Reflü rahatsızlığı yaşam kalitenizi etkiliyor

Reflü rahatsızlığı yaşam kalitenizi etkiliyor

Yapılan bilimsel çalışmalar kalp yetmezliği kadar reflü hastalığının insanın yaşam kalitesini bozduğunu ortaya koymaktadır.  Reflü toplumda  yaklaşık %15-20’ sinde  gözlenen bir hastalıktır. 

Mide Reflüsü olarak bilinen Gastro Özofageal Reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması nedeni ile oluşur. Reflü, asit ,safra ve pankreas sıvısı içeren mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusunun  kendini bu mide içeriğinden  koruma özelliğinin yok olmasından kaynaklanır. 

“Erişkinlerin yaklaşık %20'sinde reflü görülmektedir. Maalesef reflü hastalığı son yıllara kadar Gastrit teşhisinin gölgesinde kalmıştır.  Ülkemizde gastrik tedavisi  sıklıkla uygulanmakta ve bu hastaların çoğunluğu da reflü hastası olduğu için şikayetleri tekrarlamaktadır” dedi.

Gastro Özofageal Reflü (GÖRH) Nedir?

Pek çok insanda yemekten sonra hazımsızlık, ekşime ve yemek borusunda yanma yakınmaları mevcuttur. Bu rahatsız edici durum yemek borusuna ve hatta ağıza kadar gelen yemek ve mide asidi ile belirgindir. Bu durum bazı kişilerde geçici olup, belli bir sürede ortadan kalkar. Bazılarında ise oldukça rahatsız edici, sık sık oluşan, oldukça ağrılı ve sosyal yaşamı etkileyen bir hastalık halini alır.

“Reflü’ nün oluşmasında önemli olan bir neden de obezitedir. Obezite mide bölgesindeki baskının artmasına yol açar ve obezite dışında herhangi bir sağlık sorunu olmasa bile, reflü şikayeti ortaya çıkarabilir. Obezitenin oluşumunda nedensel etkisi olan beslenme bozuklukları reflü oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Obez hastalarda diyet, egzersiz veya cerrahi tedavi ile kilo kaybı sağlandığında reflü şikayetleri de önemli ölçüde gerilemektedir.

Reflü Neden Oluşur ?

Hastalığın oluşumunda pek çok sebep bulunabilir. Bazen mide ile yemek borusu arasında kapak görevi yapan kaslar herhangi bir neden olmaksızın gevşeyip açılabilir. Sonrasında da mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasına bağlı olarak şikayetler meydana gelir. Kimi zaman da gelişmiş olan bir mide fıtığı, kapağın çalışmasına engel olur. Reflüye sebep olan daha başka pek çok faktör vardır. Hangi nedenden olursa olsun, buradaki temel sorun, mide asitinin yanlış bir ortama doğru geçişi ve oradaki hücreleri tahrip etmesinden ibarettir. Sanıldığı gibi midedeki asit miktarı yüksek seviyelerde değildir. Asit miktarı normaldir, ama bulunduğu yer yanlıştır.

Hastalığının tedavisi nedir ?

Reflü hastalığının tedavisinde sosyal tedbirlerden başlayan ve cerrahi girişime kadar değişen farklı seçenekler söz konusudur.

Cerrahi Tedavi Ne Zaman Gündeme Gelir?

“Reflü, kronik bir hastalıktır zaman zaman şikayetler artabilir, azalabilir, kaybolabilir ve tekrarlayabilir.”

-Tıbbi tedavinin başarılı olmadığı

-Uzun dönem ya da yaşam boyu ilaç kullanmak istemeyen genç hastalarda

-Yemek borusunda hücresel değişime varan tahrişler görülmekte ise

-İlaç tedavisinden sonra da hastanın şikayetleri devam ediyorsa; cerrahi tedavi ön plana çıkmaktadır.

Cerrahi Tedavi:Reflü tedavisindeki en önemli seçeneklerden biri ameliyattır. Elbette arzulanan bu girişimin laparoskopik yöntemle, yani kapalı cerrahi ile yapılmasıdır. Laparoskopik cerrahi ile midenin üst bölümü, yemek borusunun alt ucuna çepeçevre sarılarak dikilmekte, böylelikle reflünün önüne geçilmektedir. Yaklaşık 45-60 dakika süren operasyonun bir gün sonrasında hastalar taburcu olabilmektedir.

Reflü ameliyatından sonra hastaların ilaç kullanma gereksinimleri ortadan kalkarken, 1-1.5 ay kadar uyulması gereken bir diyet dönemi vardır. Ameliyat olan hastaların diyet dönemini tamamlamalarının ardından ameliyat öncesi dönemde sakındıkları gıdaları ve içecekleri de tüketebilmeleri mümkündür. Ameliyat sonrası yaşamda ameliyata bağlı olarak hastalarda gaz ve şişkinlik yakınmaları olabilmektedir.

 

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli

Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli 1976 Konya’da doğmuştur. İlk - Orta - Lise öğrenimini Konya' da tamamladıktan sonra, 1995 yılında İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitimine başlamıştır ve 2001 yılında Üniversite eğitimini tamamlamıştır. Daha sonra sonrasında İstanbul Dr.Yıldırım AKTUNA Tıp Merkezinde görev yapmıştır. 2003 Yılında İzmir Tepecik SSK Hastanesinde 3.Cerrahi kliniğinde ihtisasına başlamıştır. 2008 Yılında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Endoskopi-Kolonoskopi eğitimi almış olup, ardından 2009 yılında Obezitenin cerrahi tedavi uygulamaları ile ilgili Amerika’da ki Cleveland Clinic’te çalışmalara katılmıştır. 2010 – 2011 yılları arasında Erzincan Devlet Hastanesinde mecburi hizmet görevini tamamlamıştır ve bu süreçte Doğu Anadolu Bölgesi’nde ilk kez yapılan Laparoskopik Sleeve Gastrektomi ameliyatını gerçekleştiren cerra ...

Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli
Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli
Kırklareli - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube