Ağaçlarda kalan son yapraklarda tek tek toprakla bütünleşirken, kırmızı da raflarda ve hayatımızın çeşitli alanlarında yerini almaya başladı. Kar taneleriyle süslendi vitrinler, sokaklar, kıyafetler, ambalajlar… Kıyafetler kalın, yünlü ve yumuşacık. Botlar, çizmeler, ev terlikleri başköşede. Sıcacık taze demlenmiş bir çay eşlik ediyor sohbetlere. Doğalgaz faturası ani bir yükselişe geçip yılın en yüksek değerlerini görüyor. Evet, artık resmi olarak kış ayı içerisindeyiz.
Gün ışığı kuzey yarım küreyi hastaneye ziyaretçi gelen bir tanıdık gibi bu günlerde. Üstüne bir de kış aylarında %10-%15 civarında yavaşlayan metabolizma hızı ekleniyor.(İstisnalar olabilir) Daha az su içip daha çok işlenmiş gıdalar tüketme eğilimine geçiyoruz. Açık alanlarda daha az zaman geçiriyoruz ve fiziksel aktivitemiz azalıyor. Akabinde yeni arkadaşlar ediniyorsun. Yorgunluk, depresif duygu durumu, odaklanma problemi ve öz güven eksikliği. Sevmediğin ama katlanmak zorunda olduğun ve bir süre sonra bağımlı hale geldiğin arkadaşlar. Peki kurtulmak ister misin bu arkadaşlarından?
Cevabın evetse; bu 7 adımı uygulamaya başla.
1)Besinlerin Gücünden Yararlan
Acı Biber:
Acı yiyelim tatlı konuşalım. Hem bedenimiz mutlu hem de zihnimiz. Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre kapsaisin içeren bir öğünden sonraki birkaç saat boyunca yakılan kalori miktarının ikiye katlandığını bulundu. Ayrıca antioksidan olan kapsaisin bedeni daha fazla yağı yakıt olarak kullanmaya zorlayarak yağ yakımını belirli bir ölçüde artırır. Her öğününe 3 adet küçük acı biber ekleyebilirsin. Bonus olarak acı biber gribal enfeksiyona yakalanma ve hastalığı geçirme sürecini azaltır.
Ceviz:
Omega-3 yağ asitlerinden ALA ve polifenollerden zengin bir yağlı tohumdur ceviz. National Institutes of Health tarafından kortizol hormonunu ve adrenalini kontrol altında tuttuğu bulunmuştur. Cevizi salatana ve yoğurduna ekle, hem lezzet hem de sağlık kat.
Zencefil: Ağrı kesici, iltihap önleyici, sindirim sistemi düzenleyici, dolaşım sistemi dostu(özellikle damar tıkanıklığını önleyici), kan şekeri ve kolesterolü dengelemeye yardımcı olur.
Kış aylarında ön plana çıkmasının nedeni ise bağışıklık sistemini desteklemesidir. Bir de el ve ayak üşümelerine karşı etkilidir.
Sarımsak:
Başlı başına doğal ilaç olan sarımsak glutatyon içerir. Antioksidan olan glutatyon karaciğerin kimyasaldan temizlenmesine yardımcı olarak metabolizmayı hızlandırır.
Kuru Baklagiller: Kültürümüzün de bir parçası olan kurubaklagiller, dirençli nişasta içerir. Dirençli nişasta kan şekeri salınımını yavaşlatır ve bu sayede daha fazla tok kalmamızı sağlar.
2)Fazla Kilolarından Kurtul
Yarım kilo kas dokusu gün boyunca yaklaşık 7-10 kalori harcarken yarım kilo yağ dokusu sadece 2-3 kalori harcıyor. Ayrıca iç organlar çevresindeki artmış yağlanma görünür yağlanmadan çok daha tehlikeli. İç organlar çevresindeki yağlanma arttıkça diyabet, metabolik sendrom, kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskiniz artar. Direk ya da endirekt hormon salgılanmaları etkiler. Ve vücudunuzdaki tüm sistemler etkilenir. Kendinizi kısır bir döngü içerisinde bulursunuz.
3)Daha Fazla Su İç
İngiliz yazar ve tarihçi Thomas Fuller’in ‘’Suyun değeri, kuyu kuruyunca anlaşılır.’’ sözleri suyun hayatımızdaki önemini sade ve keskin bir biçimde açıklıyor. Yetişkin bir bireyin vücudunun yaklaşık %70’i sudur. Su; sağlıklı bir yaşam sürebilmemiz için elzemdir.
4)Bitki Çayı Deyip Geçme
Soğuk kış aylarında immün sistemi ve sindirim sistemini desteklemek için bitki çaylarının gücünden yararlanabilirsin.
Yeşil çay bağışıklığı güçlendiricidir.
Ada çayı soğuk algınlığına karşı koruyucudur.
Ihlamur soğuk algınlığı; grip, boğaz ağrısı ve öksürüğe karşı etkilidir.
Mürver çiçeği; soğuk algınlığı ve nezleye karşı etkilidir.
Kuşburnu ; A C E ve K vitamini içerir ve soğuk algınlığında etkilidir.
Hatmi çiçeği kökü; kaynatılarak soğuk algınlığını tedavisinde kullanılır.
Okaliptüs yaprağı; balgam sökücüdür.
Lavanta; stresi baskılar ve rahatlatır.
5)Gülümse
"Pembeye inanıyorum. Gülmenin en iyi kalori yakan şey olduğuna inanıyorum. Öpüşmeye, çok öpüşmeye inanıyorum. Her şey ters gider gibi görünürken güçlü olmaya inanıyorum. Mutlu kadınların en güzel kadınlar olduklarına inanıyorum. Yarının başka bir gün olduğuna inanıyorum ve mucizelere inanıyorum."
Ölümünden yıllar geçti ama oyunculuğu, güzelliği, zarafeti ve tertemiz kalbi hala canlı zihinlerimizde, Audrey Hepburn. Sözleriyle ışık saçmaya ve yol göstermeye devam ediyor.
Gülümsemek, bizi pozitif yapan başlıca etkidir. Audrey’den aldığımız ilhamla gülümsemenin faydalarını sıralayalım:
Mutluluk ve güven duygusunu artırır.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Gülümsediğimizde stres hormonlarının salgılanması yavaşlar.
Beyinde salgılanan endorfin hızla artmaya başlar.
Yapılan araştırmalara göre erkekler gülümsemeyi bir kadında makyajdan çok daha çekici buluyor.
Kadınlarsa, içten ve samimi gülümseyen erkekleri daha çekici ve hoş buluyorlar.
Gülümsemek bulaşıcıdır. Bir ortamda sürekli gülümserseniz etrafınızda ki herkes gülümsemeye başlar.
6)Sarıl
En kolay mutluluk sağlama yolu ve antidepresandır.
Güvende hissettirir.
Sadakat, koruyuculuk, şefkat ve bağlılık duygusunu artırır.
Stres kat sayımızı azaltarak hayatla daha kolay baş etmemizi sağlar.
Kişinin ve karşısındaki kişinin endişelerini azaltarak iletişimi kolaylaştırır.
Uykuya dalışımızı kolaylaştırır ve yeni günü heyecanla selamlamayı sağlar.
Sarılmak; ruhun ruha akışı ve tenin tene dokunuşu diye tanımlıyorum lügatim da. Teknoloji ve buluşların en gözde bu yıllarda bile hala bu etkiyi sağlayan bir mekanizma icat edilmiş değil.
Lafı uzatmadan gidin ve sevdiklerinize sarılın.
7)Dengeyi Sağla
Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, ortamdaki uyum olarak açıklanır ‘’denge’’. Fiziksel, duygusal(sosyal), zihinsel ve ruhsal denge de olmak yaşam kalitemize yön verir.
Kışın tüm güzelliklerini yaşayabileceğiniz damağınızda unutulmaz tatlar bırakacak sımsıcak günler dilerim.
