Doktorsitesi.com

Yetişkin Olmaktan Suçluluk Duyan Çocuklar

Dr. Obengül Ejder
Dr. Obengül Ejder
9 Ekim 201580 görüntülenme
Randevu Al
Yetişkin Olmaktan Suçluluk Duyan Çocuklar

Yaklaşık iki yıllık evliyiz, nerdeyse haftanın 4 günü annemlerdeyiz.  Her sabah onu aramadan güne başlayamıyorum. Gün içinde en az 3 kez telefonlaşıyoruz. Bir süre sonra fark ettim ki eşimle aramızda geçen her şeyi sanki bir canlı yayındaymışız  gibi anneme anlatır oldum.  Arkadaşlarımla vakit geçirmeye zaman bulamıyordum.

“  İş çıkışı yorgun olursun kızım, sana yemek yaptım gel al”  diyordu annem . Önceleri bu çok hoşuma gidiyordu, hem de kolayıma geliyordu. Gitmişken onları da görüyordum, bazen kuzenlerim evde oluyordu, eskisi gibi saatlerce sohbete dalıyordum. Annem de “ oh be sen buradayken huzur dolu oluyorum”  diyordu. İş çıkışı eşim de geliyordu, bazen uykumuz gelince eve gitmiyor orda kalıyorduk.

Son birkaç aydır , eşimle çok kavga eder olduk, aramızda cinsel soğukluk da başladı, kavgalarımızın çoğunda eşim annemi suçluyor. Her kavga ettiğimizde de annem “ çık gel, boşan kızım” diyor. İki kez evi terk ettim, bu sefer de “ komşular ne der, kızları bir evliliği beceremedi demezler mi? “ diyor. 

Artık ne yapacağımı bilmiyorum. Annemi mi, eşimi mi mutlu etmeliyim? Annemin her isteğine cevap vermek benim için çok yorucu, ama eşim de annemi istemiyor artık, buna katlanamam , yıllarca annemin tek dert ortağı ben oldum, her sorununa ben koştum ,  annemsiz yaşayamam.  Ben ne yapacağım doktor hanım?

Çocuklarınızı Kendi Çıkmazlarınıza Mahkum Etmeyin !!!

Her ailenin kendine özgü dengeleri vardır. Aile bireyleri kendilerine biçilen rolleri oynadıkları sürece bir sorun yaşanmaz. Ancak birbirine bağımlı bir şekilde yaşayan , sorunlu olan aile bireyinin saklandığı, bir tarafın , zavallı ve acı çeken , kurban rolünde kaldığı, diğer tarafın bencil ve soğuk  veya zulüm eden olduğu ailelerde maalesef ki çocukların yetişkinliğe terfi etmesi   neredeyse imkansız oluyor.

Özellikle de eşi tarafından duygusal ya da cinsel açlık içinde olan kadınların ilk çocuğu erkek ise kendilerine eş rolünde yoldaş, ilk çocuğu kız ise kendilerine arkadaş rolünde kaderdaş seçiyorlar.  Bu rolü üstlenmiş olan çocuğun bir gün evden taşınmayı ya da evlenmeyi isteyerek kendi ailelerini kurmak istemeleri ise bağımlı ailelerin dengelerini bozuyor.

Bu durumda sürekli çocukları üzerinde gizli bir baskı kurarak suçluluk duygusu oluşturuyorlar. Suçluluk duygusu altında ezilen çocuk , bu duyguya karşı kendilerini koruyabilmek için ya tüm anlaşmazlıklarda anne babalarının haklı olmalarına izin veriyorlar ya da bu duygudan kaçmak için alkol veya  uyuşturucunun  arkasına saklanıyorlar . En kötüsü de bağımlı bir ilişkiden kaçayım derken  başka bir bağımlı ilişkiye doğru geçiş yaşıyorlar.  

Çocuklarınızın artık bir yetişkin olduğunu, kendi hayatlarını , kendi ailelerini kurabilecek kadar büyüdüklerini kabul edin, sizin ne hissettiğiniz değil, onların ne hissettiği önemli olsun, kendi çıkmazlarınıza çocuklarınızı mahkum etmeyin! Bırakın özgürce kendi hayatlarını suçluluk duymadan yaşasınlar…

Yazar Hakkında

Dr. Obengül Ejder

Dr. Obengül Ejder

1997 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Dr. Obengül Ejder, hekimlik mesleğine Adana Seyhan Belediyesi’nde Kurum Hekimi olarak başlamış, Sağlık Müdürü olarak görevini sürdürmüş, 2008 yılında ayrılmıştır. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır