Başarısızlık mı , ama neden? … başarı, peki nasıl?

Başarısızlık mı , ama neden? … başarı, peki nasıl?

Bu yazımda; “çalışmama rağmen yine de sınavlarda hak ettiğim notları alamıyorum” şikayeti ile gelen çocuklarımıza fikir vereceğini düşündüğüm paylaşımlarda bulunmak istiyorum.

Yukarıda belirttiğim şikayetle başvuran öğrenciler ile yaptığım seanslardan yola çıkarak istenilen başarının elde edilemeyişinin sebeplerini birçok başlıkla sıralayıp çoğaltmak mümkün. Çünkü; Doğru, sağlıklı çözüm üretmenin yolu öncelikle sorunu tanımlamak ile mümkündür.

Sevgili anne babalar ve öğretmenler Öncelikle; hiçbir öğrenci başarısız değildir, çünkü “başarısız” bir etikettir, her bireyin başarılı olduğu bir alan olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, böyle bir etiketleme doğru olmayacaktır. Yazılarımda başarı kavramından kastım ise; bireyin bulunduğu aşamadan sonra ki aşamalara doğru ilerlemesi, bu yolda gösterdiği çaba olacaktır.

Başarının önündeki engelleri başlıklar halinde şöyle özetlemek mümkün:

* Öğrenilmiş çaresizlik, çaba, mücadele

* Geçmiş yaşantı ve Ana-baba tutumları, benlik algısı, özgüven, sorumluluk bilinci, alışkanlıklar, kaygı, stres faktörleri

* Verimli çalışma tekniklerinin bilinmemesi ve /veya uygulanmaması, sistemsizlik, zaman yönetimi, ortam, hedef belirleme

* Eğitim-öğretim Faktörleri eğitim sistemi, öğretim yöntemleri, temel eğitim eksiklikleri, okul, öğretmen ve koşullar

Bu yazımda öğrencilerin kendilerini direkt ilgilendiren engellerden biri olan öğrenilmiş çaresizlik kavramından söz etmek istiyorum. Pozitif psikoterapide danışanımızda farkındalık yaratmak amacıyla hikayeler paylaşırız. Bende öğrenilmiş çaresizlik ile ilgili bir anekdot aktarmak istiyorum. Hindistan’da filleri yetiştirmek için, onları küçücükken bir zincirle bir kazığa bağlarlar… Tabi bu yavru filin bu zinciri koparabilmesi, kırabilmesi ya da kazığı söküp atabilmesi mümkün değildir …

Küçük fil önceleri bundan kurtulmak için tüm gücüyle uğraşır, defalarca dener ama sonucu değiştiremez, özgürlüğüne kavuşamaz… Yıllar geçer, fil kocaman olur … Bağlı olduğu kazığın ve zincirin onlarca katına gücü yetebilir artık … Ama fil asla böyle bir girişimde bulunmaz … O özgür olamayacağına inanmıştır, artık kırılamayan şey, filin zinciri değil inancıdır.

Buna psikolojide “Öğrenilmiş Çaresizlik” diyoruz. Öğrencilerin de eğitim-öğretim hayatları içerisinde bazı ders ya da derslere karşı öğrenilmiş çaresizlik tuzağına düştüklerini gözlemlemekteyim. Bu olumsuz inanç bireyde aniden değil süreç içerisinde gerçekleşmektedir ve bir başka yazıya konu olabilecek kadar çok çeşitli nedenleri vardır.

Bu olumsuz inancı kadermiş gibi kabullenmeden, bireyin olumlu inancını hem kendisine hem de o derse yöneltmesi tuzaktan kurtulmak anlamına gelir. Çocuklar ve gençler şunu unutmamalıdırlar; her bireyin farkında olduğu ya da olmadığı farklı farklı alanlarda yetenekleri vardır. Her birey her alanda aynı yeteneğe sahip olmadığından, aynı performansı da sergileyemez.

Başarı kişisel bir ölçüttür ve bireyin gösterdiği çaba ile eşdeğerdir. Başarı süreç içerisinde işleyen bir skaladır da diyebiliriz. Bunu bir örnekle açıklamam gerekirse; Matematik dersinin çok zor olduğunu, asla başarılı olamayacağını ve bu dersi sevmediğini o yüzdende çalışmasının bir faydası ve gereğinin olmadığını ifade eden bir öğrenci düşünelim (tanıdık gelmiş olabilir  ) Şimdi 1 ila 100 arasında bir skala düşünelim yukarıda örnek verdiğimiz öğrencinin matematik dersinde notunu, örneğin 30’dan 45’e çıkarması bir başarıdır. Öğrencinin bu dersten hedef puanı (buna geçer notta diyebiliriz) alabilmesi bazı parametrelere bağlıdır.

Sevgili öğrencilere diyorum ki;

Öncelikle kendi yeteneklerinizin, yapabileceklerinizin farkında olmalı ama önce bunların varlığına inanmalısınız. Var olan yetenekleriniz, bir ya da birçok akademik alanda yani okulda ki kültür dersleriniz içerisinde yer bulabileceği gibi meslek derslerinizde, sanatta, sporda da yer bulabilir.
Yapabileceğinize olan inancınız, kendinize olan güveniniz, kısa ve uzun vadeli hedefleriniz ve çalışma sistematiğiniz ile başarı skalasında ilerlememeniz için hiçbir neden kalmayacaktır.

Unutmamalısınız ki sorumluluğunuzda ki dersleriniz sizlerin yapabileceklerinizin üzerinde değiller. Spritüel psikolojide mantralar vardır. Sizin de mantranız “evet, yapabilirim” olsun. Kendinizin ve aşmanız gereken engelinizin karşısına geçin ve “evet, yapabilirim” deyin.

Bildiklerinizin ötesinde bambaşka bir farkındalık ve bakış açısı yaratacak olan, başarının nasıl geleceğinin anahtarı olan “Verimli Çalışma Yöntemlerinin başarı ile olan ilişkisini” paylaşacağım bir sonra ki yazımda görüşmek üzere…

Sevgilerimle,

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Aylin Şanver Aydın

Uzm. Kl. Psk Aylin ŞANVER AYDIN, 1976 Manyas doğumludur. İlk ve ortaokulu Manyas’ta, liseyi Adnan Hunca Çok Programlı Lisesinde okudu (1990-1993) ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ – PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK bölümünden mezun oldu.(1994-1998 ) PSİKOEĞİTİM – PSİKOSOSYAL PROJE Eğitimleri aldı.(Marmara depremi sonrası PTSB (Travma Sonrası Stres Bozuklukları) bireysel ve grupla terapi –yas ve travma  çalıştı.) (1999 ve sonrası) Beceri Transferi Eğitimi-Uğur Kariyer Merkezi (2002) Psikoeğitim Paket Programı Geliştirme Eğitimi aldı. – AHE Enstitüsü- (2003) Özel Çocuk ve Ergenlerde BEP Eğitimi- (2004) Ergenlerde Psikolojik temel Önleme Eğitimi aldı. (2005) PSİKOSOSYAL PROJE- Psikolojik Anlamlandırma Eğitimi aldı.-UNICEF-(2005) PSİKOSOSYAL PROJE- Grupla Danışma Eğitimi aldı.-UNICEF-(2006) TYT 9-11 Temel Yetenekler Testi uygulayıcısı. – ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Öğrenci psikolojisi
Uzm. Kl. Psk. Aylin Şanver Aydın
Uzm. Kl. Psk. Aylin Şanver Aydın
Kocaeli - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube