Kulak ameliyatı olmak mutlaka gerekli midir?

Kulak ameliyatı olmak mutlaka gerekli midir?

KULAK CERRAHİSİ

Kronik orta kulak problemlerinde uygulanan “Timpanoplasti” ameliyatı teknik olarak orta kulakta ve mastoid kemik içindeki iltihabın temizlenerek kulak zarı ve orta kulaktaki işitme sisteminin onarılması işlemidir.

Ameliyat hastalığın boyutlarına göre sadece kulak zarındaki deliğin onarılması (Miringoplasti), zar onarımı ile birlikte orta kulaktaki ses iletimini sağlayan kemikçik sisteminin onarılması (Timpanoplasti), mastoid kemik içine ilerlemiş iltihabın temizlenmesi (Mastoidektomi) ya da bu ameliyatların kombinasyonu (Timpanomastoidektomi) şeklinde yapılabilmektedir.

KULAK AMELİYATI OLMAK MUTLAKA GEREKLİ MİDİR?

Problemin kulak zarındaki delik ile sınırlı olduğu durumlarda sadece kulağın sudan korunması ile iltihaplanmalar izlenmiyorsa ameliyat hastanın tercihi doğrultusunda yapılmaktadır. Basit zar deliklerinde işitme kaybı %30 civarında olup bu hastalar mutlaka ameliyat olması gereken grupta değillerdir. Buna karşın kolestatoma gelişmiş, orta kulak ve iç kulak kemiklerini eriten iltihap varlığında hayati tehlikelere varan sorunlar olabilme ihtimali mevcut olup bu hastaların mutlaka ameliyat olmaları gerekmektedir.

TİMPANOPLASTİ AMELİYATI NE ZAMAN YAPILIR?

Basit kulak zarı değişimi ameliyatlarının ideal zamanı 12-14 yaşından sonra önerilmekle birlikte ilerlemiş iltihap olabilecek hastaların her yaşta ameliyat olmaları ( bazen acil şartlarında) zorunluluk arzetmektedir.

​TİMPANOPLASTİ AMELİYATI HANGİ DURUMLARDA YAPILIR VE FAYDALARI NELERDİR?

Zarda delik olan kulağın sudan korunmasına ve veya burun ve sinüs bölgesinde enfeksiyon odağı olmamasına rağmen tekrarlayan kulak akıntıları olması halinde hem hayat kalitesini artırmak  hem de işitme kaybının ilerlemesini ve iltihaba bağlı komplikasyonların oluşmasını önlemek amacı ile zardaki deliğin kapatılabilmektedir. Belirgin işitme kaybı olan hastalarda aynı ameliyatta sesi ileten kemikçiklerdeki problemleri düzeltilebilmektedir. Bu amaçla çeşitli cerrahi teknikler mevcuttur. Bu tekniklerle kıkırdak, kemik greftler ya da orta kulak protezleri kullanılabilir.
Orta kulak ve mastoid kemik içerisinde kolestatoma adı verilen ve kemiği eriterek ilerleyen iltihaplı dokunun saptanması durumunda mümkün olan en kısa zamanda ameliyat ile bu iltihabın temizlenmesi gerekir. Kolestatomalı hastalarda işitme sisteminin korunması veya onarılması ikinci öncelikte olup asıl amaç yüz felci, iç kulak kaynaklı işitme kaybı ya da kafa içi komplikasyonların (menenjit, beyin apsesi vb) oluşmasına fırsat vermeden iltihabın temizlenmesidir.

​AMELİYAT TEKNİĞİ NASILDIR?

Ameliyatın tekniğine karar verilirken hastalığın durumu, deliğin zar üzerindeki yeri, kulak kanalının yapısı, ameliyat sırasında mastoid kemiğe müdahale yapılıp yapılmayacağı, cerrahın ve nihayet hastanın tercihleri etkili olmaktadır.
Ameliyat sırasında orta kulak ve mastoid kemikte, mikroskop altında birbirinden çok farklı cerrahi teknikler uygulanmasına karşın hasta ve yakınlarının ameliyata dair görebildikleri ciltteki kesi ile sınırlı olduğundan sıklıkla bu konuda sorular sorulmaktadır.

Timpanoplasti ameliyatı kulak kanalı içinden, kulak kepçesi ön kısmından veya kulak arkasından yapılan kesiler yolu ile gerçekleştirilebilmektedir. Sadece zardaki ufak bir deliği onarmak için kulak kanalı içinden veya kulak kepçesi ön kısmından ameliyat yapılabilirken, mastoid kemiğe mudahale gereken durumlarda kulak arkasından kesi tercih edilmektedir. Bu konuda ameliyatı yapacak cerrahın tercihi asıl karar verdirici faktördür.

Kulak zarının onarılmasında en sık kullanılan doku şakak adalesinin kılıfıdır. Bu doku cerrahi sahaya yakın olduğundan ameliyat sırasında kolayca temin edilebilmektedir. Kulak kanalı önündeki kıkırdağın zarı ya da hazır materyaller (uygun işlemlerden geçirilmiş, steril kulak veya kıkırdak zarı parçaları gibi materyaller) de kullanılabilmekle birlikte en güvenilir ve ekonomik yöntem hastanın kendi dokularıdır.

AMELİYAT SONRASI TIBBİ BAKIM NASILDIR?

Hastalar genellikle ameliyat sonrası birinci günde pansumanları yapılarak hastaneden taburcu olabilmektedirler.
Mastoid kemikte müdahale yapılmayan ameliyatlarda genellikle 10-14 gün sonunda kulak içindeki özel süngerler temizlenmekte ve hastaların kulaklarını sudan korumaları ve ameliyat bölgesindeki enfeksiyon ve reaksiyonları önlemek amacı ile antibiyotik ve kortizon içeren kulak damlaları kullanmaları önerilmektedir. Bu gurupta iyileşme 3-4 hafta içinde tamamlanmaktadır. Bu hastalarda ameliyatın teknik ve fonksiyonel başarı oranı hastalığın boyutuna ve ameliyat öncesi işitme seviyesine bağlı olmak kaydı ile genellikle oldukça iyi olmaktadır.
Ameliyat sırasında mastoid kemiğe müdahale yapılan hastalarda ise yapılan cerrahinin tipine göre değişen sürelerde çeşitli pansumanlar yapılması gerekmektedir. Bu gurupta iyileşme daha uzun sürmektedir. Bu hastalarda gerçekleşen işitme kazancı genellikle diğer guruba göre daha az olmaktadır.
Özellikle kolestatomanın yüz siniri ve iç kulak komşuluğunda yerleşmiş olması durumunda sinire ve işitmeye zarar vermemek için bu bölgelerde kemik kazınamamakta ve geride hücresel düzeyde hastalık kalabilmektedir.
Bu durumdaki hastalarda kolestatomanın tekrarlama riski yüksek olduğundan ameliyat sonrasında düzeli aralıklarla kontrol muayeneleri yapılmalıdır. Bu guruptaki hastalarda kolestatomayı erkenden tespit etmek amacıyla 6-12 ay sonra yapılacak ikinci bakış kontrol ameliyatında yapılabilmektedir.

AMELİYAT SONRASI NELERE DİKKAT ETMELİYİM?

Genel olarak ilk ay içinde özellikle gribal enfeksiyonlardan korunmak gerekir. Ayrıca kulağa darbe almaktan korunmalısınız bu amaçla ikili mücadelenin olduğu ve darbe almak mümkün olan spor branşlarından hekiminizin belirttiği sürece durmalısınız. Hekim aksini söyleyinceye kadar vazelinli pamukla kulak kanalınızı tıkayıp su kaçırmamalısınız. Yüksek ve alçak basınç değişikliklerinden sakınılmalıdır bu amaçla irtifa değişikliği olabilecek karayolu yolculukları ve özellikle uçak seyahatlerinden 4-6 ay sakınılmalıdır.

Bu makale 8 Eylül 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. İsmail Güler

Doç. Dr. İsmail Güler, 1982 yılında Ankara’da doğdu. İlköğretim, ortaöğretim ve lise eğitimimi Ankara’da tamamladı. 2009 yılında Ankara Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi. 2013 yıllında KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Eğitimimi tamamlayarak uzman oldu. 2015 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Ekonomisi ve Farmaekonomi Bölümü’nde yüksek lisans yaptı.2018 yılından bu yana Ankara Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi olarak çalışmakta Ankara Medipol Üniversitesi 2020 yıllı itibariyle Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalına Doçent olarak atandı. Ankara Medipol Üniversitede idari görev olarak Kurucu KBB AnaBilim Başkanlığı ve Sağlık Meslek Yüksekokul Müdürlüğü yaptı Amerika Birleşik Devletleri M.D. Anderson Hastanesinde klinik gözlemciliğe ek olarak Almanya ve İngiltere’de Yüz Estetiği uygulamalarını katıldı. Çalışma hayatı boyunca ...

Etiketler
Kulak ameliyatı
Doç. Dr. İsmail Güler
Doç. Dr. İsmail Güler
Ankara - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube