Doktorsitesi.com

Sosyofobi ve Performans Kaygısı Arasındaki Bağ

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz
9 Temmuz 202514 görüntülenme
Randevu Al
Sosyofobi, bireyin sosyal ortamlarda olumsuz değerlendirilme, küçük düşürülme ya da yargılanma korkusudur. Bu durum genellikle kalabalık önünde konuşma, grup içinde fikir belirtme, göz teması kurma ya da yabancılarla etkileşim gibi durumlarda yoğunlaşır. Sosyofobisi olan bireylerin büyük bir kısmı, performans gerektiren alanlarda yoğun kaygı yaşar. Performans kaygısı, sadece sahnede değil, sınıfta, toplantılarda, hatta sosyal medyada bile hissedilebilir.
Sosyofobi ve Performans Kaygısı Arasındaki Bağ

1. Performans Kaygısı Nedir?
Performans kaygısı, kişinin bir görev sırasında yetersiz kalacağı, hata yapacağı ya da beğenilmeyeceği yönündeki düşüncelerinin yarattığı yoğun endişe halidir. Bu durum, sahneye çıkmadan önce mide bulantısı, ellerde titreme, çarpıntı ve zihinsel blokaj gibi belirtilerle kendini gösterir. Sosyofobisi olan bireylerde bu kaygı çok daha şiddetlidir çünkü onların temel korkusu “görünmek” ve “değerlendirilmek”tir.

2. Sosyofobi ile Performans Kaygısı Arasındaki Psikodinamik Bağlantı:
Sosyofobik bireylerde çocukluk döneminden gelen "yanlış yaparsam sevilmem", "başarısızlık reddedilme demektir" gibi temel inançlar sık görülür. Bu inançlar performans durumlarını tehdit olarak algılamalarına neden olur. Bu tehdit algısı, amigdala aktivasyonunu artırarak bedensel semptomlara yol açar. Böylece kişi gerçek bir tehlike olmasa da yoğun bir alarm durumuna girer.

3. Başarının Bile Tehdit Olduğu Durumlar:
İlginç bir şekilde sosyofobik bireylerde başarılı olmak bile kaygı yaratabilir. Çünkü başarı görünürlük demektir, bu da daha çok dikkat çekmek anlamına gelir. Kimi zaman bu kişiler bilerek düşük performans sergileyerek değerlendirme riskinden kaçınırlar. Bu da özgüveni zedeler ve uzun vadede yetersizlik inancını pekiştirir.

4. Sosyal Karşılaştırma ve İçsel Eleştirmen:
Performans kaygısını artıran bir diğer etken de sosyal karşılaştırmalardır. Sosyofobik bireyler genellikle kendilerini başkalarıyla kıyaslar ve “Ben ondan daha kötüyüm” sonucuna ulaşırlar. İçsel eleştirmen devreye girerek olumsuz otomatik düşünceler üretir: “Sakın konuşma, rezil olursun!”, “Kekelersen herkes güler!”, “Yetersizsin!”. Bu düşünceler performansı sekteye uğratır.

5. Bedenin Tepkileri ve Zihinsel Blok:
Performans kaygısı sırasında beden, sempatik sinir sistemini aktive eder. Bu da kalp atışında hızlanma, ağız kuruluğu, kas gerginliği, terleme ve mide problemleri gibi tepkilere neden olur. Aynı anda zihin, tehlike algısıyla meşgul olduğu için kişi ne söyleyeceğini unutur, kelimeleri karıştırır veya susmayı tercih eder.

6. Terapi Süreci: Sosyofobi ve Performans Kaygısına Müdahale:
Bu durumla başa çıkmak için bilişsel davranışçı terapi oldukça etkilidir. BDT ile bireyin otomatik düşünceleri fark edilir, alternatif düşünceler oluşturulur ve duyarsızlaştırma egzersizleri yapılır. Ayrıca maruz bırakma çalışmaları ile kişi performans durumlarına adım adım hazırlanır. EMDR, şema terapi ve öz-şefkat temelli terapiler de derinleşmiş vakalarda etkili olabilir.

7. Güvenli Alan ve Kendilik İnşası:
Performans kaygısı yaşayan bireylerin ihtiyaç duyduğu şey güvenli bir sahne değil, güvenli bir benliktir. Bu nedenle terapi sürecinde sadece performans becerisi değil, öz-değer, yeterlilik inancı ve içsel destek de güçlendirilmelidir. Terapist ile kurulan ilişki, bireyin kendini görülmeye ve duyulmaya layık hissetmesine katkı sağlar.

Sonuç olarak, sosyofobi ve performans kaygısı çoğu zaman aynı köklerden beslenen iki zorluktur. Her ikisinin altında da görünür olmanın, değerlendirilmenin ve hata yapmanın yarattığı tehdit algısı yatar. Ancak doğru yaklaşımlarla bu tehdit, dönüşüme ve içsel güçlenmeye evrilebilir.

 

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Uzm. Psk. Mustafa Cem Oğuz

Mustafa Cem Oğuz 29/08/1983  tarihinde Ankara'da doğdu. İlkokul – Orta ve   Lise eğitimlerini Ankarada tamamladı. Psikoloji bilimininden aldığı ilhamla  ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacı ile yola çıkan  Mustafa Cem Oğuz  Rusya Fedarasyonunda Psikoloji ve Pedagoji Çift anadal  bölümünden mezun olmuştur.Türkiyede Pedagoji diplomalı nadir pedagoglardandır. Sonrasında gene Rusya Fedarasyonunda Genel psikoloji alanında Yüksek Lisansını tamamlamıştır.  Ankara'da yaşamaktadır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.