Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu

Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu

Obsesyon kişinin elinde olmayan kişiye aşırı derecede rahatsızlık verdiği halde aklından çıkaramadığı düşüncelerdir. Halk arasında ‘’takıntılı’’ dediğimiz kişilerin tanımı obsesiftir. Kompulsiyon ise; obsesif düşüncelerin verdiği sıkıntılardan ve rahatsızlıktan kurtulmak için saçma ve uygunsuz olduğunu bildiği halde yapmaktan kendini alıkoyamadığı bu davranışları yinelemeye başlar buna Kompulsiyon denir. Mesela ellerinin kirli olduğu ve temizlediği halde temizlenmediği düşüncesi obsesyondur. Düşündüğü kirlilikten kurtulmak için eyleme geçirdiği sık sık el yıkama davranışı ise Kompulsiyondur

Obsesif kişilerin temel özelliği mükemmeliyetçi olmasıdır. Aşırı düzenlidirler ve esnek olmayan bir tutumları vardır. Temizlik, düzenleme, kurallar gibi konularla aşırı ilgilidirler. Duygusal kısıtlanmaları vardır. Kendilerini ve içinde bulundukları koşulları kendi denetimleri altında tutmaya çalışırlar. Sezgilerle karar verilmesi durumunda sürekli karasızlık gösterirler. Çok ısrarlı davranırlar hatta ısrarlı davranışlarını inatçılık boyutlarına taşırlar. Ayrıntılara çok fazla takılırlar adeta ayrıntılara gömülürler.

Kişiler arası ilişkilerinde sıcaklık duyamaz, olaylara gülüp geçemez, kendilerinden ödün verip uzlaşmaya giremezler. Otoriterdirler ve kendilerini işlerine adamışlardır. Eşyalarını biriktirirler ve atamazlar ve cimridirler. Obsesif kompulsifler çevreleri tarafından çalışkan, gayretli, başarılı ve becerikli kişiler olarak tanımlanırlar. Bazıları ise onların inatçı, cimri, yaratıcı olmayan insanlar olarak görürler.

Sık sık tercih yapması gerektiğinde kararsız kalırlar ve sürekli başkalarının fikirlerini alırlar. Alıştıklarından farklı bir durumla karşılaştıklarında kolaylıkla sinirlenirler. Durmadan çalışıp didiniyor olmaktan büyük bir doyum sağlarlar bu yüzden düzenli ve çok titiz olması gerek işlerde sabırla ve gayretle çalışırlar. Obsesifler, kurallar ve yapılan işlemler konusunda katıdırlar ve esneklik tanımazlar. Organizasyon ve yeterlilik gibi konularla yakından ilgilenirler. Bu davranışlar sebebiyle çevresi tarafından mükemmeliyetçi, aşırı kuralcı olarak görülürler.

Obsesif-kompulsifler, toplumsal davranışlarda insanlara karşı resmi ve kibardırlar. İnsanlarla olan ilişkisi bulundukları konuma ve düzeylerine göredir. İlişkilerinde alt-üst olma ile ilgilidirler bu nedenle üstün gördükleri kişilere daha farklı, daha aşağıda gördükleri kişilere çok daha farklı davranırlar. Kendi duygularıyla ilgili ve dürtüleriyle ilgili iç görüden yoksundurlar.

Obsesif-kompulsifler dengeli ve aklı başında insanlar gibi görünürler ancak aslında yaşadıkları yoğun ambivalans ve iç çatışmaları dengelerini sürekli zorlamaktadır. Dengelerini bozabilecek olaylardan kaçınmaları zordur ancak onlar için daha da zor olanı kendi içlerinde gelen dürtülere sınır koymalarıdır.

Obsesif-kompulsifler toplum içerisinde göstermiş olduğu davranışların samimiyetsiz ve gösterişçi olduğunu belirli bir düzeyde fark ederler. Gerçek yüzlerinin anlaşılacağı olasılığına karşı her an tetikte olurlar. Bu kişiler mülkiyet ve sahiplik ile ilgili cimridirler ve verici değildirler. ‘’Benim olan benimdir. Senin olan senindir’’ diye düşünürler. Bunun nedeni; çocukluklarında birçok istekleri ve özlemleri karşılanmadığı için şimdiki sahip olduklarına sıkı sıkıya yapışıp elindekileri korumaya çalışırlar.

Bu kişiler ahlaki değerler, doğruluk gibi konularda vicdanlarının sesini aşırı dinlerler ve bu konularda esneklik gösteremezler. Hangi işlerine öncelik tanımaları gerektiğine ya da önemli bir işi yapmanın en iyi yolu hangisinin olduğuna karar vermekte zorluk çekerler. Aşırı derecede ölçülüdürler ve davranışlarını yinelemeye yatkındırlar, ayrıntılarla özellikle ilgilenirler ve yapılabilecek hatalar için tekrar tekrar kontrol ederler.

Obsesif-kompülsif kişilik bozukluğunun oluşmasına neden olan etkenler; küçüklük çağlarında ailesi tarafından katı bir disiplin ile yetiştirilmiş kişilerde görülebilir. Obsesiflerin genellikle davranışlarının arkasında yatan etken; kabul görmeyeceklerine, yaptıklarının uygun görülmeyeceğine, cezalandırılacaklarına ilişkin korkuları ve endişeleridir. Bunun nedeni; mükemmelci, aşırı eleştirici, kınayıcı bir anne babaya sahip olmalarıdır.

Psikolog Duygu Yakupoğlu

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Duygu Yakupoğlu

Duygu Yakupoğlu lise eğitimini İstanbul da Bakırköy Anadolu lisesinde tamamlamıştır. Lisans eğitimini İstanbul Aydın Üniversitesi Psikoloji bölümünde burslu olarak bitirmiş, aynı zamanda lisans eğitimine devam ederken ikinci üniversite olarak Sosyal Hizmetler bölümünü okumuştur. Lisans eğitimlerini tamamladıktan sonra psikolojik test eğitimleri almıştır. Lisans eğitimi sırasında pek çok yerde staj görmüştür. Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde sabahları poliklinik ve serviste visitlere katılıp, öğleden sonraları hastaları gözlemlemiş ve seanslara gözlemci olarak katılmıştır. Şizofreni ve borderline kişilik bozukluğu, paranoid kişilik bozukluğu gibi birçok kişilik bozuklukları bunun yanında majör depresif, bipolar gibi birçok duygu durum bozuklukları tanısı almış hastaları da görme ve onlarla çalışma fırsatı yakalayarak stajını ...

Etiketler
Okb tedavisi
Psk. Duygu Yakupoğlu
Psk. Duygu Yakupoğlu
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube