Emme bebeklerde doğuştan gelen içgüdüsel bir reflekstir. Bu refleks parmaklar, başparmak veya emzikler ile giderilmektedir. Bu erken dönemdeki emme davranışının konuşma bozukluğuna neden olmaması için yaklaşık 21 aylıkken sonlandırılması gerekmektedir.
Konuşma ve çiğneme için kullandığımız kasların ortak olduklarını düşünürsek, çene ve yüz kaslarının uygun dengeye erişmeleri ve dişlerin ağza düzgün pozisyonda sürmelerini sağlamak için çocukların dil ve yanak kaslarını çalıştırmaları ve yutma refleksini mümkün olduğu kadar erken geliştirmeleri gerekmektedir. Bu nedenle çocuklar çiğneme ve ısırmaya olabildiğince erken zamanda başlatılmalıdır.
Ağız içi kötü alışkanlıklar parmak emme, emzik ya da biberon emme, tırnak yeme, ağızda yemek tutma veya herhangi bir cismin devamlı ısırılmasıdır.
Anne sütünün kesilmesi ile parmak emmenin sıklığı artabilir ve günde 2 saate kadar uzayabilir. Yapılan araştırmalarda, anne sütü veya biberonun bırakılmasından sonra kısa süreli bir emzik kullanımının çocuğun parmak emme alışkanlığı oluşturmasını engelleyebileceği bildirilmiştir. Ayrıca uzun süreli emzik emme alışkanlığının, parmak emme alışkanlığından çok daha kolay bırakılabildiği bildirilmektedir.
Dört yaşına kadar devam eden parmak emme alışkanlığı, ön dişlerde geçici bir çapraşıklık ve form değişikliğine neden olabilmektedir. Bu nedenle ağız içi kötü alışkanlıkların bu yaşa kadar devam etmesi durumunda bir diş hekimi, pedodontist veya ortodonti uzmanı ile görüşülerek yardım istenmelidir. Ayrıca diş çürüklerinin, sık geçirilen boğaz enfeksiyonlarının nedeni de biberon ve emzik emmek olarak bildirilmektedir.
Uzun süre emzik veya parmak emme alışkanlığı, dişlerde ve çenelerde form değişikliklerine neden olmaktadır. Emme alışkanlığının üst sürekli kesici dişlerin sürdüğü 7-8 yaşları ve sonrasına kadar devam etmesi durumunda diş ve çenelerde kalıcı deformasyonlar meydana gelebildiğinden en kısa zamanda alışkanlığın bırakılması gerekmektedir.
Ön kesici dişler arasına yerleşen parmak, üst ön dişlerin öne doğru eğimleşmesine ve dişlerin aralanmasına neden olurken, alt ön kesici dişler ise geriye doğru konumlanır. Bu durum ön açık kapanış ile sonuçlanır. Parmak emme yalnızca dişleri değil kasları da olumsuz yönde etkilemektedir. Alt ve ön kesici dişler arasındaki boşluğa yutkunma sırasında dil yerleşmektedir. Bu durum tongue trust olarak adlandırılır. Bu durumun sonlanmasında üst limit olarak 9 yaş gösterilmektedir. Dilin bu şekilde yanlış pozisyonlaşmasından /s, z, t, d, l, n/ seslerinin artikülasyonu bozulur.
Oniki yaş ve sonrasında devam eden parmak emme alışkanlığı nadiren görülse de aparey tedavisi ile birlikte bir psikolojik yardım da gerekli olabilmektedir.
Üç yıldan daha az sürede de olsa parmak emmenin ve 3 yıldan fazla emzik- biberon emmenin konuşma sorunlarına yol açtığını unutmamak gerekmektedir.