Tiroit, boynun ön yüzünde yerleşmiş, yaklaşık 25 gr ağırlığında kelebek şeklinde bir endokrin salgı bezidir. Salgıladığı tiroit hormonu yaşamın devamı için vazgeçilmezdir. Bu hormonun çeşitli hastalıklar nedeniyle az ya da çok salgılanması vücutta ciddi patolojik bulgulara yol açar.
Tiroit bezinin en sık olarak ameliyat gerektiren hastalıkları; Tiroit kanseri, Tiroit nodül ya da nodülleri ve hipertiroidi (zehirli guatr) olarak sıralanabilir.
Tiroit nodülü, bez içinde gelişen ve içi sıvı ya da katı madde ile dolu yumrulardır. Büyük olanları boynun ön yüzünde dışarıdan görülebilirler. Ancak küçük olanları genellikle başka nedenler ile yapılan tetkikler esnasında tesadüfen saptanırlar. Tiroit nodülleri, kanser riski taşıyabildiklerinden dolayı önemsenmelidirler. Doppler tiroit ultrasonografisi ve gerekiyorsa iğne biyopsisi yapılmadan nodülün takibi uygun bir yaklaşım değildir. Bu değerlendirmeler neticesinde nodül içinde kanser ya da yüksek derecede kanser kuşkusu saptanması durumlarında, tiroit bezi ve çevresindeki lenf bezlerine yönelik ameliyat uygulanacaktır.
Tiroit bezinin normalden fazla hormon salgılaması hipertiroidi ya da zehirli guatr denilen ciddi bir hastalığa sebep olur. Beraberinde nodül olsun ya da olmasın, mevcut yüksek hormon değerleri bazı ilaçlar ile normale getirildikten sonra tiroit bezine yönelik cerrahi işlem gündeme gelebilir.
Tiroit bezine kanser ya da zehirli guatr için günümüzde en çok uygulanan işlem, bezin tamamının çıkarılması (Total tiroidektomi) ameliyatıdır. Bu ameliyatın iki önemli komplikasyonu mevcuttur. Bunlar; ses kısıklığı ve vücudun kalsiyum dengesinin kalıcı olarak bozulmasıdır. Bu olumsuz durumların gelişmemesinde cerrahi ekibin tecrübesi en önemli faktör dür.