Bilişsel tamamlanma ihtiyacı nedir?

Bilişsel tamamlanma ihtiyacı nedir?

Bilişsel tamamlanma ihtiyacı, davranışsal nörobilimcilerin yakın dönemde odaklandığı bir konu haline gelmiştir. Literatürde, bireyin bir konuda belirsizlik yerine kesin bir bilgi edinme ihtiyacı, karar verme isteği olarak geçmektedir. Bilişsel tamamlanma ihtiyacının bir başka tanımı ise; bireyin “bilgi” ile ilgili bir sorunla karşılaştığında, karışık ve belirsiz olan bilgiyi basitleştirme ve belirsizlikten kaçınma güdüsü şeklindedir (De Backer ve Crowson 2008).
Bireyler, yeni bilgiyi sorgulamadan kabul etme, önceki bilgilerine dayanarak dönüştürme, yeni bir bilişsel şema oluşturma, bu yeni bilgiyi kabul etmeme gibi özelliklere sahiptir. İşte insanda bu özellikleri tanımlayan kavram tamamlanma ihtiyacı ya da bilişsel tamamlanma ihtiyacıdır. İnsan yeni bir durumla karşılaştığında, bu durumu bilişsel sisteminde bir neticeye ulaştırmazsa bundan rahatsızlık duyar.

Kruglanski ve Ajzen (1983) tarafından yazılmış olan Günlük Bilgibilim (Epistemoloji) Kuramı, bilişsel-güdüsel bir bakış açısıyla bireylerin günlük hayatlarında bilgilerini nasıl oluşturduklarını, bu bilgileri değiştirip değiştirmediklerini veya ne zaman değiştirdiklerini açıklamaktadır. Bilişsel tamamlanma süreci, iki uçlu bir süreçtir. Birey, ya güçlü bir tamamlanma ihtiyacı hisseder ya da bu durumdan kaçınmayı tercih eder. (Kruglanski ve Webs-ter 1996).

Bireylerin bilişsel olarak tamamlanmayı sürdürme ya da ondan kaçınmaları, içinde bulundukları durumda adeta bir kâr- zarar hesabı yapmaları sonucunda ortaya çıkar(Webster ve Kruglanski 1994, Kruglanski ve Webster 1996). Tamamlanmanın yararları, bir durumda hemen harekete geçme yeteneği ve bu eylemle bağlantılı kazançları elde etme ihtimalini içerir. Tamamlanmanın zararları ise bilişsel enerjinin harcanması, yargı hataları yapma riskini ve karar sonrasında seçeneklerin ve özgürlüğün azaltılmasını kapsamaktadır (Kruglanski 1990, Webster ve Kruglanski 1994).

Belirsizliğe Tahammülsüzlük ve Bilişsel Davranışçı Terapi

Ruminasyon olarak tanımladığımız kavram; bilişsel geviş getirmedir ve geçmişe yönelik neden benim başıma geldi, neden böyle oldu gibi düşünceleri içerir. Endişe kavramı ise geleceğe yönelik bir geviş getirme olarak tanımlanabilir. Belirsiz duruma karşı duyulan endişe ve sabırsızlık, “belirsizliğe tahammülsüzlük” kavramı olarak özellikle Yaygın Anksiyete Bozukluğu’nda karşımıza çıkan bir tablodur. Birey belirsiz bir duruma tahammül etmektense olumsuz bir sonucu tercih eder. Buna örnek:

-Ya başaramazsam

-Ya benim başıma gelirse

-Ya hastalanırsam

-Ya çocuğum bu akşam eve gelmezse

-Ya bugün deprem olursa vs…
gibi düşünce biçimleri verilebilir.

İki tür endişeden söz edebiliriz: Tip 1 Endişe ve Tip 2 Endişe.

Tip 1 Endişe; günlük olaylar hakkında endişe

Tip 2 Endişe; endişe hakkında endişedir. Yani ya endişelenirsem diye endişelenmek…
Bilişsel Davranışçı Terapi seanslarında öncelikle Tip 2 endişe ile çalışılmalıdır. Çünkü temelde düşünce ile çalışmak, davranışı ve duyguyu temelden düzenleyebilmek için oldukça gereklidir. Endişelerim beni ele geçirecek, endişelenmeyi asla durduramam gibi düşünceler…
Terapide çalışılabilecek başlıklar;

Belirsizliği gidermek mi daha mümkün, toleransı arttırmak mı?

Belirsizliği gidermek için işe yaramayan hangi davranışları yapıyoruz? Bunun yerine toleransı arttırmak daha sağlıklı olmaz mı? Gibi…
Endişe ile çalışırken davranış temelli olarak bireye öğretilen nefes egzersizleri, progresif kas gevşetme teknikleri ve mindfulness beden tarama teknikleri gibi teknikleri uygulamaya yönelik olarak, pratik yaptırarak danışana öğretmek danışanın durumu kontrol edebildiğini ve parasempatik sisteminin devreye girip kişinin endişe, evham seviyesinin azalması ve sakinleşmesi için oldukça etkili olmaktadır. Bunlara ek olarak bireyin zorlandığı durumları liste haline getirip basamaklamak ve adım adım çalışmak danışanın zihininde durumun ulaşılamaz hedefler içermek yerine yapılabilir ve basit olarak algılanmasına destek olacaktır.

Bu makale 6 Temmuz 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Melike Türkan Taşyüz

Uzm. Psk. Melike Türkan Taşyüz, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Üsküdar Üniversitesi'nde Psikoloji ve Çocuk Gelişimi lisans programlarını başarı ile tamamlayarak psikolog olmuştur. Yüksek lisansını Üsküdar Üniversitesi Nörobilim Anabilim Dalı'nda tamamlamıştır. Tez konusu "14-18 Yaş Arası Kız Çocuklarında Travma Sonrası Stres Bozuklukları İle Bilişsel Esneklik Kavramının Nörobilimsel Yaklaşımla İncelenmesi"dir. Arapça olarakta terapi hizmeti vermektedir.  2013 yılında Haydi Tut Elimi Derneği’nde gönüllü mentor öğrenci olarak çeşitli etkinliklere katılmıştır. 2015- 2016 yıllarında Validebağ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anaokulu'nda stajyer öğretmenlik, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Endokronoloji ve Çocuk Kardiyoloji Polikliniklerinde gözlemci öğrenci, yatan çocuk hasta servisinde stajyer çocuk gelişimcisi, 2016- 2017 ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Anksiyete
Uzm. Psk. Melike Türkan Taşyüz
Uzm. Psk. Melike Türkan Taşyüz
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube