Mutluluk kuşun kanadında mı yoksa bulutun içinde mi?

Hiç  düşündünüz mü insanların en büyük arzusu nedir? Kuşkusuz birçoğumuz bu soruya "mutlu olmaktır" cevabını  verir. Ancak kaçımız gerçek mutluluğun tarifini yapabilir acaba diye bir soru geliyor benim aklıma. O halde gelin önce birlikte mutluluğun tarifini yapmaya çalışalım.

Mutluluk kuşun kanadında mı yoksa bulutun içinde mi?

Hiç  düşündünüz mü insanların en büyük arzusu nedir? Kuşkusuz birçoğumuz bu soruya "mutlu olmaktır" cevabını  verir. Ancak kaçımız gerçek mutluluğun tarifini yapabilir acaba diye bir soru geliyor benim aklıma. O halde gelin önce birlikte mutluluğun tarifini yapmaya çalışalım.

Önce mutluluğun değişken bir olgu olduğunu ve herkesin mutluluk tarifinin farklı olabileceğini söyleyebilirim. Genel bir çerçeve çizmeye çalışırsak yaşadığımız anın tadına varabilmek ve o anın farkına varabilmektir mutluluk.
 
Olaya biraz da karamsar bir bakış açısı geliştirelim isterseniz. Hepimizin ortak cevabı "mutlu olmak" sa eğer çevrenize bir bakın neden bu kadar çok mutsuz insan var? Acaba onlar mutlu olmayı istemiyorlar mı?
 
Milyarlarca insanın yaşadığı gezegenimizde milyarlarca da mutlu olabilme yöntemi varken, mutlu olmanın bu kadar çok yolu varken, soru şu;

Acaba neden mutlu değiliz?
 
Eminim şu an kafanızda onlarca mutsuzluk nedeni sıralayabiliyorken, mutlu olmak için nedenlerimiz ne kadar da az gibi düşünüyoruz değil mi?

 
Küçük şeylerden mutlu olabilmeyi beceremiyor muyuz? Bunu başarabilen insanlar tabii ki var ama sayıları hiç de fazla değil. Şunu hiçbir zaman unutmamalıyız ki çevremizde ne kadar mutlu insan olursa biz de o kadar mutlu olabiliriz. O halde mutlu olmaya önce kendimizden başlayalım. Herkesin böyle hissettiğini düşünsenize.
 
İçimizde bir yaşam döngüsü oluşturalım. Acı, hüzün, mutluluk vs. İşte bu öyle bir döngüdür ki nasıl acı ve hüzün her zaman kalmıyorsa mutlulukta gelip geçicidir. Burada önemli olan içimizdeki bu döngüyü güzel ve dengeli kurup, yaşama sevincimizi yitirmememizdir. Acı ve hüzünlerin ardından mutlu günlerin bizi beklediğini unutmadan yaşamalıyız.
 
Hayat ve yaşam bize Allah tarafından verilmiş çok değerli bir hediyedir, sağlıklı bir şekilde nefes alabiliyorsak bile bu mutlu olmamız için yeterli bir değerdir. Mutlu olmak için her şeyimizin tam olması gerekmiyor. İçinize bir bakın. Engelsiz ve sebepsiz kendinizi inceleyin ve tanıyın. Kendinizi bulduğunuz zaman, hayatın herkese verilmiş çok değerli bir armağan olduğunu anlamış olursunuz.

Bu makale 1 Temmuz 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Durul Mert

Uzm. Klinik Psikolog Durul Mert, 01 Mart 1970 tarihinde Adapazarı'nda doğmuştur. Gazi Üniversitesi Psikolojik danışmanlık bölümünde lisans eğitimimi tamamlamıştır. Yüksek lisansını, İstanbul Ticaret Üniversitesi Uygulamalı Klinik Psikoloji  bölümünde 2011 yılında tamamlayarak Uzman Klinik Psikolog ünvanını almıştır. Klinik psikoloji doktorasına ise 2016 yılında Arel Üniversitesi Psikoloji bölümünde başlamıştır.

18 yıl boyunca Sakarya Adapazarı'nda kendi kurucusu olduğu ilk ve tek ruhsatlı Uyum Aile Danışmanlık ve Destek Merkezi'nde Uzman Psikolog ve Aile Terapisti olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

Uzm. Klinik Psikolog Durul Mert, Evli ve 1 çocuk babasıdır.

Uzm. Kl. Psk. Durul Mert
Uzm. Kl. Psk. Durul Mert
Sakarya - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube