Obsesyon tekrarlayıcı ve zorlayıcı düşünce, duygu, fikir ya da histir ve yoğun stres oluşturur. Kompulsiyon ise bu stresi azaltmak amaçlı yapılan sayma, kontrol etme, yıkama ya da kaçınma gibi bilinçli, tekrarlayıcı davranışlardır. Kişiler genelde obsesyonları mantıksız olduğunun farkındadır fakat engel olamaz. Bu nedenle zaman kaybı, enerji kaybı ve işlevsellikte bozulma yaşar. Ayrıca hastalık olmayan kültürel özellikleri olan ve çoğu kişide görülen obsesyon ve kompulsiyonlar da vardır (örneğin zarar görmemek için tahtaya vurmak gibi). Bu yüzden hastalık diyebilmemiz için kişinin işlevselliğini bozması ve kişiye-çevresine rahatsızlık vermesi gerekir.
Obsesif kompulsif bozukluğun yaşam boyu yaygınlığı yapılan çalışmalarda %2-3 olarak bulunmuştur.
En yaygın obsesyonlar: Bulaşma-kirlenme, güvenlik ve zarar görme kaygıları, birisine ya da sevdiklerine zarar verme kaygısı, dini ve cinsel içerikli takıntılı ve sıkıntı verici düşünceler görülebilir.
Obsesif kompulsif bozukluk ve ilişkili hastalıkları nasıl tanırız?
Aklınızdan uzaklaştıramadığınız düşünceler, fikirler veya görüntüler var mı?
Tekrar tekrar yaptığınız aşırı bulduğunuz davranış ve alışkanlıklarınız var mı?
“Hemen şimdi” ya da törensel ve tekrarlayıcı olarak yapma ihtiyacı duyduğunuz ve bu nedenle hayatınızı olumsuz etkileyen davranışlar var mı?
Evinizdeki birikmiş bazı şeyleri atarken rahatsızlık duyuyor musunuz?
Hiç saçlarınızı koparır mısınız?
Başkalarının sizin davranışlarınızı aşırı ya da alışılmadık bulduğu oluyor mu?
Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu ne demektir?
Mükemmeliyetçilik, esnek olamama, aşırı iş düşkünlüğü, zevk verici aktivitelerin az yapılması, ahlak ve etik değerler konusunda çok katı olma gibi kişilik özelliklerinin baskın olması ve hem mesleki hem sosyal işlevselliği bozması söz konusudur. Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu ve obsesif kompulsif bozukluk farklı tanılardır, tedavi yaklaşımları da farklıdır.
TEDAVİ
Birçok kişi çekindiği ya da yargılanacağını düşündüğü ya da utandığı için obsesyonlarını başkalarıyla paylaşmaz. Bu durum da bu hastaların tedaviye başvurmalarını zorlaştırır. Halbuki bu takıntılı düşünceler kişinin kim olduğunu ya da kişiliğini tanımlamaz, istenmeyen düşünceler birçok kişide kendiliğinden ortaya çıkan düşüncelerdir. Hayatı zorlaştırmaya başladığı noktada, işlevselliği bozduğu noktada tedavi gereksinimi vardır. Tedavide davranışsal terapiler, dinamik yönelimli terapiler yanında gerekirse hastalığın şiddetine göre ilaç tedavileri kullanılır. Birçok hasta terapi ile birlikte ilaç tedavisi almaktadır. Ayrıca Okb’ye eşlik eden depresyon, fobi, yeme bozukluğu, panik bozukluk ek tanıları da varsa hepsi birden ele alınmalıdır.
Obsesif Kompulsif Bozukluk ne kadar sürer?
OKB uzun süren bir hastalıktır. Ataklar halinde ortaya çıkabildiği gibi devamlı olarak da görülebilir. Bu yüzden tedavinin süresi de değişkendir. Bazı hastaların belirtilerinin şiddeti düşüktür. Böyle durumlarda hastalar ilaç tedavisinin ve terapinin kısa süreli kullanımından yararlanır (6-12 ay). Buna karşın bazı hastalarda daha uzun süren tedavilere ihtiyaç duyulabilir. Hasta yakınları genelde hastanın davranışlarının değişmemesi nedeniyle ümitsizliğe kapılmışlardır bu yüzden hasta yakınlarını bilgilendirmek de tedavide önemlidir.