Geçmiş geçmemiş mi hÂlÂ! yalnızlık

İnsan sosyal bir varlıktır ve başkalarına ihtiyacı vardır. Mutluluğu da hüznü de paylaşmaya, anlatmaya, anlaşılmaya, birlikte vakit geçirmeye, çalışmaya, başarmaya... Ama bir taraftan da hepimiz yalnızız

Geçmiş geçmemiş mi hÂlÂ!  yalnızlık

İnsan sosyal bir varlıktır ve başkalarına ihtiyacı vardır. Mutluluğu da hüznü de paylaşmaya, anlatmaya, anlaşılmaya, birlikte vakit geçirmeye, çalışmaya, başarmaya...

Ama bir taraftan da hepimiz yalnızız

Aşkta, evlilikte insanların geçmiş ilişkilerini konuşması taraftarı değilim.

Adı üstünde geçmiş ve kimsenin değiştirebileceği bir şey değil bir, ikincisi de o insan artık sizinle ve gelecekte de sizinle olacağını umuyorsunuz.

İşte hem bugününüzü hem geleceği ikinize de zehir etmek istemiyorsanız, en baştan kimse kimseye geçmişte yaşadığı aşk, nişanlılık gibi şeyleri sormasın.

Evlilik konusunu hariç tutuyorum. Şunu bile gördüm, adam evlendiği eşinin daha önce evlilik yaptığını ve yedi yaşında bir çocuğu olduğunu, evlilikten çok sonra öğrenmişti ve kendisine yalan söylenmiş olmasını kaldıramıyordu. "Neden ya neden! Ben onu çok sevmiştim! Çocuğunu da yanımıza alırdık. Şimdi artık çocuk arada bir anneanneden geliyor. Bir an önce gitsin diye bekliyorum. Bana söylenen yalanı hatırlatıyor." diyordu.

Tabii burada toplumumuzda "Evlenip boşandıysa kim bilir ne kusuru vardı!" önyargısını da yabana atamayız. Çoğunlukla kadın için kullanılsa da erkekler için de aynı şey söz konusu.

Önceki evliliğin anlatılması tabii ki gerekiyor. Miras, nafaka, çocuk gibi birçok etken olabilir. Olmasa bile sevdiğiniz insandan böyle bir şey saklanmaz. Yukarıdaki örnekte gördüğümüz gibi, gerçek er geç ortaya çıkıyor ve çok yaralayıcı olabiliyor.

Onun dışında, insan sevdiği insanın o an, gelecekte ve aslında geçmişte de sadece kendisini sevmesini istiyor. Yazık ki bu çoğu zaman mümkün değil. İlk aşkıyla evlenen ve sadece onunla ömür süren, gıptayla bakılan çok küçük bir azınlık var çünkü.

Bu durum bir de çoğu zaman kadın için sorgulanır. Ne de olsa "Erkek adam her şeyi yapabilir."

Hayat çok kısa ve yıllar göz açıp kapayana kadar geçiyor. Son göz kapamamıza ne kadar var, hiçbirimiz bilmiyoruz.

Karşılıklı sevdiğiniz, anlaştığınız, hayatı paylaştığınız biri varsa, hiçbir şey için birbirinizi üzdüğünüze değmez. Geçmiş, bırakın geçmiş olsun!

Not: Bu yazı geçmiş yüzünden ayrılan ve intiharın eşiğine gelen bir kadın için yazılmıştır. Bunu yapmayın lütfen!

 

Bu makale 24 Haziran 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Hatice Zengel

1975 Adana doğumluyum. Liseyi Adana Kız Lisesi'nde okudum. 2000 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Psikoloji Bölümü'nü bitirdim. Yaklaşık üç yıl özel eğitim merkezlerinde çalıştıktan sonra 2002 yılı Ekim ayında  Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ne atandım. Dört yıl Üniversitenin Zihin Engelli Çocuklar Merkezi'nde çalıştıktan sonra Sağlık Bakanlığı kurumlar arası geçiş sınavıyla atandığım Kütahya Evliya Çelebi Devlet Hastanesi'nde dört yıl, iller arası geçiş kurasıyla atandığım Osmaniye Devlet Hastanesi'nde bir buçuk yıl çalıştım. Şubat 2012 tarihinde atandığım Dr Ekrem Tok Adana Ruh Sağlığı Hastanesi'nde yaklaşık 10 yıl çalıştıktan sonra devlet memuriyetinden ayrılıp kendi ofisimde çalışmaya karar verdim. 2022 Ocak ayı itibariyle kendi ofisimde danışanlarımı almaya başladım. Web Sitesi: Psk. Hatice Zengel İlgi ...

Etiketler
Evlilik
Psk. Hatice Zengel
Psk. Hatice Zengel
Adana - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube