Sosyal Medyada Tetiklenen Anksiyete Bozuklukları


Sosyal Medya ve Anksiyete İlişkisi
Araştırmalar, sosyal medyada uzun süre vakit geçiren bireylerde anksiyete belirtilerinin daha sık görüldüğünü ortaya koyuyor. Sürekli bağlantıda olma hali, bildirimlere bağımlılık ve sosyal onay arayışı bireyin içsel huzurunu zedeliyor.
FOMO (Kaçırma Korkusu)
Sosyal medyada başkalarının etkinliklerini, tatillerini ya da başarılarını takip etmek, bireyde 'geri kalma' ya da 'eksik olma' hissi uyandırabilir. Bu durum, FOMO olarak adlandırılır ve anksiyete bozukluklarını tetikleyebilir.
Dijital Kimlik ve Gerçeklik Uyuşmazlığı
Kişiler, sosyal medyada gerçek yaşamlarını değil, idealize edilmiş versiyonlarını paylaşırlar. Bu da izleyen bireyde gerçeklik algısını bozar ve 'ben yetersizim' inancını güçlendirir. Özellikle ergenlerde bu durum benlik saygısında ciddi zedelenmelere yol açabilir.
Psikolojik Mekanizmalar
Sosyal medya, bireyin sosyal karşılaştırma davranışlarını artırır. Bu karşılaştırmalar, özellikle düşük benlik saygısı olan bireylerde anksiyete, depresyon ve sosyal çekilme gibi sonuçlara yol açabilir. Aynı zamanda algoritmaların sürekli olarak ideal içerikleri öne çıkarması, kişide sürekli eksiklik hissi yaratır.
Nasıl Başa Çıkabiliriz?
• Günlük sosyal medya kullanım süresini sınırlayın.
• Takip ettiğiniz sayfaları gözden geçirin: Size iyi gelmeyen içerikleri çıkarın.
• Gerçek hayattaki sosyal ilişkileri güçlendirin.
• Mindfulness uygulamaları ve dijital detoks yöntemlerini kullanın.
• Anksiyete ile başa çıkmak için terapi desteği alın.
Sonuç
Sosyal medya hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelse de, zihinsel sağlığımız üzerinde ciddi etkileri olabilir. Bu etkileri tanımak ve bilinçli sosyal medya kullanımı alışkanlıkları geliştirmek, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ruh sağlığını korumaya yardımcı olacaktır.
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz