Doktorsitesi.com

ŞİZOFRENİ

Uzm. Dr. Özlem Öztürk
Uzm. Dr. Özlem Öztürk
25 Temmuz 202529 görüntülenme
Randevu Al
Şizofreni ömür boyu süren, kronik, yıkımla gidebilen, anormal zihinsel işleyiş ve davranış bozukluklarına yol açabilen nöropsikiyatrik hastalıktır ve dünya nüfusunun yaklaşık %1’ini etkiler. Şizofreni de iskemik kalp hastalığı gibi diğer karmaşık bozukluklara benzer şekilde pek çok risk faktörünün sebep olduğu bozukluktur. Şizofreni risk faktörleri yaşamın hem erken hem de ilerleyen yıllarında ortaya çıkarlar ve birbirleriyle etkileşirler. Şizofreninin tek bir nedeni yoktur, risk faktörleri karşılıklı etkileşerek bireyi hastalık dışa vurumu için gerekli eşiğin üstüne çekerler.
ŞİZOFRENİ

Şizofreni etyolojisinde genetik risk faktörlerinin rolü açıktır ancak tümüyle genetik ile açıklanamaz ve çevresel risk faktörlerinin rolü üzerine de çok sayıda literatür mevcuttur. Şizofreni için çevresel risk faktörleri; güç doğum, gebelikte geçirilen enfeksiyonlar, Şehirde doğum, Kış sonu/ilkbahar doğumları, göçmenlik, Kronik esrar kullanımı, Yaşam olayları ve Stresdir.

Şizofreninin altta yatan nedenlerini anlamak çeşitli sebeplerle güçtür; anormal genlerin ve çevresel faktörlerin beyin gelişiminde nasıl rol oynadığını bilmemekteyiz, ikinci sebep ise şizofreninin bir hastalıktan daha fazla olmasıdır yani benzer sebeplere yol açabilecek altta yatan biyolojik anormallik birden daha fazla olabilir. Genetik çalışmalar ve çevresel faktörlerle ilgili çalışmalar nadiren aynı kişiler üzerinde yapılmaktadır ve eldeki delillere göre kalıtılan şey şizofreni değil fakat belli bir aralıktaki davranışsal, fiziksel ve kognitif anormalliklerdir (şizofreni spektrumu). Şizofreni için birden daha fazla nedensel yol olabilir yani farklı kişiler farklı sebeplerle hastalanabilir. Şizofreninin sebepleri halen yeterince anlaşılmadığı için tüm şu nedensel yollarla şizofreni ortaya çıkıyor olabilir; A ve B genlerinin her ikisine de sahip herkes bir şizofreni spektrum bozukluğuna sahip olacaktır; A genine sahip kişiler sadece eğer anneleri gebelik esnasında kritik bir dönemde ciddi stres altında kalırsa bir şizofreni spektrum bozukluğuna sahip olacaktır; Eğer bir anne gebeliği sırasında doğru zamanda yeterince ciddi bir strese maruz kalırsa herkes bir şizofreni spektrum bozukluğuna sahip olacaktır.

Şizofreni, kişinin dünyayı algılama tarzını, düşünce ve duygularını etkileyerek başkalarından farklı davranışlar göstermesine yol açan bir rahatsızlıktır. Kişiler arası ilişki kurmayı sağlayan işlevleri bozabilir. Benlik bütünlüğünü koruyamadığı için başkalarına karşı kendisini savunmasız hissetme, insanlara güveninin kaybolması, kendi dünyasına çekilme, ilişkilerini asgariye indirmeye yol açar. Bu farklılaşma; aile ilişkileri, kişiler arası ilişkiler, okul, iş ve sosyal uyum üzerine olumsuz bir şekilde yansır. Rahatsızlık süreci ilerledikçe, toplumsal ortamdan uzaklaşma, kendi dünyasına kapanma artar. Şizofrenisi olan kişinin kendine özgü dünyasını anlama çabasında olmayan ön yargılı yaklaşımlar, sorunu iyice çözümsüz hale getirebilir.

Şizofreninin nörotransmisyon sistemler üzerine etkilerinin anlaşılmasıyla geliştirilen çağdaş psikiyatrik ilaç tedavileri ile erken tanı ve uygun tedavi ve tedavinin sürdürülmesi ile hastalığın yol açtığı yıkımın önüne geçilmiştir.

Gerçeği algılamadaki farklılıklar, çevreye ilgide azalma, sorumluluk almakta ve yerine getirmekte güçlük gibi şizofreni rahatsızlığının doğasına ilişkin sorunlar nedeniyle yaşanan uyum sorunlarına yönelik etkin psikoterapötik yaklaşımlar kullanılmalıdır.

Rahatsızlığı olan kişinin iç dünyasındaki karışıklığı düzeltecek hem de toplum içindeki yalnızlığını ortadan kaldıracak, giderek yitirmekte olduğu yetenek ve becerilerini ona yeniden kazandıracak, bozulmuş iletişimi yeniden kurabilmesine olanak verecek tedavi yaklaşımlarının gereklidir.

Eksiklikleri ve kayıpları ortadan kaldırma, duygusal destek sağlama, yaşam olaylarına yönelik uygulanabilir bilgi ve beceri kazandırmak tedavide hedeflenir. Etkin dinleme, günlük yaşamı etkileyen sorunların çözümü üzerine konuşma, hastalık belirtileri, nüks ve riskler konusunda bilgilendirme, tedaviye uyum sağlama ve sosyal ilişkileri desteklemeye yönelik olarak uygulanan Destekleyici psikoterapi faydalıdır. Kişi hastalık belirtileri ve belirtilerin stresle ilişkisi konusunda eğitildiğinde sıkıntı yaratan durumlarla başetme, kontrol altına alma ve savunma stratejileri geliştirme şansına sahip olur, işlevselliğin artırılması ile rahatsızlığın olumsuz gidişinin engellenmesini amaçlanır.

Şizofrenisi olan kişinin sorunları, işlevsel açıdan ele alınarak uyumsuz davranışın yerine uyumlu davranışın konması hedeflenir. Hem yitime maruz kalan yetiler hem de sağlam kalan davranış özellikleri ele alınır. Halihazırda sahip olunan beceri ve yetenekler aracılığıyla günlük yaşamdaki işlevsellik artırılmaya çalışılırken, yitirilen davranışları da yeniden kazandırma stratejileri uygulanır. Bu amaçla;günlük faaliyetlerin kayıt edilmesi, program hazırlama ve uygulama, ev ödevlerinin gerçekleştirilmesi tedavinin önemli unsurlarındandır.

Şizofreni, kişiyi olduğu kadar aileyi de derinden etkileyen bir rahatsızlıktır. Aile tedavileri, şizofreninin yarattığı bunaltının, şizofrenisi olan kişiye ve yakınlarına yüklediği zorlukların gerilimini, yeniden ona yansıyarak, rahatsızlık sürecini olumsuz etkilemesini önlemek amacıyla uygulanır. Rahatsızlığın oluşması ve ortaya çıkmasındaki aileye ait hazırlayıcı etmenleri anlamaya, rahatsızlığın ailede yarattığı olumsuzlukları ve güçlükleri ortadan kaldırmaya yönelik bu tedavi yöntemi ailenin rahatsızlığı doğru anlamasını, akılcı bağlantılar kurmasını, olumlu tutumlar ve gerçekçi beklentiler geliştirmesini olanaklı kılar. Rahatsızlık konusunda bilgi sağlanarak ailenin kaygılarının, çatışmalarının anlaşılması ve dile getirilmesine olanak sağlama, Ortaya çıkan sorunları çözme, çözüm yollarını geliştirmeye yönelik bir zemin hazırlama, seçenekler oluşturma, kullanılabilir öğütler verme, Rahatsızlığa karşı dayanma gücünü arttırma, Aile içi duygu dışa vurumunun uygun biçimde yapılmasını sağlayarak, iletişim becerilerini geliştirme amaçlanmaktadır.

Ayrıca, toplumsal yaşama uyumunu arttırmak amacıyla yaşadığı toplumda öne çıkan kişileri bilgilendirmek, toplumdan soyutlanmasını engellemek, ona özgü yaşam koşullarının oluşturulmasını sağlamak hedeflenir. Şizofrenisi olan kişinin işlevsel durumuna uygun sorumluluk alması sağlanmaya, hasta rolünden sıyrılıp normal yaşam tarzına yakın davranışlar geliştirilmesi olanaklı kılınmaya çalışılır.

Yazar Hakkında

Uzm. Dr. Özlem Öztürk

Uzm. Dr. Özlem Öztürk

Uzm. Dr. Psikiyatr. Özlem Öztürk 1972’de Ankara’da doğdu. İlköğretim ve lise eğitimini TED Ankara kolejinde, lisans eğitimin Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlayıp 1996 yılında “Tıp Doktoru” unvanını aldı. Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesinde başladığı Aile Hekimliği asistanlığını, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başarıyla tamamlayarak 2000 yılında “Aile Hekimliği Uzmanı” oldu. Aile sağlığı, çocuk ve ergen sağlığı, kadın ve erkek üreme sağlığı, erken teşhis ve danışmanlık hizmetleri sunan Edirne Ana Çocuk Aile Sağlığı merkezinde 1 yıl çalıştıktan sonra 2 yıl süreyle Edirne Devlet Hastanesi Acil Servisinde Aile Hekimliği Uzmanı olarak çalıştı. Ardından Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde psikiyatri ihtisasına başladı ve başarıyla tamamlayarak 2009 yılında “Psikiyatri Uzmanı” oldu. Psikiyatri Uzmanlık eğitimi esnasında Bilişsel Davranışçı Psikoterapi teorik ve süpervizyon eğitimlerini tamamladı.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.