Kronik Ruhsal Bozukluğu Olan Bireylerin Gereksinimleri Yeterince Karşılanıyor Mu?


Gereksinimler, bireylerin fiziksel, ruhsal ve toplumsal açıdan sağlıklı ve dengeli bir şekilde gelişebilmeleri için gerekli olan temel koşullar olarak tanımlanır. Abraham Maslow, bu gereksinimleri hiyerarşik bir düzen içinde ele almış ve fizyolojik, güvenlik, sevgi ve aidiyet, saygınlık ile kendini gerçekleştirme olmak üzere beş temel kategoriye ayırmıştır (Maslow, çev. Gündüz, 2001).
Kronik hastalıklar söz konusu olduğunda gereksinim; bireyin yeterli yaşam kalitesine, kabul edilebilir düzeyde sosyal bağımsızlığa sahip olması ve bunu sürdürebilmesi anlamına gelir. Kronik ruhsal bozukluğu olan bireyler açısından ise gereksinim, fiziksel ve psikososyal kayıplar nedeniyle bakım, destek ve yeterli hizmete erişim ihtiyacı olarak tanımlanır. Bu gereksinimler, bireyin hastalığının türüne, yeti yitimine, karşılaştığı bireysel, ailesel ve toplumsal koşullara göre değişiklik gösterir. Ayrıca hastalık sürecinin farklı dönemlerinde de gereksinimlerin niteliği ve önceliği değişebilir (Grinshpoon & Ponizovsky, 2008; Wiersma ve ark., 2009). Bu durum, kronik ruhsal hastalığı olan bireylerin ihtiyaçlarının diğer bireylere kıyasla daha özel ve kişiselleştirilmiş olduğunu ortaya koyar (Hansson ve ark., 2003; Joska & Flisher, 2005).
Bilişsel, sosyal ve işlevsel becerilerde yaşanan kayıplar, bu bireylerin günlük yaşamı sürdürebilmeleri için ek desteklere ihtiyaç duymasına yol açar (Olivas ve ark., 2013). Topluma uyumlarının sağlanması ve yaşam kalitelerinin yükseltilmesi amacıyla hem aile bireylerinin hem de ruh sağlığı profesyonellerinin bütüncül bakım sunması gereklidir (Lasalvia ve ark., 2012). Bu noktada, özellikle yüz yüze hizmete erişimde güçlük yaşayan bireyler için çevrim içi (online) terapi, danışmanlık ve destek grupları, bakım süreçlerini kolaylaştırarak gereksinimlerin karşılanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Online terapi, coğrafi engelleri ortadan kaldırarak uzman desteğini daha ulaşılabilir kılmakta ve bireylerin psikososyal gereksinimlerini zamanında karşılayabilmektedir.
Araştırmalar, kronik ruhsal bozukluğu olan bireylerin sosyal ilişkiler, fiziksel sağlık durumu, hastalık ve tedavi hakkında bilgi, gündüz aktiviteleri ve psikolojik destek gibi pek çok alanda gereksinimlerinin yeterince karşılanmadığını göstermektedir. Online terapi yöntemleri, bu alanlarda eksiklik yaşayan bireylere esnek, sürekli ve kişiye özel bir destek sunarak, geleneksel yöntemlere önemli bir alternatif oluşturmaktadır. Ayrıca bu gereksinimler; yaş, cinsiyet, etnik köken, hastalık tanısı, hastalık süresi, yatış sayısı gibi sosyo-demografik faktörlerin yanı sıra, sosyo-ekonomik durum, işlevsellik düzeyi ve semptom şiddeti gibi değişkenlerden etkilenmektedir.
Kaynakça: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/739638
Yazarlar: Gülsüm Zekiye TUNCER, Zekiye Çetinkaya DUMAN