Otoriter ana baba tutumu


Otoritenin kişi için önemli olduğunu ve çocuk yetiştirmede otoriter bir yaklaşıma değer verildiğini gösterir. Otoriter tutumun en önemli öğesi denetimdir. Anne-baba çocuğun tüm davranışlarını sıkı bir şekilde denetler. Her zaman çocuktan daha baskındır. Çocuk ise uysal ve söz dinleyen rolündedir. Bu tutumda çocuğun haklarına, kişiliğine, isteklerine, bireyselliğine yeteri kadar saygı gösterilmez. Otorite bir aile ortamında büyüyen çocuklar genellikle, bağımlı, güvensiz ve pısırık çocuklardır.
Bu bilgilerden yola çıkarak, ilk toplumsallaşma kurumu olan aile içinde ana-babaların çocuklarına karşı olan tutumları çocuğun tüm gelişiminde etkili olduğu kadar ona ilk gelişim ve deneyim fırsatları tanınması açısından da etkilidir. Ana-babalar çocuklarına karşı farklı durum ve zamanlarda farklı tutumlar sergileyebilmektedirler.
Sıkı eğitim uygulayan an-baba, çocuğu kendi tasarladığı bir kalıba göre yoğurmak amacı güder. Çocuk sürekli bir denetim altındadır. En küçük yanılgıları ve yaramazlıkları gözden kaçmaz, hemen üstünde durulur ve düzeltme yoluna gidilir.
Bu tip ana-babalar katı kurallar koyup, bu kuralların uygulanması için çocukları zorlarla, sık sık zorlama bu zorlama öfke, bağırma ve fiziksel cezalandırmayla yapılır. (Whirter-Volton-Acar, 1998).
Eğitimde ceza önde tutulmuştur. Suçla orantısızdır. Ceza aileden aileye değişirse de amaç aynıdır. Çocuk ne pahasına olursa olsun yola getirilmelidir, kimi evde bu dayakla kimi evde de ayıplama, suçlama ve korkutmayla sağlanır. Kimi evde de sert bir bakış yeterlidir.disiplin bunaltan, sıkan bir giysi gibi çocuğu sıkar, ona tanınan haklar en aza indirilmiştir. En doğal hakları bile ona usluluğunun karşılığı olarak sunulur. Sürekli ders çalışması hep iyi notlar alması istenir.
Çocuk ana-babasının eleştirisinden çekinir, attığı her adımda yanlış yapma korkusu içine düşer. Duygularına ve isteklerine önem verilmediğini görerek bunları içinde tutmaya çalışır. Çocukla an-babasının ilişkisi gergindir. Oyundan birkaç dakika gecikerek eve gelmek büyük sorun olur. Üstünü kirletmemeli,yemeğini son noktasına kadar yemeli, dakika geçirmeden yatağına yatmalıdır. (Yörükoğlu, 1998).
Anne-babadan birisinin ya da her ikisinin baskısı altında kalan çocuk nazik, dürüst ve dikkatli davranmasına karşın, çekingen, başkalarının etkisinde kalabilen aşırı hassas bir kişilik yapısına sahip olabilir. (Yavuzer, 1996).
“Asi” çocukların ana-babaları, otoritenin doğal bir yeri, özel bir yetenek olduğuna inanırlar. Eğer birisi bu yetenekten yoksun bulunuyorsa yapacak bir şey yoktur. Böyle yetenekli çocukları çekememekten kendilerini alamazlar, bu anne babalar yanılgı içindedirler. Otoriteyi her aile kurar. Bu da fazla zor bir şey değildir.