Modern Anksiyete Biçimleri ve Günlük Yaşam


Modern anksiyetenin en belirgin özelliklerinden biri, belirsizlikle başa çıkamama durumudur. Teknolojinin sunduğu anlık bilgi akışı, bireylerin her şeyi kontrol altında tutması gerektiği algısını doğurur. Bu kontrol ihtiyacı ise kişinin bilinmeyene tahammülünü azaltır ve kaygı düzeyini artırır. "Ya yetişemezsem?", "Ya kötü bir şey olursa?", "Ya başarısız olursam?" gibi düşünceler, zihinsel olarak sürekli bir hazırlık ve savunma hali yaratır.
Sosyal medya kullanımı da modern anksiyetenin en büyük besleyicilerindendir. Diğer insanların 'mükemmel hayatlarını' izlemek, bireyde sürekli bir eksiklik hissi ve kendi yaşamına karşı memnuniyetsizlik yaratabilir. Bu durum, özellikle genç erişkinlerde performans anksiyetesi, yeterli olamama kaygısı ve sosyal geri çekilmeye neden olabilir.
Terapötik bağlamda modern anksiyete, sadece semptomlar üzerinden değil; aynı zamanda bireyin yaşam tarzı, düşünce kalıpları ve değer sistemleri üzerinden ele alınmalıdır. Bilişsel Davranışçı Terapi'de (BDT), bireyin otomatik düşüncelerini tanıması, bu düşünceleri sorgulaması ve daha işlevsel düşünme biçimleri geliştirmesi sağlanır. Ayrıca Mindfulness (farkındalık) uygulamaları, kişinin anda kalma becerisini artırarak anksiyeteyi regüle etmesine yardımcı olur.
Modern anksiyeteyle baş etmenin yolları arasında dijital detoks, bedensel egzersiz, nefes çalışmaları, doğayla temas, uyku hijyeni ve zaman yönetimi yer alır. Ancak en önemlisi, bireyin kendi sınırlarını fark etmesi ve mükemmeliyetçi taleplerden uzaklaşarak kendine daha şefkatli bir yaklaşım geliştirmesidir.
Sonuç olarak, anksiyete modern yaşamın kaçınılmaz bir sonucu olabilir; ancak bu kaygının kişinin işlevselliğini bozmaması, ilişkilerini zedelememesi ve içsel kaynaklarını tüketmemesi için profesyonel destek ve kişisel farkındalık oldukça önemlidir.
Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz