Doktorsitesi.com

STRESİ TANIMAK ONU KONTROL EDEBİLMENİN İLK ADIMIDIR!!! (1)

Klinik Psikolog Zehra Binici Tekin
Klinik Psikolog Zehra Binici Tekin
7 Mart 2013287 görüntülenme
Randevu Al
 STRESİ TANIMAK ONU KONTROL EDEBİLMENİN İLK ADIMIDIR!!!  (1)

 

STRES: Kişinin, içeriden ya da dışarıdan gelen mevcut dengeyi veya duygusal, bilişsel, sosyal işleyişi bozma eğilimini gösteren ve onu bu dengeyi korumaya veya bozulan dengeyi yeniden kurmaya yönelik yeni davranışlara zorlayan gerçekte var olan veya algılanan uyarıcılara verdiği fiziksel-ruhsal-bilişsel tepkilerdir.

İnsanlar hayatları boyunca karşılaştıkları zorluklarla başa çıkmada kendilerini yetersiz hissederler ve bu nedenle strese girerler. Kişinin girdiği bu stres durumundan faydalanması veya zarar görmesi büyük ölçüde kendisine bağlıdır. Stres, organizmayı bedensel ve ruhsal olarak tehdit edip, zarar verebildiği gibi kişinin hayatta karşılaştığı zorluğu yenmesinde kendisine enerji verip güçlendiren bir kaynak olup fayda da sağlayabilir. Stresin temelinde kişinin algılaması ve deneyimleri vardır. Bu nedenle stresi kişinin geçmişinden ayrı düşünmek imkânsızdır.

Stres son zamanların en çok kullanılan kavramlarındandır. Çağımızın stres çağı olduğu stresten kaynaklanana hastalıkların her geçen gün arttığı sık sık vurgulanmaktadır. Bu nedenle içinde yaşadığımız çağa “Stres Çağı” da denebilir. Stres kavramının böylesine yaygın olarak kullanılması farklı bilim dallarındaki araştırmacılarında dikkatini çekmiş ve onları stresin ne olduğu, hangi koşullarda ortaya çıktığı ve ne tür sonuçlara neden olduğu gibi konularda araştırmalar yapmalarına yöneltmiştir. Bu nedenle stres psikolojinin konusu olmanın yanında sosyoloji, antropoloji gibi başka bilim dallarının da konusu olmuş ve bu bilim dallarının da üzerinde durduğu bir kavram haline gelmiştir.Stres artık hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.

 Stres insana çevredeki uyaranlar karşısında daha iyi davranma fırsatı verir. Sıfır stres ÖLÜM haline benzer. Stresin olmadığı durumlarda birey; çevreden gelen etkilere tepki üretmeye yetecek güçten düşer ve tepki vermek için enerjisini tüketir. Aynı şekilde aşırı stres durumuda ÖLÜM hali gibidir. Bunun nedeni ise; aşırı strese giren bireyin fazla enerji sarf edip kendini tüketmesidir.

Doktorlar, insan vücudunun kronik strese uygun olmadığını açıklamaktadırlar. Stres sırasında vücuda stres hormonu CORTISOL ve ADRENALİN salgılıyor. Kısa dönemli streslerde bu hormonların yayılması doktorlara göre son derece sağlıklı. Bu durum vücut kendini korumaya ve stresin kaynağına odaklanarak hormon salgılamaya çalışıyor. Fakat sürekli yaşanan streslerde bu hormonların vücutta fazla salgılanması zararlı olabilmektedir. Çünkü bu hormonlar vücudu zehirleyen toksinli madde haline geliyorlar. Bu nedenle vücudumuzu stresten yani CORTISOL ve ADRENALİN' nin fazla salgılanmasından korumamız gerekiyor.

Psikologlara göre ise stres, onu zihinde taşıyan kişiye aittir. Stres olgusu incelenirken stres verici durumlar kadar onlarla karşılaşan bireyin psikolojik durumunun da göz önüne alınması ve değerlendirilmesi gerekir. Stres durumunu sadece zihinsel olarak ele almak yeterli değildir. Bu durumun pikolojik ve sosyolojik olarak da ele alınması gerekir.

Son yapılan araştırmalara göre; tolere edilemeyen stresin vücudun savunma sistemini zayıflattığı ve bu durumun da gizli ve bastırılmış önemli hastalıkların ortaya çıkmasına sebebiyet verdiği görüşünü doğrular niteliktedir.

Bireylerin strese karşı ürettikleri tepkiler çok çeşitli ve bambaşkadır. Bunun sebebi ise bireylerin farklı yaşamlarının, farklı deneyimlerinin olması ve düşüncelerinin tepki verme şekillerinin farklı oluşudur. Bireyler strese karşı savaşlarında yaşadıkları olumlu-olumsuz deneyimlerden yani farklı stres kaynaklarından faydalanarak tepki verirler.Stres verici uyaranlara karşı psikolojik tepkinin şekillenmesi ve olayı tehdit olarak değerlendirmesinde kişiye bağlı eğilimler, zihinsel kapasite, geçmiş yaşantı ve tecrübeler önemli rol oynar. Özellikle stresin faydalı duruma dönüşmesinde bireyin geçmiş yaşantısı rol oynar.

STRESE VÜCUDUN VERDİĞİ TEPKİLER

VÜCUDUN PSİKOLOJİK CEVABI

- bir maddeye aşırı düşkünlük (alkol, ilaç alma ya da fazla yemek gibi)

- gevşeme ya da sakinleşme açısından güçlükler

- telaşla oradan oraya koşuşturmak

- sosyal ortamlardan kaçınma

-zihinsel durgunluk, zihin karışıklığı

-olumsuzluklara odaklı yaşama biçimi

- huzursuzluk, karasızlık, sakarlık

-gerilim, korku, endişe

VÜCUDUN FİZYOLOJİK CEVABI

- nabzın hızlanması

- terleme titreme

- midede kasılmabulanma

- midebağırsaksindirim problemi

- uykusuzlukbitkinlik

- aşırı ya da düzensiz uyku

- gergin kaslar

- nefeste daralma

- aşırı tedirginlik

- baş ağrısı

- çarpıntı

- kızarmasararma

- terlemetitreme

Birde stres karşısında kişinin DUYGUSAL TEPKİLERİ vardır. Bu tepkiler arasında ;

- hayal kırıklığı

- karamsarlık

- sinirliliksaldırganlık

- ani durgunlaşma

- huzursuzluksıkıntıgerginlik

- korku kaygı öfke

 

Sevgi dolu yuvanızda ailenizle  neşeli, mutlu ve huzurlu anlar geçirmeniz dileğiyle…

 

 

 

Etiketler

Stresin zararlarıStresin vücuda olumsuz etkileri

Yazar Hakkında

Klinik Psikolog Zehra Binici Tekin

Klinik Psikolog Zehra Binici Tekin

Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı Zehra Binici Tekin; psikoloji eğitimini tamamladıktan sonra klinik psikoloji yüksek lisansı yapmış, ayrıca Marmara Üniversitesi’nde aile danışmanlığı eğitimi almıştır. Doktora çalışmaları devam etmektedir. Akademik birikimini bireylerin ve ailelerin yaşamlarına dokunarak geliştirmeyi hedefleyen Binici Tekin, hem saha deneyimi hem de yayın çalışmalarıyla tanınmaktadır.
Lisans dönemini yoğun stajlarla geçiren Tekin; meslek hayatına 2012 yılında Küçükçekmece Kaymakamlığı bünyesinde öksüz ve yetim çocuklara yönelik yürütülen “Yalnız Değilsin Yeteriz Yetişiriz” projesiyle adım atmıştır.
2013–2015 yılları arasında İstanbul Arnavutköy Belediyesi’nde psikolog ve aile danışmanı olarak görev yapmıştır. 2015 yılında Ankara’ya yerleşmiş, çeşitli psikoloji merkezlerinde kurucu ve yönetici pozisyonlarında çalışmıştır. Bireysel danışmanlıkların yanı sıra aile ve çocuk odaklı programlara katkı sağlamaktadır.
Bilgi ve deneyimlerini daha geniş kitlelerle paylaşmayı önemseyen Binici Tekin, bugüne kadar birçok televizyon ve radyo programına konuk olmuş; sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarında seminerler vermiştir. Özellikle aile içi iletişim, öfke sorunları, çocuk ve ergen psikolojisi, özgüven sorunları, sınav kaygısı, panik atak, depresyon ve davranış bozuklukları üzerine uzmanlaşmıştır.
Yazarlık yönü de güçlü olan Zehra Binici Tekin, Prof. Dr. Sefa Saygılı ile kaleme aldığı “Çocuk Eğitiminde 365 Güne 365 Tavsiye” kitabının yanı sıra, “Çocuk Eğitiminde Her Güne Bir Tavsiye” adlı eserleriyle ebeveynlere pratik ve uygulanabilir öneriler sunmuştur. Bu kitaplarıyla ailelerin çocuklarıyla kurdukları ilişkide daha bilinçli ve sağlıklı adımlar atmasına katkıda bulunmaktadır.
Bunun yanı sıra, hazırladığı “İz Bırakanlar Serisi” ile pandemi döneminde toplumsal fayda adına gönüllü olarak alanında uzman birçok isim ile toplamda 156 yayın gerçekleştirmiştir. Youtube ve Instagram üzerinden düzenli olarak bilgi paylaşımları yapmaya devam eden Binici Tekin, psikoloji alanındaki güncel gelişmeleri toplumla buluşturmaya özen göstermektedir.
Çalışmalarında empatik, çözüm odaklı ve iletişim temelli bir yaklaşımı benimseyen Zehra Binici Tekin, bireylerin ve ailelerin yaşam kalitesini artırmayı hedeflemekte; küçük değişimlerin büyük dönüşümleri beraberinde getirebileceğine inanmaktadır. Onun için psikoloji, yalnızca bir bilim değil; insan ruhuna dokunma sanatı ve yaşam biçimidir.
Her danışanını hayatının kırılgan anında karşılaştığı bir misafir olarak kabul eder; kalbine bırakılan her hayat hikâyesini emanet titizliğinde korur, özenle saklar; sözüne, sırrına ve yolculuğuna bu bilinçle yaklaşır. Bu yüzden mesleğini bir görev olarak değil, ruhların ve kalplerin yolculuğu olarak görür.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.