ailede belli kurallar vardır fakat bu kurallar dayak baskı korkutmayla sürdürülemez gönüllü olarak sağlanır. Buradaki temel amaç çocuğa sorumluluk duygusunu kazandırmaktır. Demokratik ailede çocuk daha güven verici ve destekleyici bir ortamda hoşgörüyle büyür. Ailede çocuğa yeterli sevgi ve değer verilir. Çocuğun ilgisi ve yetenekleri göz önünde bulundurulur. Anne baba çocuğun kendini geliştirmesine yönelik destek olur ve kendini ifade etmesi konusunda zemin hazırlar ,kendi kararlarını vermesine destek olur. Demokratik ailelerde yetişmiş çocuklar daha girişimci ve daha özgüvenli olarak sağlıklı ve dengeli bir kişilik yapısı geliştirirler. Aslında demokratik ailelerde büyümüş çocuklar belli sınırlarla özgürlük verilerek kendi kararlarını kendileri almış daha aktif bağımsız dışa dönük ve girişimci özellikleri gelişmiştir.

 

Aşırı otoriter anne baba tutumları çocuğu sürekli kontrol altında tutan kurallara sıkı sıkı uymasını bekleyen anne baba tutumudur. Çocuk genelde baskı altındadır ve kurallara uymadığında ceza alır. Bu yüzden de kurallara uymak zorundadır. Otoriter ve baskıcı anne baba tutumunda anne baba çocuk kurallara uymadığını da cezalandırır ve bazen bu aşırı olabilir. Korkutma, kınama, ayıplama ve bağırma en sık rastlanan ceza çeşitleridir. Otoriter ailelerde çocuğun duygu düşüncelerini önem verilmez ve kendini ifade etmesi kısıtlanır .Bu yüzden çocuk anne babadan çekinir yaptığı her şeyde genelde korku duygusu hakimdir.

Bu anne baba tutumlarına sahip çocukların kendine güven duygusu geliştirmekte zorluk yaşadığı görülmektedir aşırı baskı ve disiplin çocuğu içe dönük güvensiz ya da saldırgan yapabilmektedir bu durum çocuğu suça yöneltebilir bu durum aynı zamanda çocuğun kendisi saygısını azaltır mutsuzluk ve içe kapanıklık ya yol açar baskıcı disiplin ve otoriter tutum çocuğun pasif bir kişilikle yetiştirerek girişimci olmasını engeller. Çocuğun dar kalıplar içerisine girerek güdümlü bir kişilik yapısı geliştirmesine neden olur. Bu aile tutumuyla yetiştirilen çocuklar çekingen başkalarının etkisinde etkisinde kolayca kalabilen aşırı duyarlı bir yapıya sahip olurlar.

 

İlgisiz anne baba tutumu çocuğun maddi manevi ihtiyaçlarına karşı duyarsız sevgi ve şefkat yetersiz kontrolü gevşek anne baba tutumları mıdır bu tür ailelerde disiplin yok denecek kadar azdır çocukları yönlendirme ve kontrol söz konusu değildir çocuk davranışları sınırlandırılamaz çocuk daha çok kendi haline bırakılmıştır çocuk ilgi ve sevgiden yoksundur çocuğun ihtiyaçları çoğu zaman görmezden gelinir çocuk ile anne baba arasında iletişim kopukluğu söz konusudur çocuğun ailede dışlanması ve istenilmesi sevilmesi ve ilgisiz kalınmasının birçok psikososyal sebepleri de vardır bu anne baba tutumu çocuğun benlik saygısı üzerinde de olumsuz bir etkiye sahiptir ilgisiz ve gevşek anne baba tutumlarıyla yetişmiş çocuklar daha saldırgan ve suç eğilimine yatkındır aynı zamanda kendini boşlukta hissedip kendi kendini yönlendirebilir bu çocuklar

 

 

 

 

 

 

Aşırı hoşgörülü anne-babalar, çocuklarına karşı sıcak ve sevecen olmakla beraber, çocuklarını hiçbir şekilde kontrol etmemekte, çocuklarının bütün konularda kararlarını kendilerinin vermelerine izin vermekte, çocuğa sınırsız haklar tanımakta, çocuğun davranışlarına hiçbir sınırlama getirmemekte, bazen de ihmale varan bir şekilde hatalı davranışlarını bile büyük bir hoşgörü ile karşılayarak kabul etmektedirler. Bu tutum içinde yetişen çocuklar kendilerini güvensiz hissetmekte, benmerkezci olmakta, asi ve saldırgan davranışlar sergilemektedirler. Yaşamlarında sınırları öğrenemedikleri için başkalarıyla iş birliği yapamamakta, bu nedenle sosyal beceriler yönünde başarısız olabilmektedirler. Aynı zamanda sınırları öğrenemeyen çocuklar ilişkilerinde nasıl bir yön belirleyeceklerini de bilemezler daha çok kafa karışıklığı hakimdir. Sınırlar çocuk yetiştirmede çok önemli bir yer tutmaktadır. Sınırları olmayan çocuklar toplumda da problem Yaşarlar. Sınırları olmayan çocuklar neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmediği için çoğu zaman sınırlara uymakta zorluk yaşarlar. Dolayısıyla sınır koymak çocuğun çocuğun sağlıklı bir birey olarak yetiştirilmesinde oldukça önemlidir.

 

Dengesiz ve tutarsız tutuma sahip anne babalar çocuğun davranışını bir gün hoşgörüyle karşılayp bir gün cezalandırmak da. Genelde çocukların anne baba kendi kurallarına uymadıklarında ceza verdiklerinde bunun sebebini açıklamamaktadır. Çocuk yetiştirmede çocuğun davranışlarına anne babanın tutarlı tepki vermesi çocuğun ne yapıp yapmayacağına öğrenmesine yardımcı olacaktır. Bu tutumu benimseyen anne babalar çocuğun sosyalleşmesine ve benlik gelişimini de olumsuz etkilemektedir.

 

Çocukların davranış problemleri göstermede anne baba çocuk arasındaki karşılıklı etkileşim oldukça önemlidir. Anne baba arasındaki tutum farklılıkları çocuk yetiştirmede önemli bir role sahiptir. Aynı zamanda anne babanın ayrı olması ya da birinin çok ilgilenip diğerinin ilgilenmemesi çocuğun uzun süre aile dışında yetiştirilmesi çocuklarda davranışsal problemlere de yol açmaktadır. Annede görülen ruhsal problemler annenin yeterince ilgi ve sevgi gösterememesi de çocuğun duygusal bilişsel ve sosyal becerilerini olumsuz etkilemektedir .Özellikle küçük yaşlarda öfke ve saldırganlık davranışı karşısında tepkisiz kaldığında anne baba , çocuk baş edemediği  her durumda  bu olumsuz davranış modelini kullanabilir.

Farklı tutumlarda yetişen çocuklar farklı davranışlar geliştirmektedir. Bir çocuğun kendine güvensizliği özdenetim özelliğine sahip olmayışı ve kendi ayaklarının üzerinde durmayışı büyük ölçüde anne babanın hatalı tutumundan kaynaklanmaktadır.

Anne baba yetiştirme tarzı çocuğun kişilik gelişiminde büyük rol oynamaktadır. Sağlıklı kişilik gelişimine sahip çocukların anne babaları tutarlı davranışlarda bulunmuş ve genelde çocuğu da kapsayan dengeli bir tutumu sergilemiştir. Anne ve baba arasındaki çatışma çocuğun yetiştirilme tarzında olumsuz etkilemekle beraber davranış problemlerine de yol açmıştır. Çocuk üzerinde disiplin uygulayamayan  anne babalar çocuk yetiştirmekte daha çok zorlanmıştır.

Bu makale 10 Haziran 2025 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Zehra Demirhan

Uzm. Kl. Psk Zehra Demirhan, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Binali Yıldırım Üniversitesi Psikoloji bölümünü başarıyla tamamlamıştır. Yüksek lisansını ise Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji  (tezli ) olarak yüksek onur derecesiyle tamamlamıştır.

Mesleki çalışmalarına The American Psychology Neuropsychology Center'da devam etmektedir.

Etiketler
Aşırı korumacı aile
Uzm. Kl. Psk. Zehra Demirhan
Uzm. Kl. Psk. Zehra Demirhan
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube