Doktorsitesi.com

TATİLİN VE TATİLDEN DÖNÜŞÜN PSİKOLOJİK ETKİLERİ

Uzm. Kl. Psk. Nil Oran
Uzm. Kl. Psk. Nil Oran
3 Ağustos 202329 görüntülenme
Randevu Al
TATİLİN VE TATİLDEN DÖNÜŞÜN PSİKOLOJİK ETKİLERİ
TATİLİN VE TATİLDEN DÖNÜŞÜN PSİKOLOJİK ETKİLERİ

TATİLİN VE TATİLDEN DÖNÜŞÜN PSİKOLOJİK ETKİLERİ

Tatil, zihninizi ve bedeninizi dinlendirmek için eşsiz bir fırsattır. Bu, seyahatiniz sırasında stres atmak
ve rahat zaman geçirmek için bir fırsattır. Tatiller, hayatın normal işleyişlerine renk katar ve rutinden
kaçıp yeni yerler keşfetmemize yardımcı olur. Düşünme ve hayata bakış açınızı genişletmeye ve
ilişkiler kurarken iletişim becerilerinizi geliştirmeye yardımcı olur. 
Tatil yapmak, kendinize zaman ayırmanızı ve hayatınıza öncelik vermenizi de sağlar. Bunu yapmak
özgüveninizi artıracak ve kendinizi daha olumlu ve mutlu hissetmenizi sağlayacaktır. Tatiller ayrıca
doğayla bağ kurarak ve içinde daha fazla zaman geçirerek kendinizi sağlıklı ve enerjik hissetmenizi
sağlar.
Tatiller, beden ve ruh sağlığını korumak, rahat vakit geçirmek ve stresten kaçmak için önemli bir
aktivitedir. Tatile giderek kendinizi rahatlatmalısınız. 

Tatile dönüş sendromu, tatilden sonra günlük hayata uyum sağlamada güçlük, motivasyon düşüklüğü,
yorgunluk ve hatta eksiklik hissetme olarak tanımlanabilir. Tatilden sonra kişi işe gitmek istemez,
kendini yorgun, sinirli, bitkin ve mutsuz hisseder. İşe konsantre olma zorluğudur. Daha ileri
durumlarda uyku bozukluğu, iştahsızlık, baş ağrısı, mide-bağırsak sorunları ve eklem ağrıları gibi
fiziksel sorunlara neden olabilir. Diğer bir deyişle, tatilden dönüş sendromu aslında bir uyum
meselesidir. Klasik depresyona çok benzer. 
Tatilden sonra yaşanan tatilden dönüş sendromu aslında daha çok tatile verilen anlamla doğrudan
alakalıdır. Bu tatilin bütün bir yıl boyunca ona odaklanmak, bol bol eğlenmek, bol bol dinlenmek gibi
güçlü bir anlamı varsa, tatil bittiğinde kendinizi boşlukta hissedersiniz. Aslında tatilleri gündelik hayata
ara vermek, zihni ve bedeni arındırmak ve daha iddialı bir hayata yeniden başlamak için bir araç
olarak düşünmek gerekiyor. Diğer bir deyişle, tatilin bir çalışma amacı değil, daha sağlıklı bir yaşam
için bir araç olduğunu kabul etmeliyiz. Bu nedenle mutlaka dinlenmek, eğlenmek ve her fırsatta küçük
geziler yapmak gerekiyor. Bu nedenle zihin ve beden tek bir döneme daha az önem verir. Ayrıca
tatillerin etkisi aylarca sürmez. Bu yüzden her fırsatı değerlendirmemiz gerekiyor. Yani tüm yıl
boyunca çalışma ve dinlenme zamanınızı aynı potada eritmeniz gerekiyor. 
Tatilden dönüş sendromunun ana tetikleyicilerinden biri geç kalmaktır. Boşaltılması gereken bavullar,
yıkanması ve saklanması gereken giysiler, işte sizi bekleyen dosyalar veya tatil dönüşü stresli olabilir.
Bu nedenle, tatilinizden bir iki gün önce eve dönmek, acele ve stres hissetmeden evden çalışmanıza
ve iş seyahatinizin yorgunluğunu evde biraz dinlendirmenize olanak tanır. İşe döndüğünüzde telaşa
kapılmamak veya şaşırmamak için arkanızda çok fazla iş bırakmamak iyi bir fikirdir. İşe döndükten
sonraki ilk hafta çok ağır tempoda yapmak yerine, mümkün olduğunca şiddeti kademeli artan bir
program seçmek geçişin sorunsuz geçmesini sağlayacaktır. 
Tatilden sonra sorun yaşamamak için tatilden döndükten sonra küçük molalar ve fırsatlar yaratmanız
gerekir. Tatilin bitmesi, iş ve evin sorumluluklarının hepsi tekrardan üstlenip hiç ara vermeden
çalışmak anlamına gelmez. Kısa bir mola vermek ya da size fayda sağlayacak bir şey yapmak, eve
dönüşünüzü daha kolay hale getirecektir. İşten sonra arkadaşlarınızla bir kahve molası vermek ya da
doğada kısa bir yürüyüş yapmak gibi aktiviteler sakinleşmenize yardımcı olabilir. Zevk aldığınız
hobilere değer vermek iyi bir fikirdir. Aslında, bir sonraki tatilinizi planlamaya başladığınızda, daha
uyumlu hale gelirsiniz. Çünkü bir tatil planlamak, tatilin kendisi kadar hepimiz için iyidir. 
Çocuklu ailelerde yetişkinlerin işe dönmesi nasıl zorsa, çocuklar da normal hayata ve okula dönmekte
zorlanabiliyor. Çocuklar da aileleriyle birlikte olabildikleri ve herkesin daha sakin ve hoşgörülü olduğu

bir dönemde tatillerin bitmesini istemiyorlar. Bu nedenle, çocuklarınızın geri döndüklerinde daha az
stresli olmaları için onlarla daha fazla zaman geçirmeleri için fırsatlar yaratın. Mesai saatlerinde sosyal
bir ortam bulabilir, dönüşünüzü kolaylaştırabilirsiniz. Elbette hoşgörü ve sabır mümkünse tatil
ortamında günlük hayatta da sürdürülmeli. Artan çevresel stres, herkesin bu tatillere olan özlemini
artıracaktır. Bu da dönüş sonrası uyum sağlamayı zorlaştıran önemli bir etken olacaktır.  
Tatilden döndükten sonra uyum problemlerini artıran bir faktör de tatilin uzunluğudur. Uzun tatiller
sırasında işten ve günlük hayatın gerçeklerinden kopmak kolaydır. Tatilin bir mola olduğunu ve geri
döndüğünüz hayatın gerçek hayat olduğunu unutmayın. Yani tatil sezonunda bir masal dünyasında
yaşamayın. Ancak bu, tatilinizin tadını çıkaramayacağınız anlamına gelmez. Neden bir mola vermek
için bu fırsatı değerlendirmiyorsunuz? Dinlenin, ailenizle kaliteli zaman geçirin, yeni yerler ve yeni
aktiviteler keşfedin.

Etiketler

TatilTatil sonrası

Yazar Hakkında

Uzm. Kl. Psk. Nil Oran

Uzm. Kl. Psk. Nil Oran

Uzm. Kl. Psk. Nil Oran , Maltepe Üniversitesi Psikoloji Bölümünden 2016 yılında mezun oldu. Lisans eğitimi boyunca Özel Aka Kolejleri, Doğa kolejleri ve NPİ İstanbul Hastanesinde gönüllü olarak staj yaptı. Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde Yetişkin Psikiyatrisi bölümünde zorunlu stajını tamamladı. Ardından 2020 yılında, Gelişim Üniversitesi Klinik Psikoloji Bölümünü “Yetişkinlerde Sosyal Medya Bağımlılığının, Sosyal Kaygı Belirtileri ve Kişilerarası İlişki Kurma ile İlişkisi” alanında tezini vererek Klinik Psikolog Unvanı aldı. Bir yıl Güneşli Okyanus Kolejinde ve bir yıl da Başakşehir Petek Kolejinde Okul Psikoloğu ve ardından Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde hizmet veren Bakırköy 80. Yıl Engelliler
Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışmanlık Merkezinde engelliler ve yakınlarıyla Klinik Psikolog olarak çalıştı. Bu süreçte Çocuk Ergen Bilişsel Davranışçı Terapi, Yetişkin Bilişsel Davranışçı Terapi, Duygu Odaklı Terapi, Çözüm Odaklı Terapi, Aile Danışmanlığı ve Çocuk Değerlendirme Testleri alanlarında eğitimler alarak yetişkin ve ergen psikoterapisi ve danışmanlığı konularındaki uzmanlık alanını genişletti. Yeşilay’ın Danışma Hattı Projesinde bağımlılık konusunda bilgi ve yönlendirme alanında 1,5 yıl görev yaptı. Bu süreçte Bağımlılık konusunda Madde ve Alkol Bağımlılıkları, Tütün Bağımlılığı,Teknoloji ve Kumar Bağımlılıkları gibi davranışsal bağımlılıklar hakkında terapötik değerlendirme yöntemleri ve terapi süreçleri hakkında eğitimler ve süpervizyon aldı. EMDR ve Şema Terapi eğitimlerini de bu süreç içinde tamamlamıştır. Bireysel Piskoterapi ve Çocuk ergen Psikoterapisi ile çalışmakta olup Bilişsel Davranışcı Terapi, Duygu Odaklı Terapi ve Çözüm odaklı Terapi EMDR tekniklerini kullanmaktadır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır