Varoluşsal Özgürlük
Sahip olduklarımız dışında sahip olmadığımız nesne olsun duygu olsun her ne olursa içimizde onun hayaliyle umut ederek yaşıyoruz.Peki ne kadar az isteklerimiz olursa o kadar bağımsız olup da az şeyle yetinen küçük mutluluğun varlığı içerisinde mi oluyoruz? Belki de hayallerimizin varlığı kadar özgürüz.Tabi ki hayallerimizin sınırı yok düşünebiliyoruz istediğimiz kadar ama bunları sınırlandıran dışardan ya da içerden etkileyen faktörler olabilir.Hayalleri sınırlanan insan çevresinde engelleyici etken insanlar olabilir ya da kendinin sahip olduğu inançlar, tabular hayallerinin gerçekleşmesini engelleyebilir.Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu her insanın muhteşem bir potansiyelle doğduğunu defalarca kitaplarında ya da seminerlerde bahsetmiştir.İnsan olarak potansiyelinin farkında olmayan ve olup ta kullanamayan insan özgür değildir.Küçük şeyler istencinde olan insan mutluluk bilincinde olabilir fakat asıl özgür olması istediği kadar hayal kurup bunun için çalışabilecek ortamda varoluşunun farkında olabilmesidir.Burada bahsettiğim nokta varlığını ,hayallerini ,fikirlerini ortaya koymuş olabilmek ,konuşmakla da kalmayıp konuşulan, eleştirebilir olmak ta özgürlüktür.Ve en önemlisi hayallerini süsleyen gerçekleşmiş başarılarıyla motivasyonu yüksek insan ya da hâlâ umudu var olan insan, çok özgürdür.Çok özgürdür dedim çünkü etkilendiğim bir yazar olan Victor E. Frankl “İnsanın Anlam Arayışı” kitabında bahsettiği kadarıyla toplama kampında esir kalmasına rağmen insanın her koşulda fikirlerini yansıtamasa da insan olarak duruşuyla insanın insan olmakta az da olsa özgür olduğunu söylemektedir.