Sonbahar depresyonuna aman dikkat!

Sonbahar depresyonuna aman dikkat!

 

 

           Tek kelimeyle “çökkünlük” olarak adlandırılabilecek olan depresyon, gündelik yaşamda halk arasında tüm mutsuzluk dönemleri için teşhis olarak yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. Çevremizde mutsuz olan kişilerin, kendilerinin “depresyonda” olduklarını belirttiklerine sıklıkla rastlayabilmekteyiz.

            İşin özüne bakacak olursak; kişinin derin üzüntülü bir duygu durumu içinde olduğu, düşünme, konuşma ve hareketlerde yavaşlama, değersizlik, karamsarlık, bitkinlik, isteksizlik duygu ve düşüncelerinin hâkim olduğu ruhsal bir hastalıktır. Birey, daha önceleri keyif aldığı kişi-ortam-etkinlik-durumlardan keyif alamamaya başlamıştır. Sözü geçen duygu ve düşünceler bazen bedensel ya da ruhsal bir hastalığa bağlı olabilirken (kanser, hipotroidi, kalp ve damar hastalıkları, beyin tümörleri, yoğun enfeksiyonlar…) bazen de başka bir hastalıktan bağımsız olarak da ortaya çıkabilmektedir.

            Yaşam boyunca insan hep aynı duygu modunda kalamaz, zaman zaman duyguların içerik ve yoğunluğu değişiklik gösterebilmektedir. Bazen yaşanan olaylar, anılar, uyaranlar, duygusal tepkilerimizin belirleyicisi olabilmektedir. Kadınların regl dönemleri ya da mevsim geçişleri de duygu durumumuzu etkileyebilmektedir. Depresyonda ayırt edici olan şey ise belirgin bir sebep olmaksızın uzun süre, aşırı ve durumla uyumsuz olan duygusal tepkilerdir.

Belirtiler;

Çökkün duygu durumu: Hemen her gün ya da günün büyük bir bölümünde,

Sevilen etkinliklere karşı ilgide belirgin azalma,

İsteği dışında aşırı kilo verme ya da alma,

Hemen her gece uykusuzluk ya da aşırı uyuma,

Psikomotor hareketlerde aşırı hızlanma ya da yavaşlama,

Değersizlik duyguları,

Suçluluk duyguları,

Dikkati toplamada zorluk ve buna bağlı performans kayıpları ve kazalar,

Düşünme yetilerinde zorlanma,

Yineleyici ölüm düşünceleri

Şeklinde özetlenebilmektedir.

            Söz konusu belirtilerin depresif bozukluk olarak adlandırılabilmesi için, en az iki hafta (ağır durumlarda bir hafta yeterlidir) sürmesi, belirtilerin madde kullanımı ya da tıbbi bir hastalıkla ilgisinin olmaması, semptomlar nedeniyle bireyde iş-okul-aile-toplum rollerinde ve birçok alanda işlev kaybına neden olması gerekmektedir. Siddeti ise hafif/orta/şiddetli şeklinde sınıflandırılmaktadır.

            Depresif bozuklukların pek çok farklı tipleri mevcuttur. “Sonbahar depresyonu” olarak bilinen “Kış Depresyonu” mevsimle doğrudan bağlantılı olup, dünyanın ekvator bölgesinden uzaklaşıldıkça görülme sıklığı artan bir tiptir. Söz konusu bölgelerde görülme sıklığı %6’ dır. Hastaların %60-90’ı kadındır. Ekim-Kasım aylarında başlayıp, Şubat-Nisan aylarında (kuzey yarıküre için) bitmektedir. Bir görüşe göre organizmanın, fizik çevredeki değişimlere uyum sağlamasında rol oynayan sistemlerin bozukluğu ile karşı karşıyadır. Literatürde tam tersi yaz mevsimlerinde de düzenli olarak depresyona giren vakalar bulunmaktadır. Kış depresyonunda kişi, aşırı kilo alma, aşırı uyuma ve karbonhidrat açlığı gibi tipik olmayan belirtiler göstermektedir.

           Tedavisinde fototerapi denilen ışık tedavisi, antidepresanlardan daha etkili olmaktadır. Bu nedenle, ekvatordan uzak bölgelerde bulunan ve söz konusu riske sahip olan kişilerin, ekvatora yakın bölgelere taşınmalarında mevsimsel depresyonun etkisi inkâr edilememektedir.

          Tüm bunların yanında bireyler, ayrıntılı tıbbi muayenelerden geçtikten sonra (kansızlık, hipotroidi, vitamin eksiklikleri vb.), depresif duygu durumunu açıklayan fizyolojik bir hastalık sahibi değillerse, yaşamlarında birtakım düzenlemeler yapmalıdırlar. Özellikle psikiyatrik ve psikoterapötik yardım almayı geciktirmemelidirler. Düzenli uyku, sağlıklı beslenme, spor bu düzenlemelerin en başında yer almaktadır. Ayrıca, bireylerin kişisel ilgilerine uygun etkinliklere katılmaları,  sosyalleşme sürecinde aktif kalmaları, yardım faaliyetlerinde gönüllü rol almaları, ilgi ve yeteneğinin olduğu bir sanat dalına yönelmeleri, enstrüman ya da dil öğrenmeleri, kendilerine akademik planlar yapmaları, açık havalarda dışarıda vakit geçirmek için çabalamaları, toprakla ilgilenmeleri, bir evcil hayvan edinmeleri gibi, kendisini iyi hissettirecek olumlu birçok yaşantıyı hayatlarına dahil ettiklerinde pozitif gelişmeleri de deneyimleyeceklerdir.

          Kış depresyonunun hatta hiçbir depresif bozukluğun hayatınızda yer bulamaması dileği ile…

 

Bu makale 27 Eylül 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Nalan Erlik

Uzm.KI.Psk.Nalan Erlik, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümünü tamamlamıştır. Klinik Psikoloji Yüksek Lisans eğitimini İstanbul Gelişim Üniversitesi'nde yapmıştır.

Uzm.KI.Psk.Nalan Erlik, Mesleki çalışmalarına  kendi kliniğinde devam etmektedir.

Yazarı sosyal medya'da takip edin
whatsapp
instagram
Etiketler
Mevsimsel depresyon
Uzm. Kl. Psk. Nalan Erlik
Uzm. Kl. Psk. Nalan Erlik
Samsun - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube