Yoğun Bakımın Çocuklar Üzerindeki Etkileri ve Aile Odaklı Müdahaleler


Çocuk, tüm toplumlarda ebeveynlerin en değerli varlığıdır. Çocuğun hastaneye yatırılması hem çocuk hem de ailesi için stresli bir süreçtir. Çocuğun sağlık sorununun ciddiyeti, ailenin de psikolojik olarak zorlu bir süreç geçirmesine neden olabilir. Çocuklarda yoğun bakım gerektiren durumlar, ciddi yaralanma ve ölüm riskinin yüksek olması nedeniyle çoğu ebeveyn stres, kaygı ve korkuya neden olur.
Çocuk yoğun bakım ünitesinde ebeveynler için en büyük stres faktörlerinden biri, çocuktan fiziksel olarak ayrılma, çocuğa bakım fırsatlarının sınırlı olması ve artık bağımsız, birincil karar vericiler olmadıkları için ebeveyn rolünün değişmesi veya kaybıdır. Çocuğun hayati tehlikesinin olması, teşhis ve tedavi yöntemlerinin bilinmemesi, yoğun bakım ünitesinin donanımı, personelin çalışma ritmi ve çocukla iletişim kurulamaması, ailenin stres ve kaygısını artırır.
Aile merkezli bakım, ailenin güçlü yönlerinin desteklenmesi ve çocuğun bakımı ile sağlığıyla ilgili kararların alınmasında ailenin aktif katılımının sağlanması ilkesine dayanmaktadır. Bu nedenle yoğun bakım ünitelerinde çocukları bulunan ebeveynler için bir müdahale programının geliştirilmesi, bilgi ve tavsiye ihtiyacı üst düzeyde olan özellikle anneler için gerekli ve önemlidir. Bu konuda, ailenin çocuğun yoğun bakım ünitesine girmesi, gerekli uygulama ve destekle kaygı ve stresini azaltması ve kendi ihtiyaçları doğrultusunda uygun programın geliştirilmesi gerekmektedir.
Yoğun bakım, ciddi hastalıklar veya travmatik durumlar nedeniyle yoğun tıbbi bakım gerektiren hastaların tedavi edildiği birimdir. Çocuklar da bazen yoğun bakıma ihtiyaç duyabilirler, ancak yoğun bakımın çocuklar üzerindeki etkileri yetişkinlerden farklılık gösterir. Çocuklar genellikle yoğun bakıma ihtiyaç duyduklarında daha hassas ve savunmasızdırlar. Bu nedenle yoğun bakım süreci ve ortamı, çocuklar üzerinde olumsuz etkilere neden olur. Yoğun bakım ünitelerindeki yüksek teknoloji kullanımı, yoğun bakım sürecindeki çocukların stresini artırır ve travmatik deneyimler yaşamalarına neden olur. Ayrıca, yoğun bakım sürecindeki müdahaleler ve tedaviler, çocukların duygusal sağlığını etkiler. Çocuklarda yoğun bakımda uzun süre yatmak, kas zayıflığına veya derin ven trombozu gibi komplikasyonlara yol açar. Ayrıca yoğun bakımda yaşanan stres ve travma, çocukların duygusal iyilik hallerini etkileyerek travma sonrası stres bozukluğuna yol açar.
Sonuç olarak, yoğun bakımın çocuklar üzerindeki etkileri önemli bir konudur ve çocuk yoğun bakımı sağlayan ekiplerin bu etkileri minimize etmek için özen göstermeleri önemlidir. Bu amaçla, çocukların yoğun bakım sürecinde fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için bireyselleştirilmiş bir yaklaşım benimsemek önemlidir. Bu bağlamda yoğun bakım sürecinde çocukların içerisinde bulundukları fizyolojik ve psikolojik süreç ebeveynlerin de çocuklarına ilişkin endişelerinin artmasında neden olmaktadır. Bu nedenle, yoğun bakım sürecinde ebeveynlerin psikolojik olarak desteklenmesi ve gerekirse online terapi desteği almaları hem çocuk hem de ailenin iyilik hâlinin korunmasına yardımcı olur.
Kaynakça: https://www.asesssjournal.com/index.php/pub/article/view/53/46
Yazarlar: Uzm. Kinik Psk. Tuğçe Bozçalı, Uzm. Kinik Psk. Tuğçe Bozçalı, Yrd. Doç.Dr. Buse Keskindağ ve Dr. Hakan Tekgüç