Obsesif kompulsif bozukluk (okb) ve psikoterapi

Obsesif kompulsif bozukluk (okb) ve psikoterapi

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), kişinin zihninde istem dışı tekrar eden rahatsız edici düşüncelere (obsesyon) maruz kalması ve bu düşüncelerin yarattığı rahatsızlıktan kurtulmak, rahatlamak için belirli zihinsel ya da davranışsal tepkilere (kompulsiyon) başvurması ile karakterize psikolojik bir bozukluktur. 

“Her akşam işten eve döndüğümde arabanın kapısını kilitlediğimden emin olamıyorum ve bazen 2-3 kez dışarı çıkıp kontrol ediyorum. Kontrol etmediğim zamanlar huzursuz oluyorum ve arabanın çalınacağı düşüncesi ve kaygısıyla baş edemiyorum.”

Obsesyonlar, kişide rahatsız edici düşünce, kuşku, dürtü veya görseller olarak genişletebileceğimiz takıntılardır. Kompulsiyonlar ise kasıtlı olarak veya mecbur hissedilerek yapılan ve tekrarlanan tepkilerdir. Kişi obsesyonlarla birlikte kaygı, gerginlik veya tiksinti duyguları yaşar. Bu duygulardan kurtulmak için ise kompulsiyon davranışları geliştirir. 

“Ailemle aynı ortamda bulunduğumda elimde bıçak, makas gibi kesici aletlerin bulunması beni çok tedirgin ediyor ve bu durumlarda elime asla bu aletleri almıyorum. Elimde bu kesici/delici aletler varken kontrolümü kaybedip eşime ve çocuklarıma zarar vermekten korkuyorum.”

“Mutfaktaki tabaklar ve bardakların büyükten küçüğe doğru sıralanması, hiçbir eşyanın toz olmaması benim için çok önemli. Bunlar istediğim gibi olmadığında sinirleniyorum ve geriliyorum. Bu durum ailemle ilişkime zarar verse de istediğim şekilde düzenlemekten vazgeçemiyorum.”

Obsesyonlar kişiye çok saçma gelse dahi huzursuz edicidir. Kirlenme, hastalık, zarar görme/verme, doğruluk/düzenlilik, ahlaki veya kutsal şeylere saygısızlık, cinsellik gibi alanlarda çeşitli obsesyonlar görülür. Obsesyonlara kişiyi kaygılandıran görüntülerin eşlik etmesi yaygındır. Bu durumla baş edemediği için kişi, obsesyonu etkisiz hale getirmek üzere kontrol etme, temizleme, düzenleme, zihinsel ritüellere başvurur. Stresle birlikte semptomlar artabilir veya kişinin yaşamını daha da zorlaştırabilir. 

“Eşcinsel olduğuma dair bir inanca kapılıyorum ve bu düşünceler aklıma geldiğinde bu düşüncelerden uzaklaşmak için alnıma vuruyorum. Eşcinsel eğilimlerim olduğu düşüncesiyle erkek arkadaşlarımla birlikte vakit geçirmiyorum ve gün içinde sık sık bu konuyu düşünüyorum.”

“Aklıma bir küfür geldiğinde içimden bazen sesli ve bağırarak bazen içimden kendi ismimi söylüyorum ve kendimi azarlıyorum. Bunu sesli yaptığım zamanlar arkadaşlarım benimle dalga geçiyor ve beni anlamıyorlar.”

Kişinin rahatlamak için gösterdiği kompulsif davranışlar yaşanan sıkıntıya kalıcı bir çözüm sağlamaz ve birbirini tetikleyen durumların ortaya çıktığı döngüler yaşanır. Çaresizlik hissi, etiketlenme, gereken tedavinin uygulanmaması gibi durumlar rahatsızlıkla baş etmeyi zorlaştırabilir. Bunun yanı sıra rahatsızlığı tanımak ve tedaviyi kabul etmek, kişiyi iyileşmeye götüren en önemli adımdır.

OKB NEDEN ORTAYA ÇIKAR?

OKB’nin kesin nedenleri olmamakla birlikte ortaya çıkmasında, anne-baba veya diğer üst kuşak aile bireylerinde OKB rahatsızlığının bulunması gibi genetik geçiş faktörü, kişilik özelliklerinin yatkınlığı (örneğin titiz, kuralcı, ayrıntıcı, mükemmeliyetçi olmak) veya takıntıya yol açacak çocukluk çağı travmaları etkilidir. Biyolojik bulgular bu rahatsızlığın beyinde serotonin seviyesiyle bağlantılı olduğunu saptamıştır. 

OKB’NİN YAŞAMA ETKİLERİ

Obsesif Kompulsif Bozukluk sahibi kişilerin gündelik yaşamı oldukça zorlaşabilir. Kişinin zihni genellikle kontrol etmek istediği durumlarla meşguldür. Bu kişi için yorucu ve stres vericidir. Günlük yaşamında kontrol aktivitelerine çok fazla yer verebilir (defalarca ocağı kontrol etmek) böylece hedeflerini yerine getiremeyecek düzeyde bir vakit kaybı yaşar. Veya kompulsiyonlar kendisine fiziksel olarak zarar verici davranışlar olabilir (aklına cinsel içerikli bir düşünce geldiğinde kendisine vurmak). Diğer insanlarla bir arada bulunmak zorlaşabilir, birlikte yapılan etkinliklere katılmak veya eşlik etmek kişi için eziyet haline gelebilir veya rahatsızlığın görünümü dikkat çekici olduğu için diğerleri tarafından garipsenebilir. Yakın ilişkilerde ise rahatsızlığın bilinmemesi veya anlaşılmaması kaynaklı OKB’li bireyler yargılanabilir, yalnız kalabilir veya etiketlenebilir. Yalnızca rahatsızlık sahibi kişi değil, yakınları için de OKB hakkında bilgi edinmek ilişkileri uyumlu hale getirebilmek için önemlidir. 

OKB TEDAVİSİNDE ETKİLİ YÖNTEMLER VE İYİLEŞME SÜRECİ

Obsesif Kompulsif Bozukluk kendiliğinden iyileşme oranı düşük olan bir rahatsızlık olması sebebiyle tedavi oldukça önemlidir. OKB tedavisinde birden fazla etkili yöntem vardır ve bunlar arasında ilk sıralarda ilaç tedavisi ve Bilişsel Davranışçı Terapi yer alır. 

İlaç tedavisi bir psikiyatrist muayenesi ile belirlenen ilaçların düzenli kullanımıdır. İlaç tedavisinin gerekli olduğu veya olmadığı durumlarda kişi bir uzmanla birlikte psikoterapi sürecine başlayabilir. Psikoterapide öncelikle kişiye rahatsızlık tanıtılır. Obsesyonlar ve kompulsiyonlar fark edilir ve ikisi arasındaki ilişki incelenir. Obsesyonlar ve bunlarla birlikte yaşanan duygular fark edilip anlaşıldıkça kişi, kompulsiyonlara ihtiyaç duymamayı öğrenir. Burada danışanın tehdit edici olarak gördüğü durumunun gerçekliği kavranır ve sorumluluk algısı işlevsel olacak şekilde değişir. Kaçınma davranışı ortadan kalktığında kişi rahatsızlık uyandıran düşüncelerle kalmayı öğrenir ve bunların yaşamına zarar vermediğini görerek obsesyon - kompulsiyon zincirini bozar. Alıştırma tedavileriyle birlikte kişi obsesyonlarla ortaya çıkan rahatsız edici duygulardan (kaygı, gerginlik, tiksinti vs.) kurtulur.

Bu makale 14 Aralık 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Klinik Psikolog  Gonca Gül

Lisans eğitimini İstanbul Aydın Üniversitesi, Psikoloji bölümünde yüksek lisansını  İstanbul Kent Üniversitesi Klinik Psikoloji bölümünü onur derecesi ile tamamladı. Stajını Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi yatılı servisinde yaptı. Stajı süresince psikiyatri servisindeki hastaların görüşmelerinde yer alarak vizitlere katıldı ve rehabilitasyon süreçlerini  gözlemleyerek psikometrik ölçümlerde bulundu. Grup terapisi, EKT, EEG, MMPI ve Rorschach testi gibi farklı uygulamalarda yer aldı. İstanbul Adalet Sarayı Çocuk Mahkemesinde stajyer psikolog olarak suça sürüklenen çocuklarla görüşmeler yaptı ve Çocuk Mahkemelerine katıldı. Danışmanlık ve psikoterapi merkezlerinde stajyer psikolog olarak çocuk ve ailelerle görüştü. Engelli Bakım Merkezinde üç sene boyunca zihinsel ve ruhsal eng ...

Etiketler
Terapi
Klinik Psikolog  Gonca Gül
Klinik Psikolog Gonca Gül
Antalya - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube