Travmatik Bağlanma: Sevgiyle Acının İç İçe Geçtiği İlişkiler

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
7 Temmuz 20258 görüntülenme
Randevu Al
Travmatik bağlanma, bireyin sevgi ve acıyı birlikte deneyimlediği, genellikle çocukluk döneminde başlayan ve yetişkinlik ilişkilerine taşınan bir bağlanma biçimidir. Bu bağlanma türü, bireyin bakım verenle kurduğu ilişkide hem yakınlık hem de korku yaşamasından kaynaklanır. Sevgiye ulaşmanın ancak acıya katlanmakla mümkün olduğu inancı, travmatik bağlanmanın temelinde yatan yapıdır.
Travmatik Bağlanma: Sevgiyle Acının İç İçe Geçtiği İlişkiler

Travmatik Bağlanmanın Kökeni

Travmatik bağlanma genellikle tutarsız, ihmalkâr ya da istismar içeren çocukluk deneyimleriyle şekillenir. Çocuk için bakım veren kişi hem güvenli bir liman hem de korku kaynağı olduğunda, zihin bu çelişkili durumu bir savunma düzeni hâline getirir. Bu kişilerde, sevgi arayışı yoğun olsa da, aynı zamanda reddedilme ve zarar görme korkusu da vardır.

Yetişkin İlişkilerinde Travmatik Bağlanma

Travmatik bağlanma örüntüsüne sahip bireyler, ilişkilerde sıklıkla şu davranışları sergiler:

- Aşırı bağlanma ve terk edilme korkusu
- Duygusal manipülasyonlara açık olma
- Partnerin olumsuz davranışlarını mazur görme
- Acıyı aşkın bir parçası olarak içselleştirme

Bu kişiler, ilişkide acı çekmediklerinde “gerçek bir sevgi” hissetmediklerini düşünebilirler. Bu durum, sağlıklı ilişkileri tanıyamama ve güvenli bağlanmayı tehdit olarak algılama riskini doğurur.

Neden Bu Kadar Kalıcıdır?

Travmatik bağlanma, nörolojik ve psikodinamik düzeyde derin kökler taşır. Çocuklukta sıkça aktive edilen stres sistemleri (örneğin amigdala), kişinin tetiklenme eşiğini düşürür. Aynı zamanda, bilinçdışı düzeyde “acıya rağmen seviliyorum” inancı, bireyin kendilik değerini bu çarpık denklem üzerinden kurmasına neden olur.

 Terapötik Yaklaşım ve İyileşme

Travmatik bağlanmanın fark edilmesi iyileşme sürecinin ilk adımıdır. Terapide şu yollarla çalışılabilir:

- **Bağlanma stillerinin fark edilmesi**: Danışanın güvenli, kaçıngan ya da kaygılı bağlanma stiline dair farkındalık kazanması sağlanır.
- **Duygusal regülasyon becerileri**: Duygusal yoğunluklarla başa çıkma yolları geliştirilir.
- **İçsel çocukla temas**: İhmal edilmiş ya da incitilmiş içsel parçaların şefkatle onarımı desteklenir.
- **Yeni ilişki deneyimleri**: Terapist ile kurulan güvenli ilişki, yeniden bağlanma örüntüsü oluşturur.

Sonuç

Travmatik bağlanma, sevgiye ve ilişkiye dair inançlarımızın temelini derinden etkileyebilir. Ancak bu örüntü değiştirilebilir. Şefkatli bir terapötik ortamda, birey sevgiyle acıyı ayırt etmeyi ve daha sağlıklı bağlar kurmayı öğrenebilir.
Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz
 

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Mustafa Cem Oğuz 29/08/1983  tarihinde Ankara'da doğdu. İlkokul – Orta ve   Lise eğitimlerini Ankarada tamamladı. Psikoloji bilimininden aldığı ilhamla  ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacı ile yola çıkan  Mustafa Cem Oğuz  Rusya Fedarasyonunda Psikoloji ve Pedagoji Çift anadal  bölümünden mezun olmuştur.Türkiyede Pedagoji diplomalı nadir pedagoglardandır. Sonrasında gene Rusya Fedarasyonunda Genel psikoloji alanında Yüksek Lisansını tamamlamıştır.  Ankara'da yaşamaktadır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.