Hepinizin “Çocukluğumun kokusu” diyerek, hatıralarınızın gözünüzde canlandığı, eski duyguları hissettiğiniz zamanlar olmuştur. Bir deneyim ile karşı karşıya olduğumuzda, o olayla ilgili kokular, beyin korteksinden doğrudan limbik sisteme atlayarak orada anıyla ilgili doğrudan anlam kazanır. Bu nedenle kokular çoğu zaman bizi başka bir zamana ve yere götürebilir ve yıllar önce unutulmuş anıları ve duyguları hatırlatabilir.
Koku, genellikle dilsiz duyu olarak adlandırılmıştır. Çünkü onları tarif etmek oldukça zordur. Kokuları tanımlarken benzetmeler kullanır ya da başkalarının tarif ettiğimiz şeyi kokladığını varsayarız. Bazen kokuların bizi nasıl hissettirdiğine dair sonuçlar çıkarırız. Islak mendiller genellikle kişilere güzel kokarlar. Oysa bana 17 Ağustos depremini anımsatıyor. Kısacası kokular beyinimizde kodlandıkları gibi kalır ve anlam kazanırlar. Bu karmaşık duygular ve anılar, basit bir duyusal işaretle tetiklenebilir mi derseniz, yanıt kesinlikle evet.
Algıladığımız kokular, önce burnun içinde başlayan ve beynin alt kısmı boyunca uzanan koku alma soğanı tarafından işlenir. Koku soğancığının, duygu ve hafıza ile güçlü bir şekilde ilişkili olan iki beyin alanıyla doğrudan bağlantıları vardır: limbik sistemde bulunan amigdala ve hippokampus. İlginçtir ki görsel, işitsel ve dokunsal bilgiler bu beyin bölgelerinden koku kadar çok geçmez. Koku alma duyusunun duyguları ve anıları tetiklemede diğer tüm duyulardan daha başarılı olmasının nedeni bu olabilir.
Birçok çalışma öyle gösteriyor ki, kokular, anıları tetikleme konusunda görsel uyarıcılardan (fotoğraflar, resimler) daha iyi olduğunu göstermiştir. Bu nedenle ben danışanlarıma EMDR travma terapisi uygularken, bazen resimden çok kokulara odaklanıyorum. Çünkü bazen tek hatırladığımız o an hissettiğimiz duygudur. Duyguyu koku duyusuna dönüştürerek limbik sisteme ulaşmayı ve kilitli kalmış anı görseline gitmeyi bu anlamda anlamlı buluyorum. Bazen de kokunun etkisini azaltmak için uyaranı tekrar aktive ederek güzel anılarla bağlantı kurulmasını sağlıyorum. Kısa bir örnek verecek olursak, deprem günlerindeki kötü duyguları anımsatan ıslak mendili alıp koklayarak kendimi çok güzel bir bahçede kedi yavrularının çamurlu patilerini silerken hayal ederek kokuyu güzel anılarla tekrar limbik sistemde kodlayabilirim. Bunu tekrar tekrar yaptığımda yeni anı bağları eski anı bağlarının azalmasına neden olacaktır.
Diğer hayvanlardan farklı olarak biz insanlar en çok görme duyumuza güvenerek hareket ederiz ama koku duyunuz sandığınızdan daha önemli olabilir. Umarım bu yazı koku duyularınızı daha iyi analiz etmenizi sağlar ve travmatik duyularınızdan nasıl kurtulacağınız konusunda ilham kaynağı olur.
Kokuların nörobilimi
