Doktorsitesi.com

Toplumsal Cinsiyet Rolleri ve Evlilik İlişkileri

Psk. Enes Erdem Barut
Psk. Enes Erdem Barut
24 Eylül 202532 görüntülenme
Randevu Al
Giriş Toplumsal cinsiyet rolleri, bireylerin biyolojik cinsiyetlerinden ziyade toplumun onlara atfettiği sosyal beklentiler ve davranış kalıplarıyla ilgilidir. Erkeklerin güçlü, otoriter ve ekonomik sağlayıcı; kadınların ise şefkatli, duygusal ve bakım verici olmaları gerektiği yönündeki inançlar, yüzyıllar boyunca aile içi rollerin temelini oluşturmuştur. Ancak modernleşme, kentleşme, eğitim düzeyindeki artış ve toplumsal cinsiyet eşitliği taleplerinin yükselmesi, bu rollerin sorgulanmasına ve dönüşmesine yol açmıştır. Türkiye’de toplumsal cinsiyet rolleri, kültürel çeşitlilik ve geleneksel değerlerin etkisiyle farklı bölgelerde farklı şekillerde yaşansa da, evlilik ilişkilerinde belirleyici rol oynamaktadır. Bu makalede, toplumsal cinsiyet rollerinin tarihsel gelişimi, evlilik ilişkilerine etkileri, ortaya çıkan çatışma alanları ve çözüm yolları akademik bir çerçevede ele alınacaktır.
Toplumsal Cinsiyet Rolleri ve Evlilik İlişkileri

Toplumsal Cinsiyet Rolleri: Tarihsel ve Kuramsal Çerçeve

Geleneksel Toplumsal Cinsiyet Rolleri:
- Erkekler → ekonomik sorumluluk, aile reisi ve karar verici konumunda.
- Kadınlar → ev işleri, çocuk bakımı ve duygusal destek sağlayıcı rolünde.
- Bu roller, ataerkil toplum yapısının bir yansıması olarak uzun yıllar boyunca değişmeden kalmıştır.

Modernleşmeyle Birlikte Değişim:
- Kadınların eğitim ve iş gücüne katılımı artmıştır.
- Eşitlikçi değerler yaygınlaşmaya başlamış, erkeklerin de ev içi işlere katılımı beklenir hale gelmiştir.
- Karar alma süreçlerinde ortaklık ve demokratik tutumlar önem kazanmıştır.

Kuramsal Yaklaşımlar:
- Toplumsal Cinsiyet Şeması Teorisi (Bem, 1993): Toplumun cinsiyetle ilgili kalıp yargılarının bireylerin davranışlarını şekillendirdiğini öne sürer.
- Sosyal Rol Teorisi (Eagly, 1987): Kadın ve erkek rollerinin toplumsal beklentiler doğrultusunda biçimlendiğini vurgular.
- Kağıtçıbaşı’nın Aile Modeli: Türkiye’de kültürel değerlerle modernleşmenin birlikte var olduğunu, bunun da aile yapısına özgün bir melez yapı kazandırdığını belirtir.

Toplumsal Cinsiyet Rollerinin Evlilik İlişkilerine Etkileri

Ev İçi İş Bölümü:
- Geleneksel olarak ev işleri kadının görevi olarak görülmüştür.
- Modern ailelerde çiftler arasında ev işlerinin paylaşımı beklentisi artmıştır. Bu durum evlilik doyumu üzerinde doğrudan etkilidir.

Güç ve Karar Alma Dinamikleri:
- Geleneksel yapıda erkek, karar verici ve otorite figürüdür.
- Modern ailelerde eşler arasında eşitlikçi karar alma eğilimi görülmektedir.

Ebeveynlik Rollerinde Dönüşüm:
- Geleneksel ebeveynlik anlayışı daha otoriterdir.
- Günümüzde demokratik ebeveynlik tarzı yaygınlaşmakta ve babaların çocuk bakımına katılımı artmaktadır.

Evlilik Doyumu ve İletişim:
- Araştırmalar, eşitlikçi ilişkilerin evlilik doyumunu artırdığını göstermektedir.
- Katı toplumsal cinsiyet rolleri, iletişim sorunları ve duygusal uzaklık yaratabilmektedir.

Çatışma Alanları

1. Ev İçi İşlerin Paylaşımı → Kadınların iş gücüne katılımına rağmen ev işlerinin çoğunlukla kadınlara yüklenmesi.
2. Çocuk Yetiştirme → Otoriter ve demokratik ebeveynlik anlayışlarının çatışması.
3. Ekonomik Roller → Çift gelirli ailelerde ekonomik gücün paylaşımı ve harcamaların yönetimi.
4. Akraba ve Sosyal Baskılar → Özellikle geniş aile kültüründe toplumsal baskılar evlilik ilişkilerine müdahale etmektedir.

Çözüm Stratejileri ve Terapötik Yaklaşımlar

Eşitlikçi Yaklaşım: Ev işleri ve ekonomik rollerin adil paylaşımı, çatışmaları azaltır.

Esnek Rol Tanımları: Katı rollerin yerine bireylerin koşullarına uygun esnek rollerin benimsenmesi, aile içi uyumu destekler.

İletişim ve Müzakere: Açık ve empatik iletişim, farklı beklentilerin uzlaşmayla çözülmesine yardımcı olur.

Terapötik Müdahaleler:
- Bilişsel Davranışçı Çift Terapisi (BDÇT): İşlevsiz inançların yeniden yapılandırılması.
- Duygu Odaklı Terapi (EFT): Duygusal bağların güçlendirilmesi.
- Sistemik Yaklaşımlar: Nesiller arası rol aktarımının dengelenmesi.

Tartışma

Toplumsal cinsiyet rolleri, evlilik ilişkilerinde hem uyum hem de çatışma kaynağıdır. Geleneksel değerler ile modern beklentiler arasındaki fark, özellikle Türkiye gibi geçiş toplumlarında belirgin şekilde hissedilmektedir. Çiftler, hem kültürel normlara uyum sağlama hem de bireysel taleplerini gerçekleştirme arasında denge kurmaya çalışmaktadır. Terapötik yaklaşımlar bu dengeyi sağlamada önemli bir işlev üstlenmektedir.

Sonuç

Toplumsal cinsiyet rolleri, evlilik ilişkilerinin yapısını derinden etkilemektedir. Geleneksel kalıplar çiftler arasında çatışmalara yol açabilirken, eşitlikçi ve esnek yaklaşımlar evlilik doyumunu artırmaktadır. Çift terapisi, toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanan sorunların anlaşılması ve çözülmesinde etkili bir araçtır.

Kaynakça

Bem, S. L. (1993). The lenses of gender: Transforming the debate on sexual inequality. Yale University Press.

Kağıtçıbaşı, Ç. (2007). Family, self, and human development across cultures: Theory and applications. Psychology Press.

Olson, D. H., & Gorall, D. M. (2006). FACES IV and the Circumplex Model. Family Journal, 14(2), 95–109.

Walsh, F. (2012). Normal family processes: Growing diversity and complexity. Guilford Press.

Williams, J. E., & Best, D. L. (1990). Measuring sex stereotypes: A multination study. Sage Publications.

Yazar Hakkında

Psk. Enes Erdem Barut

Psk. Enes Erdem Barut

Psikolog Enes Erdem Barut, Atılım Üniversitesi Psikoloji (İngilizce) bölümünden onur öğrencisi olarak mezun olmuştur.Psikoloji alanındaki uzmanlığı ve deneyimleriyle Çocuk/Ergen/Yetişkin/Çift ve Ailelere psikolojik destek sağlamaktadır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.