Toplumsal Baskılar Altında Kendini Kaybetmek


Toplumsal Baskının Kuramsal Temeli
Toplumsal baskı kavramı, bireyin sosyal çevresi tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak hangi davranışları, düşünceleri veya duyguları benimsemesi gerektiği yönündeki mesajlara uyum göstermesi beklentisini içerir (BetterHelp, 2024). Bu baskı uyum arzusu, aidiyet ihtiyacı, grup normu içselleştirme ve sosyal onay gereksiniminden kaynaklanır.
Sosyal psikoloji literatüründe normatif baskı (normative influence), bireyin reddedilme ya da dışlanma korkusuyla sosyal normlara uyma eğilimini ifade eder; bilgilendirici baskı (informational influence) ise belirsizlik durumlarında başkalarının bilgisini referans alarak benzer düşünce/davranışlar benimseme eğilimidir.
Gelişim psikolojisi perspektifinden, çocukluk döneminde aile, okul ve akran grupları tarafından verilen mesajlar, bireyin benlik algısını şekillendirir. Özellikle çocuklukta deneyimlenen eleştiri, başkalarının beklentileri doğrultusunda yönlendirme, bireyin içsel benliğini gölgede bırakabilir.
Çocuklukta Toplumsal Baskı ve Benlik İnşası
Çocukluk dönemi, benlik gelişiminin temel taşlarının atıldığı bir evredir. Erikson’un kimlik gelişimi kuramına göre, öz kimlik oluşumu ergenlik dönemiyle birlikte öne çıksa da çocuklukta atılan temeller büyük önem taşır. Aile içi iletişim, övgü ve eleştiri, rollerin atanması gibi sosyal girdiler, çocuğun “ben kimim?” sorusuna verdiği cevabı etkiler.
Örneğin, yüksek beklentilerle büyütülen çocuklar, başarı odaklı benlik algısı geliştirebilir; bu durumda birey, kendi arzularını ve ilgi alanlarını göz ardı ederek “başarılı olma” beklentisini önceleyebilir. İtaat, itibar, eleştiriden kaçınma gibi değerler ön plandaysa, birey özgün benliğini keşfetmekte zorlanır.
Okul ortamı, akran kıyaslamasıyla birlikte sosyal normların öğrenilme alanıdır. Çocuklar, öğretmenler ve akranlarından gelen geri bildirimlerle hangi davranışların kabul gördüğünü; nasıl görünmeleri, nasıl konuşmaları gerektiğini içselleştirir. Bu süreç, benlik bütünlüğünün (self-integrity) zarar görmesine yol açabilir.
Yetişkinlikte Toplumsal Baskının Yansımaları
Yetişkinlik döneminde toplumsal baskı, kariyer seçiminden ilişkilere, aile kurma beklentilerinden toplumsal cinsiyet rollerine kadar geniş bir alanda kendini gösterir. Birey, toplumun değer verdiği meslekleri seçmeye zorlanabilir; örneğin statü-getiren, prestijli işler beklenir; sanat, sosyal hizmet gibi alanlara yönelmek “daha az değerli” görülebilir.
İlişkilerde de toplumsal baskı etkilidir. Evlilik, çocuk sahibi olmak, geleneksel aile modeli gibi normlar toplumda güçlü yer tutar. Bunlara uymayan bireyler üzerine eleştiriler ve dışlanma korkusu doğabilir.
Toplumsal cinsiyet rolleri baskısı, hem kadın hem erkek üzerinde benlik baskısı yaratır. Kadınlardan beklendiği gibi “duyarlı, bakım verici, itaatkâr” olmak; erkeklerden “güçlü, duygularını göstermeyen, sorumluluk sahibi” olmak gibi roller, bireyin iç dünyasıyla çatışabilir. Sosyal medya çağında ideal beden, ideal yaşam, “mükemmel” sosyal ilişkiler gibi normlar hızla yayılır ve çoğu zaman gerçekçi değildir; bu da bireyde özdeşleşme ile benlikte yabancılaşma arasında gidip gelen bir durum yaratır.
Psikolojik Sonuçlar: Kendilik Kaybı ve Ruh Sağlığı Sorunları
Toplumsal baskılar uzun süreli olarak benlik bütünlüğünü tehdit edebilir. Kendilik kaybı (self-loss) ya da “özümden kopma” durumu, bireyin içsel değerleri, arzuları ve duyguları ile toplumsal beklentiler arasında sürekli çatışma yaşaması sonucu gelişebilir. Bu durumda birey, ne istediğini bilmez hale gelebilir, kararlarını içsel motivasyonundan çok başkalarının beklentilerine göre alır.
Kendilik kaybı, psikolojik rahatsızlıklarla doğrudan bağlantılıdır. Kaygı ve depresyon, benlik algısındaki belirsizlik ve içsel gerilim nedeniyle oluşabilir. Örneğin, sürekli olarak “başkaları ne der?” düşüncesiyle hareket eden kişilerde özgüven düşer, özsaygı azalır; bu durum sosyal izolasyon duygusunu ve içsel eleştiri sesini güçlendirir.
Tükenmişlik (burnout) toplumsal baskı altında çalışanlarda veya aileyle/çevreyle beklentileri karşılamaya kendini adayan bireylerde yaygındır. Sosyal medya baskısı, beden imgesiyle ilgili normatif baskılar gibi dışsal stresörler, bireyin kaynaklarını tüketir.
Ayrıca, toplumsal normları içselleştirmenin sonucu olarak ortaya çıkan “sosyal onay bağımlılığı” (social approval dependency) bireyde değersizlik duygusunun kronikleşmesine neden olabilir. Bu bağımlılık, kişinin davranışlarını ve değerlerini sürekli başkalarının değer ölçütlerine göre düzenlemesine yol açar.
Empirik Bulgular
Merino, Tornero-Aguilera, Rubio-Zarapuz ve diğerleri (2024) beden imgesi algıları, sosyal medya etkisi ve psikolojik iyi-oluş arasındaki ilişkiyi incelemiş; sosyal medya üzerindeki idealize beden temsilinin, bireylerde beden memnuniyetsizliği, düşük benlik saygısı ve depresyon düzeylerinin artmasıyla güçlü biçimde ilişkili olduğunu göstermiştir.
“A Study on Peer Pressure, Loneliness, and Self-esteem among …” başlıklı çalışma, akran baskısı ile yalnızlık arasında negatif korelasyon; benlik saygısı ile akran baskısı arasında negatif ilişki bulmuş; akran baskısının benlik saygısını zayıflattığını göstermiştir.
Peer pressure, yalnızlık ve sosyal onay beklentisinin yetişkinlikte de etkili olduğunu gösteren bir başka araştırma, erken yetişkinlik döneminde bireylerin sosyal kontrol, grup normlarına uymak gibi baskılara daha az direnç gösterebildiğini ortaya koymuştur.
Ayrıca, “Significance Loss Brings to Extreme Self-Care Related Behaviors” çalışması, bireyin kendisini değerli hissetmeme (significance loss) durumunun, başkalarının etkisine duyarlılık aracılığıyla aşırı öz bakım davranışlarına yol açabileceğini göstermiştir; bu da benlik kaybı ile başkalarının beklentileri doğrultusunda hareket etme arasındaki bağa işaret eder.
Başa Çıkma ve Müdahale Yolları
Toplumsal baskılar altında kendini kaybetmemek için uygulanabilecek psikoterapötik ve bilişsel yaklaşımlar vardır. İlk adım farkındalık geliştirmektir. Birey, hangi değerlerin, hangi beklentilerin kendisine ait olduğunu ve hangilerinin başkalarının ya da toplumun dayattığı olduğunu ayırt etmelidir.
Bilişsel davranışçı terapi (BDT), bireyin düşünce kalıplarını sorgulamasına yardımcı olabilir; “başkalarını memnun etme” gibi otomatik düşünceler fark edildiğinde bunlar yeniden yapılandırılabilir. Varoluşçu terapi yaklaşımları, bireyin özgün benliğini ve varoluşsal sorumluluğunu keşfetmesine odaklanır.
Şema terapi (schema therapy) içsel benlik ile dışsal beklentiler arasında sıkışmış bireylerde işlevsel olmayan şemaları fark etme ve dönüştürme yönünde etkili olabilir. Özellikle “onaylanmama”, “kusurluluk” gibi çekirdek inançlar şematik düzeyde benlik kaybına katkıda bulunur.
Benlik bütünlüğü (self-integrity) için sınırlar koymak (setting boundaries) önemlidir. Hayır diyebilme becerisi, kendi arzularını, sınırlarını ve beklentilerini ifade edebilme özgürlüğü benliği korur.
Destekleyici sosyal çevre edinmek (uyum sağlamayan veya sürekli eleştirel olmayan akranlar, destekleyici aile bireyleri) benlik gelişimini destekler. Ayrıca, benlik ifadesine izin veren sanatsal, yaratıcı uğraşlar, hobiler kişiyle benliği yeniden bağlantılama açısından güçlü araçlardır.
Mindfulness ve kendini kabul (self-acceptance) uygulamaları, bireyin şu anki deneyimlerini yargısızca gözlemlemesini sağlar; bu da başkalarının beklentilerinden gelen otomatik tepkileri fark etmede yardımcı olur.
Sonuç
Toplumsal baskılar altında benliği kaybetmek, kısa vadede uyum ve kabul sağlama gibi yararlar getirebilirken uzun vadede ruh sağlığı için ciddi riskler taşır. Kendilik kaybı, depresyon, kaygı, benlik saygısında azalma ve sosyal onay bağımlılığı gibi sonuçlara yol açabilir. Ancak bireyin kendi değerlerini, duygularını ve arzularını tanıması, bilişsel ve psikoterapötik müdahalelerle benliğini yeniden kurması mümkündür.
Günümüzde sosyal medya ve küresel normların etkisinin artması ile bu süreç daha yaygındır. Bu nedenle psikologlar, danışanlar ve toplum, bireyin özgün benliğini koruyacak kültürel ve sosyal yapılar oluşturmalıdır.
Kaynakça
BetterHelp. (2024). Social pressure and its impacts. BetterHelp. https://www.betterhelp.com/advice/general/how-does-social-pressure-impact-our-choices/ BetterHelp
Merino, M., Tornero-Aguilera, J. F., Rubio-Zarapuz, A., Villanueva-Tobaldo, C. V., Martín-Rodríguez, A., & Clemente-Suárez, V. J. (2024). Body perceptions and psychological well-being: A review of the impact of social media and physical measurements on self-esteem and mental health with a focus on body image satisfaction and its relationship with cultural and gender factors. Healthcare, 12(14), 1396. https://doi.org/10.3390/healthcare12141396 MDPI
“A Study on Peer Pressure, Loneliness, and Self-esteem among …” (2023). Psychopedia Journals. psychopediajournals.com
Seaman, K., et al. (2024). Study: Peer Pressure Susceptibility Lasts into Adulthood. University of Texas at Dallas News. https://news.utdallas.edu/health-medicine/peer-pressure-adulthood-2024/ News Center
Contu, F., Pierro, A., & Üyeler, diğerleri. (2023). Significance loss brings to extreme self-care related behaviors: The role of interpersonal influence and obsessive (vs. harmonious) passion. Frontiers in Psychology. Frontiers