Saldırgan davranışlar

Sinirli ebeveynin bir yansıması olan ‘öfkeyi yönetememe’ konusunu da ele alabiliriz. Kaç ebeveyn öfkesini yönetiyor da çocuklar yönetebilisin? Televizyonda bile herkes sinirli. Öfkeyi yönetememek, öfke ve stresle başa çıkmakta zorlanmak demektir. Aslında hiç sorun olmayacak küçük bir olaya aşırı tepki verme veya güçlü bir duygu patlaması yaşama olarak gözlemlenebilir. Sevmek ve sevilmek.. işte gerçekte anahtar kelimeler bunlar.. Peki ya sevmeyi bilmeyenler ? Hiç hissetmeyenler ? Aşırı sevgiden bunalmış ve sevginin ne demek olduğunu artık anlayamayalar? Duyguların ne anlama geldiğini bilmeyenler? Bu soruların cevaplarında isim geliyorsa aklınıza belki de ‘Duygusal düzenleme güçlüğü’ yaşayan çocuklardır. Bahsettiğimiz çocuklar duygularını kesin bir dille ifade etmekte zorlanmaktadır. Üzüntüsünü, sevgisini ve diğer duygularını ifade edemedikleri için öfke ortaya çıkar ve bu da onların saldırgan davranışlara yönelmelerine neden olabilir. Günlük stres ve bir günde yaşadıkları kaygılarla baş etmede zorlanabilirler. Bununla birlikte gelen ‘olumsuz düşünce kalıpları ’kendilerini ve dünyayı olumsuz' bir şekilde algılamalarına yöneliktir. Çevredeki insanları her zaman tehlikeli görüp yaptıkları hareketlere karşı tepkisel yaklaşabilirler.

Saldırgan davranışlar

Bugün, sizlere saldırgan çocuklardan bahsetmek istiyorum.

Nedir sürekli şikayet edilen bu çocukların derdi önce onları anlamak gerek gibi ?

Birkaç neden sayalım;

 

  • Birincisi ve görünmez bir neden olarak ‘Empati eksikliği’ Empati eksikliği gelişmeyen çocuklarda, başkalarının duygularını ve bakış açılarını anlamadıklarında, saldırgan davranışlarda bulunma eğilimindedirler.
  • Okullarda çok karşılaştığımız ve kesinlikle ebeveyn tarafından kabullenilmeyen ‘hayır benim çocuğum yapmaz’ söylemine karşılık gelen neden ‘Dikkat eksikliği ve dürtüsellik’ olabilmektedir. Dikkat eksikliği ne kadar popülerse dürtüsellik bir o kadar engel sayılmakta ve çoğunluk bunu reddetmektedir. fakat bazı çocuklar dürtüleriyle mücadele içindedir. Bu durumda olan çocuklar, düşünmeden ve sonuçlarını düşünmeden davranma eğilimindedirler, bu da saldırgan davranışları tetiklemeke kalmayıp çocuğun sürekli etiketlenmesine ve sosyal ilişkilerinin bozulmasına neden olur.
  • Sinirli ebeveynin bir yansıması olan ‘öfkeyi yönetememe’ konusunu da ele alabiliriz. Kaç ebeveyn öfkesini yönetiyor da çocuklar yönetebilisin? Televizyonda bile herkes sinirli. Öfkeyi yönetememek, öfke ve stresle başa çıkmakta zorlanmak demektir. Aslında hiç sorun olmayacak küçük bir olaya aşırı tepki verme veya güçlü bir duygu patlaması yaşama olarak gözlemlenebilir.
  • Sevmek ve sevilmek.. işte gerçekte anahtar kelimeler bunlar.. Peki ya sevmeyi bilmeyenler ? Hiç hissetmeyenler ? Aşırı sevgiden bunalmış ve sevginin ne demek olduğunu artık anlayamayalar? Duyguların ne anlama geldiğini bilmeyenler? Bu soruların cevaplarında isim geliyorsa aklınıza belki de ‘Duygusal düzenleme güçlüğü’ yaşayan çocuklardır. Bahsettiğimiz çocuklar duygularını kesin bir dille ifade etmekte zorlanmaktadır. Üzüntüsünü, sevgisini ve diğer duygularını ifade edemedikleri için öfke ortaya çıkar ve bu da onların saldırgan davranışlara yönelmelerine neden olabilir. Günlük stres ve bir günde yaşadıkları kaygılarla baş etmede zorlanabilirler. Bununla birlikte gelen ‘olumsuz düşünce kalıpları ’kendilerini ve dünyayı olumsuz' bir şekilde algılamalarına yöneliktir. Çevredeki insanları her zaman tehlikeli görüp yaptıkları hareketlere karşı tepkisel yaklaşabilirler.
  • Bu tepkisel yaklaşma ‘arkadaşlık’ ilişkilerini etkilemekle birlikte bazı arkadaşlarının saldırganca davranışlarını dışlanmamak için örnek alabilirler.
  • En son ve can alıcı bir nokta olan ‘ebeveynler’ çocukların her türlü gelişimi açısından çok önemli bir faktördür. Saldırgan davranışları sergileyen çocukların aile türleri aşırı otoriter ya da aşırı hoşgörülü olarak tanımlanabilmektedir.

Sonuç olarak;

Çocukların kendini ifade etmeleri ve duyguları bilmeleri çok önemlidir. Mümkünse empati çalışmaları yapılmalı, ön yargılar kırılmaya çalışılmalıdır. Çocukların anamnezi detaylıca alınmalı ve sürece başlanılmalıdır. Akran öğreticiliği veya bilişsel çıraklık burada işe yarayacak olup akademik, sosyal gelişim sürecine destek çıkılmalıdır.

Bu makale 10 Mayıs 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Dan. Beste Vangöl

Beste Vangöl, uzman bir psikoloji danışmanı olarak İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi'nde lisans eğitimini 2018 yılında tamamlamış ve ardından 2023 yılında yüksek lisans derecesini almıştır. Kendisi, psikoloji alanındaki bilgisi ve deneyimiyle birçok kişiye yardımcı olmuştur. 2014 yılından beri sporcular, öğrenciler ve yetişkinlerle çalıştım, farklı yaş gruplarından insanların ihtiyaçlarına özel olarak odaklanarak onların psikolojik sağlığını geliştirmeye yönelik çözümler üretmekteyim. Spor psikolojisi, ruhsal durumlar, yaşam zorlukları, ilişkileri öğrenme güçlükleri, stres yönetimi, ilişki sorunları. akademik konular ve kişisel gelişim gibi konularda geniş bir yelpazede danışmanlık hizmeti sunmaktayım. Kişisel gelişim ve psikolojik sağlık konularında sürekli olarak kendini geliştirmekte ve güncel araştırmaları takip ederim. Bu sayed ...

Etiketler
Saldırgan Davranışlar
Uzm. Psk. Dan. Beste Vangöl
Uzm. Psk. Dan. Beste Vangöl
İstanbul - Psikolojik Danışman
Facebook Twitter Instagram Youtube