Oyun Terapisinde Regülasyon Becerileri


1. Regülasyon Becerisi Nedir?
Duygusal regülasyon, bireyin duygularını fark etme, tanıma, ifade etme ve uygun şekilde yönetme becerisidir. Çocuklarda bu beceri henüz gelişme aşamasındadır ve özellikle öfke, korku, hayal kırıklığı gibi yoğun duygularla baş etme kapasitesi sınırlı olabilir. Oyun terapisi, bu becerileri destekleyen etkili bir araçtır.
2. Oyun Terapisinde Güvenli Alanın Rolü:
Çocukların regülasyon becerileri ancak güvenli bir ilişki ve ortam içerisinde gelişebilir. Terapist ile kurulan bağ, çocuğun duygularını bastırmadan ifade edebilmesine olanak tanır. Bu bağlamda terapist, “düzenleyici başka” (co-regulator) rolündedir. Çocuk, terapistin varlığıyla kendi içsel dünyasında güvenle dolaşabilir.
3. Sembolik Oyun ve Duygu Dışavurumu:
Sembolik oyunlar (örneğin kuklalar, figürler, hikâyeleştirme) çocukların bastırılmış ya da ifade edemedikleri duyguları dışa vurmalarını sağlar. Öfkesini “kötü ejderha”ya yükleyen ya da kaygısını “kayıp bir çocuk” metaforuyla anlatan bir çocuk, oyun yoluyla hem duygularını tanımlar hem de onların etkisini düzenlemeye başlar.
4. Duygu Tanıma ve İfade Etme:
Oyun terapisi sürecinde çocuklara duyguların isimlerini öğrenme, yüz ifadelerinden duyguyu tanıma, beden farkındalığı gibi temel regülasyon becerileri kazandırılır. “Bu kukla çok kızgın gibi görünüyor, sence neden?” gibi yansıtmalı cümleler, çocuğun duygularını söze dökmesini kolaylaştırır.
5. Duygu Dayanıklılığı ve Toleransın Gelişimi:
Regülasyon becerisi, sadece duyguyu ifade etmeyi değil; o duygunun içinde kalabilmeyi de içerir. Oyun sırasında zorluklar, başarısızlıklar, kayıplar gibi temalar ortaya çıktığında terapist çocuğun yanında olarak bu zor duygulara eşlik eder. Böylece çocuk duygudan kaçmak yerine ona dayanmayı öğrenir.
6. Duyusal Regülasyon Araçları:
Oyun terapisi sürecinde duyusal regülasyon destekleyici araçlar da kullanılır. Kum, su, kinetik malzemeler, stres topları ya da dokunsal oyuncaklar çocukların bedenlerini ve duyularını rahatlatmalarına yardımcı olur. Bu materyaller çocuğun yoğun duygularını somutlaştırarak dışa vurmasına katkı sağlar.
7. Nörolojik Temel: Oyun ve Beyin Gelişimi:
Araştırmalar, oyun oynayan çocuklarda prefrontal korteksin ve limbik sistemin birlikte aktive olduğunu göstermektedir. Bu, duygusal denge ve davranış kontrolünü sağlayan nörobiyolojik bir temele işaret eder. Yani oyun, sadece sembolik değil, aynı zamanda beyin temelli bir regülasyon aracıdır.
8. Ebeveyn ile İşbirliği:
Oyun terapisi sürecinde çocuğun kazandığı becerilerin genellenmesi için ebeveynlerle çalışmak büyük önem taşır. Ebeveynlere regülasyon konusunda psiko-eğitim verilmesi, evde duygulara alan tanınması ve destekleyici ebeveynlik tarzının geliştirilmesi, terapinin etkisini artırır.
Sonuç olarak, oyun terapisi çocuklar için hem duygularını tanıma hem de bu duygularla sağlıklı baş etme becerileri kazanma yoludur. Regülasyon becerileri erken dönemde kazandırıldığında, birey yaşam boyu daha dengeli, sağlıklı ve dayanıklı bir ruhsal yapı geliştirir.