Kemoterapi alan hastaların balık yağı tüketmesi sakıncalı mıdır?

Kemoterapi alan hastaların balık yağı tüketmesi sakıncalı mıdır?

Jama Onkoloji Dergisi’nde yayımlanan bir araştırmada; balık yağı kullanan ve uskumru, ringa balığı tüketen kanser hastalarında kandaki PIFA denilen yağ asidi seviyesinin hızla arttığı gözlenmiş, bu durumun kemoterapi tedavisine direnç geliştireceğine ve tedavinin yeterince etkili olmasını engelleyeceğine işaret edilmiştir.

Son yıllarda en çok ilgi gören beslenme takviyelerinden olan balık yağları; omega-3 gibi yararlı yağ asitleri yönünden zengin ringa balığı, uskumru gibi balıklardan elde edilir. Omega-3 yağ asitlerinin kolestrolü düşürücü ve kalp ritmini düzenleyici etkisiyle kalp-damar hastalıklarından korunmadaki faydaları, çocuklarda zihinsel gelişime olumlu etkileri bilinmektedir. Ayrıca beynin yaşlanma sürecini yavaşlatması;  Alzheimer’a karşı koruyucu etkileri; depresyon, dikkat eksikliği gibi bilişsel rahatsızlıklardaki olumlu etkileri de bilinen yararlarındandır. Balık yağı ayrıca hem çocuklarda hem de gebelerde önerilen bir beslenme takviyesidir. Bu yüzden gerek sağlıklı insanlar, gerekse kanser ve kanser dışı hastalığı olanlar tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. Ancak geçtiğimiz günlerde yayınlanan ve oldukça ses getiren bir çalışmada, kemoterapi tedavisi alan hastaların bu takviyeleri kullanmasının sakıncaları olduğu belirlenmiştir.

Araştırma ekibi daha önce fareler üzerinde yaptığı bir çalışmada; platinle uyarılan yağ asidi (PIFA) denilen bir yağ asidi türünün kandaki yüksek seviyelerinin kemoterapi ilaçlarına direnç gelişmesine neden olduğunu belirlemiştir. Bu çalışmada ise; bundan hareketlesöz konusu yağ asitlerinin balık yağları ve ringa, uskumru gibi bazı balıkların tüketimiyle de kanda yükselebileceği ve kemoterapi ilaçlarına direnç gelişmesine neden olabileceği düşünülmüş ve değerlendirilmiştir. Bunun üzerine 30 kanser hastasının bir kısmına günlük 10 ml, bir kısmına günlük 50 ml balık yağı verilirken; 20 kanser hastasına da günlük 10 gr. Uskumru, ringa, ton balığı veya somon verilerek kanlarındaki bu yağ asidinin seviyeleri değerlendirilmiştir. Sonuçta, 50 ml alanlarda daha fazla olmak üzere balık yağı kullananlarda ve uskumru, ringa balığı tüketenlerde kandaki bu yağ asidinin seviyesinin hızla arttığı görülmüştür. Bu durum, bu ürünleri kullanan hastalarda kemoterapi tedavisine direnç gelişeceğine, yani tedavinin yeterince etkili olamayacağına işaret etmektedir.

Sonuç olarak; insanlar genellikle kansere yakalandıktan sonra yaşam tarzlarında değişiklikler yapmakta, daha sağlıklı yaklaşımlar benimsemektedir. Sigarayı, alkolü bırakmakta, beslenmelerine daha çok dikkat etmekte ve vitaminler, balık yağları gibi takviye besinleri kullanmaya başlamaktadır. Elbette ki insanların sağlıkları adına bir şeyler yapmaya çalışması çok güzeldir. Ancak onkoloji diğer birçok tıp dalından çok daha hassas olan ve hasta-hekim ilişkisinin çok daha güçlü olması gerektiği bir branştır. Hastaların en küçük yaşam tarzı değişikliklerinden, kullandıkları beslenme takviyelerine, alternatif tıp adı altındaki ürünlere kadar her türlü girişimlerini muhakkak hekimleriyle paylaşmaları ve onların onayı olmadan hiçbir girişimde bulunmamaları son derece önemli ve hayatidir. Çünkü görüldüğü gibi basit bir balık yağı bile kanserin en temel tedavi yöntemlerinden kemoterapiye direnç gelişmesine neden olabilmektedir. Ayrıca antioksidan etkisiyle vitaminlerin de bilinenin aksine kanseri tetikleyebileceği iddia edilmektedir. Kontrolsüz ve bilinçsizce tüketilen alternatif tıp adı altındaki ürünlerin yol açtığı felaketler ise zaten bilinmektedir. Lütfen size en ideal tedavileri, en etkili şekilde ve en az zararla verebilmeleri için hekimlerinize yardımcı olun ve basit gördüğünüz, önemsiz olduğunu düşündüğünüz ürünleri dahi muhakkak hekimlerinizin kontrolü ve bilgisi dahilinde tüketin.

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Mustafa Özdoğan

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan lise öğreniminin ardından 1986 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başlamış olduğu tıp eğitimini 1993 yılından tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Mecburi hizmetini Isparta ve Antalya’da görev yaptıktan sonra 1996-2003 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde İç hastalıkları ihtisası ve Tıbbi Onkoloji yan dal ihtisasını tamamlamıştır. 2003 yılında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaya başlamıştır. 2004 yılında ise Almanya'da Kanser Tedavisinde Tamamlayıcı Tıp ve Alternatif Tedaviler, Hipertermik Tedaviler ve Bölgesel Tedavilerle ilgili olarak pek çok çalışma yapmıştır. 2006 yılında Doçent, 2011 yılında ise Profesör unvanı almaya hak kazanmıştır. Prof. Dr. Mustafa Özdoğan’ın 60'ın üzerinde uluslararası ve ulusal hakemli dergilerde yayınlanmı ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Kemoterapi ve balık yağı
Prof. Dr. Mustafa Özdoğan
Prof. Dr. Mustafa Özdoğan
Antalya - Tıbbi Onkoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube