Doktorsitesi.com

Cinsellik ve Sevgiyi Bütünleştiremeyen Kadınlar…

Uzm. Psk. Yaşam Yanardağ Çelik
Uzm. Psk. Yaşam Yanardağ Çelik
5 Aralık 201787 görüntülenme
Randevu Al
Cinsellik ve Sevgiyi Bütünleştiremeyen Kadınlar…

Evlilikte cinsellik tamamlanma, bütünleşme, bir ve tam olma halidir. Yaz mevsiminin yaklaştığı şu günlerde yeni evlenen çiftlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu nedenle “ilk gece korkusu” ve “vajinismus” yeniden gündeme geliyor. Çünkü toplumumuzda ebeveynler kızlarına hep aynı şeyleri öğütlüyor: “Evleneceğin güne kadar erkeklere dikkat et.” “Erkeklerden uzak dur, kendini koru.” “Erkekler sana zarar verebilir.” “Cinsellikle aranda hep bir mesafe olsun.” Daha sonra bu öğütleri tutmayanların başlarına gelen korkunç hikâyeleri ve örnekleri kızlarına anlatarak inandırıcılıklarını arttırmaya çalışıyorlar. 

Peki, ebeveynler farkında olmadan ileride kızlarının vajinismus olmasına yol açabilirler mi ?

0–7 yaş ve daha sonra devam eden süreçte kız çocukları bilmedikleri ama merak ettikleri cinsellikle ilgili tüm tepkileri ve tutumları büyüdükleri aile ortamında ve özellikle annelerini model alarak oluştururlar. Çocukluk çağlarında çoğu kız çocuğu anlayamadıkları bir şekilde ‘Aman bisiklete binmeyin!’ veya ‘Aman yüksekten atlamayın!’ gibi uyarıları duyuyor.

Oyun oynarken düşüp genital bölgesiyle ilgili bir travmada annesinin paniğine şahit oluyor, sürekli bacaklarının arasında korunması gereken bir şey olduğunu hissediyor. Böylece kız çocukları içinde yetiştikleri ortamın görüşlerini ve değer yargılarını küçük yaşlardan itibaren direk ya da dolaylı yollardan öğreniyorlar. Örneğin bazı evlerde cinsellikten hiç bahsedilmiyor, hatta gazete ya da televizyonda bu konudaki haberler bile hemen sayfa ya da kanal değiştirilerek engelleniyor.

Ayrıca cinsellik içeren konular ya da cinsellik içermese bile kız-erkek ilişkileri ile ilgili konular ayıplanarak veya olumsuz imalarla dile getirilerek, kız çocuklarının bu mevzulardan uzak kalması sağlanıyor. Hatta evde anne ve babalar asla çocuklarının yanında birbirinin elini tutmuyorlar, yan yana sarılarak oturmuyorlar veya birbirini öpmüyorlar. Böylece çocuklar anne ve babalarının bir cinsel hayatı yokmuş gibi algılarla büyüyorlar. Bu nedenle çocuklarımız birer yetişkin olduklarında cinsellikle sevgiyi bir araya getiremiyorlar.

Cinsellikle ilgili masumca bir soru sorduklarında kız çocuklarının azarlanması kendi bedenlerine olan ilgilerini ve meraklarını bastırmalarına neden oluyor.

Kendi mahremlerini büyük bir gizlilikle koruyarak büyüyen bu kızlar, bilmedikleri ve hiçbir zaman öğretilmeyen cinsel hayatla ve onlar için adeta birer öcü gibi gösterilen erkek bedeniyle karşılaştıklarında, ilk gece yani gerdek gecesi büyük bir panik ve kargaşa yaşıyorlar.

Çocukluktan itibaren aşılanan cinsellikle ve özellikle kızlık zarıyla ilgili olumsuz telkinler, genç kızlık döneminde sosyal ortamlarda arkadaşlardan veya yeni evlenen kişilerden duyulan korkunç ilk gece hikâyeleriyle iyice kuvvetleniyor.

Hatta ilk gecenin çok acılı ağrılı olacağı, canının çok yanacağı ama dişini sıkması gerektiği, içinde bombalar patlayacağı, kızlık zarının yırtılacağı, delineceği, patlayacağı, çok kanama olursa hastaneye kaldırabileceği gibi olumsuz telkinler kızların kafasına yerleşiyor ve cinsel ilişkiyi gözlerinde çok büyütmelerine neden olabiliyor.

Korku ve panik içinde ilk geceye hazırlanan genç kız bir taraftan da, ‘Ya kanamazsa!’ diye de garip bir korku içine girebiliyor. Çünkü bazı hikâyelerde, kızın kanaması olmamıştır, yeni evli kadın doktora götürülmüştür ya da doktora götürülmeden orada dövülerek aşağılanmıştır. Bu tabloda vajinismus bozukluğu ile karşılaşmak çok doğal bir sonuçtur.

Çünkü vajinismus aslında kadının kendini korumak amaçlı tehlikelere karşısı verdiği ‘Savaş ya da kaç!’ tepkisidir. Bu karmaşık duygular içinde ki bir kadının fiziksel anlamda kendini savunmasına yani istemsiz bir şekilde bacaklarını kapatarak eşini itmesine ve cinsel ilişkiye izin vermemesine vajinismus diyoruz.

Cinselliği evlenene kadar kaçınılması veya uzak durulması gereken bir konu veya bedenlerini korumak için verilmesi gereken bir mücadele olarak görmek, vajinismuslu kadınların sayısını her geçen gün arttırıyor. Bu nedenle anne ve babalara çok iş düşüyor.

Anne ve babaların çocuklarına, doğru zamanda ve doğru kişiyle yaşanacak cinselliğin, suçlanılacak veya utanılacak bir yaşantı değil, aksine kişileri birbirine yaklaştıran, duygusal paylaşımı arttıran ve ilişkileri zenginleştiren bir eylem olduğunu söylemeleri gerekiyor. Çünkü cinsellik ve evlilik; tamamlanma, bütünleşme, bir ve tam olma halidir, sevginin, ruhun ve bedenin paylaşılmasıdır.

Ayrıca cinsellik sadece üreme amaçlı değil duygusal yakınlık ve haz içinde yapılmalıdır. İşte o zaman vajinismus ve daha birçok cinsel problem konusunda toplum olarak çok yol alınacaktır. Anne ve babaların en önemli sorumluluklarından biri; önce araştırarak ve öğrenerek, nesilden nesile aktarılan yanlış bilgilerden kendilerini kurtarmaları ve çocuklarına doğru kılavuz olabilmeleridir. Ayrıca bilmelisiniz ki bir erteleme ve kaçınma hastalığı olan vajinismusun %100 çözümü vardır…

Unutmayalım, doğru bir cinsel eğitim, sağlıklı bir cinsel yaşamın ilk basamağıdır…

Etiketler

Cinselliği yepyeni bir politik çözümlemenin odağına oturtmakEvlilikte cinsellikCinselliğin önemiCinsel terapi

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Yaşam Yanardağ Çelik

Uzm. Psk. Yaşam Yanardağ Çelik

Psk. Yaşam YANARDAĞ ÇELİK, 1979 yılında Adıyaman'da doğmuştur. Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümünü başarıyla tamamlamayarak Psikolog unvanı almıştır. Evli ve bir kız çocuğu annesidir. 2001 yılında çalışma hayatına okul psikoloğu olarak başlamış ve çeşitli dershanelerde de görev almıştır. 2004 yılında ise bireysel psikolojik danışma hizmeti vermeye başlamıştır. Cinsel Problemler ve Evlilik problemleri başta olmak üzere daha çok yetişkinlerle çalışmaktadır. Şimdiye kadar yayımlanmış üç kitabı bulunmaktadır. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır