Spor Psikolojisi Penceresinden Spor Yaralanmalarının İncelenmesi

Psk. Özge Öz Batır
Psk. Özge Öz Batır
27 Haziran 202511 görüntülenme
Randevu Al
Bu makalenin çalışma nesnesi olarak spor yaralanmalarına genel bir bakışla spor psikolojisi çerçevesinde incelemeleri konu edinmektedir. Davranış bilimi olarak baktığımızda spor psikolojisi, psikoloji alanı bilimselliğinin araştrma çervesine girmektedir. Daha özgül olarak bu makale spor yaralanmalarını nedenlerini ve sonuçlarını psikolojik yaklaşımla önlem ve çözüm yolarını incelemektedir. Spor amaçları doğrultusunda plan, programları dahilinde ve uygulama durumunda bazı riskleri beraberinde getirmektedir. Bu nedenle sporcular eylemlerini performe ederken çeşitli risklerle karşılaşabilmektedir. Yaralanma durumunun en çok görüldüğü  fiziksel temasın en çok olduğu spor dallarıdır. Engeli olmayan sporcular dışında engelli sporcuların engelsiz sporcularla benzer yaralanma oranlarına  sahip oldukları düşünülmektedir.Spor yaralanlamaları öncesinde önlemler dikkate alınmalı sonrasında sporcu ile kaliteli iletişim sağlanarak oluşabilecek sorunlara psikolojik müdahaleler gelişitirilebilir. Anahtar Kelimeler: Spor yaralanmaları, Spor Psikolojisi, Riskler, Engeli olan Sporcular, Önlem ve Psikolojik Müdahaleler
Spor Psikolojisi Penceresinden Spor Yaralanmalarının İncelenmesi

 Spor Psikolojisi Penceresinden Spor Yaralanmalarının İncelenmesi

                                                                                                                            Özge Öz Batır*   

Özet

Bu makalenin çalışma nesnesi olarak spor yaralanmalarına genel bir bakışla spor psikolojisi çerçevesinde incelemeleri konu edinmektedir. Davranış bilimi olarak baktığımızda spor psikolojisi, psikoloji alanı bilimselliğinin araştrma çervesine girmektedir. Daha özgül olarak bu makale spor yaralanmalarını nedenlerini ve sonuçlarını psikolojik yaklaşımla önlem ve çözüm yolarını incelemektedir. Spor amaçları doğrultusunda plan, programları dahilinde ve uygulama durumunda bazı riskleri beraberinde getirmektedir. Bu nedenle sporcular eylemlerini performe ederken çeşitli risklerle karşılaşabilmektedir. Yaralanma durumunun en çok görüldüğü  fiziksel temasın en çok olduğu spor dallarıdır. Engeli olmayan sporcular dışında engelli sporcuların engelsiz sporcularla benzer yaralanma oranlarına  sahip oldukları düşünülmektedir.Spor yaralanlamaları öncesinde önlemler dikkate alınmalı sonrasında sporcu ile kaliteli iletişim sağlanarak oluşabilecek sorunlara psikolojik müdahaleler gelişitirilebilir.

Anahtar Kelimeler: Spor yaralanmaları, Spor Psikolojisi, Riskler, Engeli olan Sporcular, Önlem ve Psikolojik Müdahaleler


Giriş

Modern çağımızda spor bir eğitimdir ve köken olarak Latince ‘Disport’ sözcüğünden gelmektedir. Eğitim alanı olumlu davranışlar geliştirme sürecini kapsar. Davranış bilimi olarak baktığımızda Psikoloji alanı bilimselliğinde ‘Spor Eğitimi’, Spor Psikoloji’sinin araştrma çervesine girmektedir. Genel bir anlatımla spor psikolojisi spor etkinliklerini içeren ortam ve koşullarda sporcunun davranışlarını inceleyerek bulgular ve verileri bilimsel çerçevede ilkeler edinerek değerlendiren bir bilim dalıdır  (Günışık,1990).

Spor amaçları doğrultusunda plan, programları dahilinde ve uygulama durumunda bazı riskleri beraberinde getirmektedir. Bu nedenle sporcular sportif eylemlerini gerçekleştirirken çeşitli risklerle karşılaşabilmektedir.Devamında sporcular performansları sırasında farklı risklere devam etmekle bu riskler sporcuların performanslarını düşürmesine ve yaralanmalarına neden olabilmektedir.Yaralanma nedenleri arasında; yaş,cinsiyet, psikomator gelişim, teknik ve ısınma yetersizliği, sakatlık öyküsü, spor tipi, malzeme, fiziki yapı, antrenman planlaması,aktivite süresi, çevresel etkenler söylenebilmektedir.Süreç yönetiminde sporcuların riskleri yönetmeyi öğrenmeleri ve uygun önlem almaları son derece önem arz etmektedir.Yüksek temas gerektiren ve yüklenme gerektiren sporlarda riski azaltmak için teknik eğitim çok önemli olmaktadır. Yaralanma durumunun en çok görüldüğü ve fiziksel temasın en çok olduğu spor dallarından boks, güreş, futbol, hentbol, kayak ve atletizmdir.Spor yaralanlamaları tedavi edilebilir boyutta olduğu kadar kalıcı da olabilmektedir.Fiziki iyileşme süreci ve psikolojik destek sporcuların antrenmanlarına dönmelerinde büyük katkı sağlamaktadır  (Sabah,2025).

Spor Yaralanmaları

Yaralanmalar fiziksel aktivite ve sporda yaygın bir sorun olduğu bilinmektedir. Son yirmi yılda yaralanma psikolojisi ile ilgili kavramsal, deneysel  ve uygulamalı bilgiler önemli derecede artış göstermiştir. Araştırma bulgularına rağmen yaralanma oluşumları ile ilgili bilgi arayışı hala devam etmektedir. 2007 tarihindeki bir incelemeye göre psikosoyal öncüller ve spor yaralanmaları arasında bir ilişki olduğuna dair deneysel kanıtlar vurgulanmıştır. Yaralanmaların derin fiziksel ve psikososyal yükü göz önüne alındığında, sistematik araştırmalara dayanarak yaralanma riskini en aza indirmeye yönelik çalışmalar önemlidir. Yapılan araştırmalardan edilinen bilgilere göre psikososyal değişkenlerin yaralanma oranları üzerindeki etkisini araştırmak için en sık belirtilen teorik model ihtimal gösterilen stres yaralanması modelidir. Bu model, mevcut olan stresli bir durumun bir stres tepkisi vereceğini belirtir. Stres tepkisinin yoğunluğu, çeşitli psikososyal faktörler arasındaki etkileşimden etkilenecektir, Üç kategoriye ayrılmıştır: kişilik faktörleri, stres faktörlerinin geçmişi ve başa çıkma stratejileri. Bir örnek olarak, bir dizi stres faktörü yaşayan, stres duyarlılığını artıran ek kişilik faktörlerine sahip olan ve aynı zamanda zayıf başa çıkma kaynaklarını kullanan bir sporcu, daha fazla durumu tehdit edici olarak değerlendirecek, daha fazla kas gerginliği gösterecek ve diğer sporculara kıyasla daralmış bir görünüme sahip olacaktır. Tüm bu reaksiyonların yaralanma riskini artırdığı önerilmektedir. Modelde yazarlar ayrıca psikolojik müdahalelerin stres tepkisinin büyüklüğünü azaltabileceğini ve bunun da sporcuların maruz kaldığı yaralanma riskini azaltabileceğini öne sürüyorlar (Johnson, Tranaeus ve  Ivarsson, 2014).
Spor yaralanmalarının sayısı alansal bakımından profesyonelleşme, rekabet gücü ve uygulama alanını genişletmedeki artış nedeniyle kategoriler ve yöntemlerden bağımsız olarak artmaktadır. Spor yaralanması, çoğunlukla  ağrıya ve sınırlamalara veya spor aktivitesinin kesintiye uğramasına neden olan bir organizma işlev bozukluğu anlamına gelir. Gerçek yaralanma, kontrol edilebilir davranışlara ve spor aktivitesinin doğasında bulunan kontrol edilemeyen risklere ve bir sporcunun özel risk kırılganlıklarına dayanan bazı kışkırtıcı olayların bir sonucu olarak ortaya çıkar. Diğer ihtimaller; spor ortamında değişikliklere, rekabetçi spor kayıplarına, spor dışı faaliyetlere müdahalelere, bireysel ve sosyal yaşam üzerindeki kayıplar üzerindeki etkiye de yol açabilir. Çoğu yaralanma, sporcunun erken emekli olmasına bile neden olabilmektedir ve örnek olarak beyin sarsıntılarının bilişsel, motor, nöromüsküler ve koordinasyon sonuçlarına ilişkin çalışmaların sayısında bir artış görülmektedir. Spor yaralanmalarının en sık karşılaşılan öncüllerinden biri olan çarpışma vakalarıdır. Çarpışmalar, her iki rakibin de çatışan davranışı, bir sporcuyu bir rakibe çarpmaya daha yatkın kılan şey, böyle bir çarpışmanın yaralanmaya yol açıp açmaması ve sporcuyu maç sırasında diğer birçok kişiye acı  çekme veya  kışkırtmasına rağmen belirli bir çarpışma sonucunda yaralanmaya karşı savunmasız kılan şey olmaktadır. Aynı şekilde, aşırı antrenman, beslenme, ağrı vb. gibi spor yaralanmalarıyla ilgili yönlerin analizi, ağrı toleransı, motivasyon, sosyal baskı, yeme bozuklukları vb. dikkate alınmadan tamamlanamaz (Almeida ve ark., 2014).

Engelli Sporcularda Spor Yaralanmaları

Engeli olan bazı bireyler engelleri nedeniyle  yaşamlarının çoğunu hareketsiz olarak geçirmektedirler.Buna rağmen çeşitli fizksel aktiviteler  engelli bireylere fırsatlar sunabilmektedir. Engelli sporcuların rehabilitasyon dışında rekabeti dahilinde yaptıkları sporlarda adil rekabet için 1’den 6’ya kadar engelli kategorisne ayrılarak sınıflandırma sistemi kullanılmaktadır.Bu sınıflandırmada tekerlekli sandalye atletleri, ampute atletler, serabral palsili atletler, görme engelli atletler, mental bozukluğu olan atletler ve diğerleridir. Her bir spor kategorisinde yaralanma riski mevcuttur. Engelli sporcuların engelsiz sporcularla benzer yaralanma oranlarına  sahip oldukları düşünülmektedir. Yaralanma riski engelli bir sporcu için yaralanma engeli olmayan bir sporcudan daha önemli olmaktadır. Çünkü yaralanan  engelli sporcunun  yaralanma sonrası sporunu  engellediği kadar günlük yaşamını da etkilemektedir. Spora katılmadan önce atlet bir hekim tarafından anamnezi alınıp ve fizik muayenesi ile değerlendirilmeli ve ona göre  spora katılım onaylanmalıdır. Geçmiş öyküsünde sağlık durumu ilaçları ve tetanos aşısını kapsayan bağışıklık ve hastalık durumu sorgulanmalıdır. Engelli sporcu ile beraber ailesinin rızası ve imzaları da alınmalıdır (Yılmaz ve ark., 2018).
İletişim

Sporda hedef belirleme ve ortak karar verme sürecinde  yaralanmalardan sonra psikolojik bileşenlerini ele almak için doğal müdahale  kaliteli iletişimdir. Son zamanlarda spor yaralanmaları ile ilgili psikolojik bileşenler daha çok risk önleme ve yeniden koopere perspektifinden değerlendirilmiştir. İnsanın biyopsikososyal varlık olması görüşüyle yaralanma öncesi spora ve performansa geri dönmek için devamlılık sırasında sporcuları etkileyen psikolojik bileşenler ilgi çekmektedir. Yaralı sporcularla  iletişim, bir spor tedavisi uygulayıcısının işinin temel taşlarından biridir ve hasta-uygulayıcı ittifakı tedavi sonuçlarını etkileyebilir. İlk olarak  spor psikoloğunun yaralı sporcularla nasıl  iletişim kurması gerektiğidir. İletişimin nasıl olduğunu düşünmezsek etkileşimlerin doğası ve kalitesi uygulayıcı ve yaralı sporcuların duygusal durumlar üzerinde derin bir etkisi olabilir. Spor  psikologları ya rehabilite edicilerin sporculara yönelik psikolojik bileşenleri ele almalarına yardımcı olmak için eleştirel yorumlarla sporculara  mümkün olan en iyi şekilde iletişim kurmalarını sağlamak için, saygı ve empati göstermek, somut olmak, gerçek olmak ve şeffaf olmak  gibi bazı anahtar terimler kullanılabilir (    Piussi ve ark., 2024).


Yaralanma Önleme ve Psikolojik Müdahale
Spor yaralanmalarını tahmin etme ve önleme araştırmalarında bilişlerle ilgili davranışlara odaklanma ihtiyacı spor yaralanması tahmini ve önlenmesinin psikolojik yönleri alanında yürütülen hemen hemen tüm çalışmalarda odak noktası konsantre olma yeteneği gibi bilişsel faktörler olmuştur. Stres-yaralanma modelinin esas olarak bilişsel risk faktörlerini ele almaktır. Bu faktörleri araştırmak önemlidir; ancak, kişilik durumları ve yaralanma oluşumu arasındaki potansiyel bir bağlantı olarak gerçek davranışa odaklanmak da önemlidir. Örneğin, çok sayıda stres faktörü yaşayan bir sporcu, rekabette doğru ipuçlarına odaklanmakta sorun yaşayabilir. Sporcu odaklanmada sorun yaşıyorsa, tüm önemli bilgileri (örneğin, rakiplerin pozisyonu ve gelecek hamlesi vs.) elde edememesi ve bu nedenle sınırlı bilgiye dayalı davranışları kullanması da ihtimaller içerisindedir. Bu seçilen davranışların (örneğin, risk davranışları) sporcuyu daha savunmasız durumlara sokması muhtemeldir ve bu da yaralanma riskini artıracaktır. Bu nedenle, hangi mekanizmaların yaralanma riskini artıracağına dair bilginin artırılması ve hem yaralanma tahmini hem de önleme araştırmalarında davranışlara odaklanması garanti edilir (Johnson, Tranaeus ve  Ivarsson, 2014).

Stres yaralanması modelinin önemli bir bileşeni yaralanmanın kendisinin ve kişinin bununla başa çıkma yeteneğinin psikolojik bir değerlendirmesini içeren bilişsel değerlendirmedir. Bu değerlendirme, süreç boyunca sporcuların duygularını ve davranışlarını etkileyerek psikolojik desteğin ilerlemesini olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilir. Olumlu bir değerlendirme, yaralanmayı kişinin kişisel yolculuğunda aşılması gereken bir engel olarak görmeyi içerebilir. Bu zihniyet, aksiliklerin büyüme yolunda geçici engeller olarak ele alınmasına izin verir ve güçlü bir öz yeterlilik duygusuna sahip olmak faydalı olabilir. Buna yönelik, olumsuz değerlendirmelerde yaralanma potansiyel bir tehdit veya gerileme olarak yorumlanır ve bu da istenmeyen duygusal durumlar ve davranışlarla sonuçlanır.Spor yaralanmalarının önlenmesi ve rehabilitasyonu alanlarında, psikolojik önlemler sporcular için önemli faydalar sağlayabilir. Stres yönetimi teknikleri, bilişsel yeniden yapılanma, farkındalık, motor imgeleme veya sosyal destek arama  etkili olmaktadır. Sporcuların birçoğu başlangıçta spor psikologları tarafından performanslarını idailize etmek için tasarlanan bu teknikler, sporcuların en iyi şekilde performans göstermelerine yardımcı olurken aynı zamanda yaralanmayı önler ve yaralanmadan sonra rekabete güvenli bir şekilde geri dönüşü kolaylaştırmaktadır (Weiß ve ark, 2024).

Yaralanma Sonrası 

Sporcular antrenmanlarında daha hızlı, daha yüksek ve daha güçlü söylemlerle en yüksek spor performansını sürdürmek için sınırlarını aşmak uğruna uzun süre boyunca mütemadiyen zorlu bir antrenman sürecindedirler.Bu nedenledir ki spor yaralanmaları rekabet  ve performans sırasında yaygın olamaktadır. Yaralı bir sporcu, spor yaralanması ve iyileşme süreci boyunca hem fiziksel hem de psikolojik etkiler yaşadığından, gerginlik, depresyon ve diğer zorlukların eşlik ettiği bir süreç olarak da kabul edilir. Literatür çalışmalarına göre bir spor yaralanmasının sporcular için büyük bir kaza olarak ta tanımlanarak  yaralı kişinin fiziksel, duygusal ve sosyal hayatı için tehdit unsuru olmaktadır. Spor yaralanmaları, fiziksel ağrı, kayıp, hayal kırıklığı, hayatta amaç eksikliği ve geleceğe güven eksikliği ve kişinin sporundan alıkonmasına dahil olmak üzere sporcular için birden fazla  olumsuz sonucu olabilir. Araştırmalara göre yaralı sporcuların %24'ü yaralanma sonrası ilk tepkileri ağrı olmaktadır. Sporcular atletik yetenekleri ve fiziksel uygunlukları nedeniyle duygusal rahatsızlıklara karşı bağışıklıkları yoktur. Kişisel ve çevresel faktörlerin bileşeni olarak psikolojik tepkilerin ortaya çıkmasını etkiler ve sporcuların sporla karşı karşıya kalırken yaralanma sonrası kaygı ve tükenmişlik yaşamalarına neden olma olasılığı daha yüksektir. Kişisel ve sosyal olarak destek kapsamında bir takım öneriler mevcuttur:
(1)    farkındalık müdahalelerinin yaralı sporcuların spora geri döndüklerinde olumsuz duyguları üzerindeki etkisi anlaşılmalı,
(2)     yaralı sporcuları spora geri döndüklerinde etkileyen psikolojik faktörler araştırılmalı,
(3)     rekabetçi durum kaygısının ve tükenmişliğin aracılık etkisini araştırılmalı,
(4)    yaralı sporcuların psikolojik sorunlarını ele almak için önerilerde bulunulmalı.
Farkındalık temelli stres azaltma, durum kaygısını azaltmanın yanı sıra empati ve öz şefkati artırabilir. Birçok araştırma  gerginliği azaltmak, duygusal düzenlemeyi sürdürmek,ve zihinsel sağlığı teşvik etmek için düzenleyici duygusal öz yeterliliği geliştirmeye odaklanmaktadır (Tang ve ark., 2022).


Yeniden Yaralanma Kaygısı    

Kaygı, gelecekle ilgili insanın mutsuzluğuna neden olan bir beklenti hali ve güvensizlik duygusu ile birlikte komplike bir heyecan durumu olarak tanımlanmaktadır. Antrenman esnasında sporcudan istenen ya da beklenen performansı sağlamasında kaygı düzeyinin önemi büyüktür. Kaygı düzeyi performansı olumlu yönde etkilediği kadar olumsuz yönde de etkileyebilmektedir. Kaygı düzeyi yükseldikçe, sporcu doğru karar almamakta ve performansını gösterememektedir (Aksoy, 2019).

Yaralanma sonrası yaygın bir psikolojik tepki, yeniden yaralanma kaygısıdır. Yeniden yaralanma kaygısını ölçmek için klinik yöntemler de dahil olmak üzere,  sporcuların rehabilitasyonu üzerindeki etkilerine genel bir bakış sağlanırsa  yeniden yaralanma korkusunda  fiziksel bozukluklar, işlev ve spora dönüş dahil olmak üzere rehabilitasyon sonuçları üzerinde potansiyel müdahaleler incelenir. Yeniden yaralanma korkusunu ölçmek için önerilen başka bir yöntem, elektroensefalografi ve fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme gibi teknikler kullanılarak nörobilişsel değerlendirmedir. Nörobilişsel değerlendirme, psikolojik durumları değerlendirmek için objektif bir yaklaşım sağlarken, klinik ortamlarda yeniden yaralanma korkusunun hızlı bir şekilde ölçülmesine izin vermemektedir. Yaralı sporcularda yeniden yaralanma korkusunu ölçmek için çeşitli anketler mevcuttur. Bu anketler amaçları ve hedef kitleleri bakımından farklılık gösterir. Sporcuların Yaralanmaya Duygusal Tepkileri Anketi (ERAIQ), yaralanmaya karşı duygusal tepkileri değerlendirir ve sporcuların spora geri dönme korkularını ölçer ve yaralanmayla başa çıkmalarında yardımcı olması adına ilk değerlendirmede kullanılmaktadır. Ciddi Yaralanmalardan sonra spora dönüş anketi (RSSIQ), sporcunun spora dönüş sonuçlarının bilişsel, duygusal ve davranışsal yönlerini değerlendirir ve yeniden yaralanma korkusunun spora döndükten sonraki süreçte antrenmana katılıp katılmadığını ölçer. Bazı sporcuların, işlevsel olarak  iyileşmelerini sağlamak ve spora başarılı bir şekilde geri dönüşü tamamlamak için yeniden yaralanma korkusu nedeniyle özel bir müdahaleye ihtiyaç duyabilmektedir. Mevcut spor yaralanması rehabilitasyon protokolleri fiziksel bozuklukları gidermeyi  amaçlar ve yeniden yaralanma korkusunu doğrudan ele almamaktadır. Örnek olarak, çoğu spor yaralanması rehabilitasyon protokolünün yapısı, akut yaralanma sonrası bozukluklardan  ağrı, efüzyon, hareket aralığı eksiklikleri ve kas aktivasyonu çözmek ve ardından kalan fiziksel bozuklukları ele alan, fiziksel zorlukları artıran ve spor aktivitelerini taklit eden gelişmiş egzersizlere ilerlemektir. Yeniden yaralanma korkusuna neden olan aktiviteyi tespit etmek ve korkulan aktiviteye maruz kalmayı artıran bir hiyerarşi geliştirmek gerekir ve zorlu ortamlara maruz bırakarak yeniden yaralanma korkusunu azaltması mümkündür. Mevcut çalışmalar, psikolojik olarak bilgilendirilmiş uygulama ilkeleriyle tutarlı tekniklerin başa çıkma becerilerini geliştirebileceğini göstermiştir ve yeniden yaralanma kaygısını azaltabilmektedir (Hsu ve ark., 2017).


Spor Psikolojisinde EMDR Kullanımı

EMDR terapisi, spor psikolojisi alanında özellikle sporcuların yaşadıkları travmatik deneyimlere yönelik olarak yapılan terapilerde bu yaklaşım tekniği kullanılmaktadır .Bu nedenle spor psikolojisi alanında yapılmış olan araştırmalar incelendiğinde EMDR terapisi  iki farklı amaçla kullanılmaktadır. İlk olarak sporcuların performans kaygısını engellemektir. Diğer durumda takım arkadaşının ölümü, aniden spor kariyerinin bitmesi, art arda yaranlanmalar gibi travmatik durumlarla karşılaşan sporcuların  mental olarak işlevselliklerini yeniden kazanmalarını sağlamaktır. Spor psikolojisi alanında yapılmış EMDR araştırma bulgularına  az rastlanılmaktadır. Yaralanma rehabilitasyonunda multidisipliner yaklaşımların faydalı olduğu düşünülmektedir (Seydaoğulları ve Sarı, 2023).


Sonuç
Genel değerlendirmeler sonucu ve araştırma bulgularına göre  spor yaralanması  spor psikolojisi penceresinden korku, kaygı, tükenmişlik, ağrı, yaralanma süreçleri,müdehale,tedavi  ve terapi vb. dahil olmak üzere daha geniş bir anlayışla incelenmiştir ve daha geniş çerçeveden incelenelebilir. Bir spor yaralanmasının bir sonucu olarak kişisel gelişim düşünülmelidir. Sporcuların spor durumlarının davranışsal analizi yapılmalıdır. Psikolojik profesyonellerle el ele yürüyen küresel bir bakış açısının teşvik edilmesinin yanı sıra fizyolojik ve klinik  değerlendirme yöntemlerinin de dahil edilmesine maksimum öncelik verilmelidir. Spor yaralanmalarını halk sağlığı, spor hekimliği, spor psikolojisi, fizik tedavi alanları vb. alanlardaa etkileyen veya etkilenen psikolojik değişkenler hakkında makalelerin yayınlandığı bilimsel dergilerin kapsamının yanı sıra yaygınlaştırma hedeflerinin genişletilmesi, çalışmaya daha fazla görünürlük kazandırabilir ve diğer profesyonellerin ve araştırmacıların çalışmalarına  katkı sağlayabilir.

Kaynakça: 

1.    Günışık, E. (1990). Spor psikolojisi. Journal of Physical Education and Sports Studies, 1(3), 34.
2.    Sabah, S. (2025). Sporcuların Spor Yaralanması Durumuna İlişkin Kaygı Düzeylerinin İncelenmesi. CBÜ Beden Eğitimi Ve Spor Bilimleri Dergisi, 20(1), 153-169. 
3.    Johnson, U., Tranaeus, U., & Ivarsson, A. (2014). Current Status and Future Challenges in Psychological Research of Sport Injury Prediction and Prevention: A Methodological Perspective. Journal of Sport Psychology / Revista de Psicología Del Deporte, 23(2), 401–409.
4.    Almeida, P. L., Olmedilla, A., Rubio, V. J., & Palou, P. (2014). Psychology in the realm of sport injury: What it is all about. Journal of Sport Psychology / Revista de Psicología Del Deporte, 23(2), 395–400.
5.    Yılmaz N., Kösehasanoğulları M., Aladağ M. (2018). Engelli Sporcularda Spor Yaralanmaları.  Ege Tıp Bilimleri Dergisi  1 (3), 119–125.
6.    Piussi, R., Ivarsson, A., Johnson, U., & Senorski, E. H. (2024). Psychological factors in sports injury rehabilitation: how can a sports rehabilitation practitioner facilitate communication?. JOSPT Open, 2(1), 1-3.
7.    Weiß, M., Büttner, M., & Richlan, F. (2024). The Role of Sport Psychology in Injury Prevention and Rehabilitation in Junior Athletes. Behavioral Sciences (2076-328X), 14(3), 254. 
8.    Tang, Y., Liu, Y., Jing, L., Wang, H., & Yang, J. (2022). Mindfulness and Regulatory Emotional Self-Efficacy of Injured Athletes Returning to Sports: The Mediating Role of Competitive State Anxiety and Athlete Burnout. 
9.    Aksoy, D. (2019). Spor Yaralanmalarında Tedavi Sonrası Durumluk Ve Sürekli Kaygı Düzeylerinin İncelenmesi. Beden Eğitimi Ve Spor Bilimleri Dergisi, 21(2), 89-96.
10.    Hsu, C. J., Meierbachtol, A., George, S. Z., & Chmielewski, T. L. (2017). Fear of Reinjury in Athletes. Sports health, 9(2), 162–167.
11.    Seydaoğulları, Ö., & Sarı, İ. (2023). Spor Yaralanmalarında EMDR Terapisinin İşlevselliği: Bir Olgu Sunumu. AYNA Klinik Psikoloji Dergisi, 10(3), 589-611. 


 

Yazar Hakkında

Psk. Özge Öz Batır

Psk. Özge Öz Batır

Psikolog Özge Öz Batır lise öğreniminin ardından İstanbul Marmara Üniversitesi'nde lisans Hemşirelik bölümünden mezun olmuştur. Sonraki süreçte Gedik Üniversitesi’nde Aile Danışmanlığı Eğitimi almış olup 2.lisansını da Gedik  Üniversitesi Psikoloji bölümünden 3.5 yıl gibi bir süre sonunda ve Onur derecesi alarak mezun olmuştur. Devlet hastanesi ve Rehberlik Araştırma merkezi gibi kurumlarda staj yapmıştır. Psikolog Özge Öz Batır  mesleki çalışmalarına özel danışmanlık merkezlerinde yüzyüze ve online olarak devam etmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.