Kardeşler arası kıskançlık ve çözüm önerileri

Kardeşler arası kıskançlık ve çözüm önerileri

KARDEŞLER ARASI KISKANÇLIK VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Kardeş kıskançlığı; çocuklu bir çok ailenin önde gelen sorunlarından biri. Kardeşler arasındaki bu durum genelde anne ve babanın nasıl davranmaları gerektiğini bilemedikleri ve kendilerini çaresiz hissettikleri bir konu. Burada ailelere farklı bir bakış açısı sunmak ve konunun daha iyi anlaşılabilmesini sağlamak için yazıma bir metaforla başlamak istiyorum. Çocukların bakıcısı durumunda  daha çok anneler olduğundan, annelere yönelik bir metafor kullanacağım.

Annelerin bir an için hayal etmelerini istiyorum.

Muhteşem bir törenle eşinizle evlendiniz, aranızda hiçbir problem yaşamıyorsunuz, eşiniz sizin istediğiniz her şeyi anında yerine getiriyor, ne isterseniz alıyor, nereye isterseniz götürüyor, hayatta en çok değer verdiği kişinin siz olduğunu hissettiriyor, üstelik karşılığında sizden hiçbir şey istemiyor. Varlığınız onun için her şeye bedel. Sizi her türlü tehlikeden korumak için canını hiçe sayıyor. Hayatındaki her şeyi yalnızca size göre düzenliyor. Bu durum uzun bir süre böyle devam ediyor. Harika geçen güzel günlerin ardında eşiniz bir akşam eve güzel bir bayanla geliyor. Bu bayanı evinizin baş köşesine oturtuyor ve size gösterdiği tüm ilgi ve sevgisini ona veriyor. Onunla sizin arasında bir tercih yapması gerekirse hiç tereddütsüz onun tarafını seçiyor. Bunun yanında ailenin diğer fertleri de bu şekilde davranıyor. Arada sizinle ilgilenmeye çalışsalar da çok yüzeysel kalıyor. Üstelik bu durumla ilgili kimse bir şey söylemiyor. Ailenin her bireyi durumu öylesine kanıksamış ki kimse sorgulamıyor kimse bu duruma karşı çıkmıyor. Bir şey söyleyecek ya da tepki gösterecek olsanız herkes size karşı onu savunuyor ve koruyor… müthiş bir çaresizlik ve umutsuzluk hali…

Evet; aileye yeni gelen bir bebeğin, kardeşin dünyasındaki görünümü tam olarak böyledir. Kardeş kıskançlığı özellikle 2-6 yaş arasında yoğun bir şekilde yaşanır. Aslında minimal düzeyde yaşandığında normal bir süreç olan bu durum çoğu zaman çocukta davranış problemlerine neden olduğundan aileyi rahatsız edici bir boyuta ulaşarak olumsuz sonuçlar doğurabilir.             

Peki bir çocuğun yeni doğan kardeşinden dolayı bu duyguları yaşamaması için ne yapılması gerekir.

Çocuğu kardeşe alıştırın: Doğum öncesi süreçten başlanarak çocuğun yeni doğacak kardeşine hazırlanması gerekir. Zaman zaman çocuğun yeni bir kardeş konusunda ne düşündüğü yoklanmalıdır. Çocuklar ne istediklerini direkt olarak dile getirdiklerinden bu konuda da eğer kaygıları varsa bir şekilde belli edeceklerdir. Bu bilinmezliğin kaygısıdır, çünkü ne olacağına dair belirsizlik her zaman biz yetişkinler için bile kaygı vericidir. Çocuğun bu kaygılarını gidermeye yönelik açıklamalar yapın ve buna uygun davranışlar sergileyin.

Çocuğunuza sevginizi gösterin: Yeni bir kardeşin gelmesinin sevginizi engellemeyeceğini ve sevginizin hepsine yetebileceğini söyleyin. Bunun yanında çocuğunuza karşı duyduğunuz sevginin hiçbir koşulda yok olmayacağını hissettirin. Eğer çocuk sizin onu koşullu olarak sevdiğinize inanırsa; sizin istediğiniz biri gibi olmak için çabalar durur ve kendi karakterini geliştiremez. Bu yapıyı hayatının sonraki dönemlerine de aktararak yetişkinlikte de çevresindeki insanlar tarafından onaylanmak ve sevilmek için sürekli bir şeyler yapması gerektiği fikriyle kendini ortaya koyamaz. Sosyal ilişkilerinde yetersiz ve mutsuz bir insan olur çıkar.

Çocuğunuza fazla yük yüklemeyin: Çocuğunuza yeni doğan kardeşinden dolayı kaldıramayacağı bir yük yüklemeyin. “Sen artık abla/ağabey oldun” gibi cümlelerle çocuğu sıkıntıya sokacak sorumluluklar yüklemeyin . Onun da çocuk olduğunu unutmayın. Bu gibi durumlarda gereksiz yere fazla sorumluluk yüklenen çocuklarda, kardeşlerine yönelik öfke duyguları daha abartılı şekillerde yaşanır.

Çocuğunuzu suçlamayın: Bazı çocuklar kaygıları yeterince giderilmediğinden kıskançlık duygularıyla aileye belli etmeden kardeşlerine zarar vermeye çalışabilirler. Onlara siz yokken hafif şiddet uygulayabilir ya da canını acıtmaya yönelik davranış sergileyebilirler. Bu durumu fark ettiğinizde çocuğunuzu suçlamak yerine, onu bu davranışı yapmaya iten nedenleri  anlamaya çalışın ve kaygılarını giderin.

Çocuğun düzenini bozmayın: Yeni doğan kardeşinden dolayı çocuğunuzun düzenini olabildiğince bozmamaya özen gösterin. Özellikle kardeşi doğmadan önce anne-baba ile aynı odada kalan çocukların odalarının değiştirilmesi çocuğun kendi içinde ciddi kıskançlık ve öfke duyguları yaşamasına sebep olur. Bu nedenle yapılacak bazı düzen değişiklikleri kardeş doğmadan önce yapılmalıdır.

Kıyaslama yapmayın: Hepimizin çocukluğunda, başkalarıyla karşılaştırılmakla ilgili kötü anıları vardır. Başkaları ile karşılaştırılmak çocuklarda aşağılık duygusuna ve yanlış benlik algısına neden olur. Bu algı hayatının her döneminde başarısız sonuçlar almasına neden olur. Her insanın iyi-kötü, başarılı ya da başarısız yönleri vardır. Bu nedenle çocuklarınızı birbirleriyle ve başkalarıyla kıyaslamak yerine iyi ve başarılı olduğu yönleriyle ön plana çıkarın.

Ayrım yapmayın: Çocuklarınız arasında ayrım yapmayın. Sevgi dereceleriniz aynı şekilde hissedilir olmalı. Bunun yanında yaşı büyük olan çocuğa bazı istekleri için izin verilirken küçük çocuk da aynı isteklerde bulunur ve ona izin verilmesi uygun olmayabilir. Bu durumu çocuğunuza izâh edin ve ona da başka şeyler için izin verin.

Aralarına girmeyin: Özellikle yaşları birbirine çok yakın olan kardeşler arasında sürekli bir kavga ve anlaşmazlık durumu görülür. Bu durumlarda araya girmeyin ve problemin çözümünü yine çocuklarınıza bırakın. Çocukların problem çözme becerilerini kazanabilmeleri için bu gereklidir.

Saygılarımla… 

Psikoterapist & Psikolojik Danışman

Abdullah ALPASLAN  

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Abdullah Alpaslan

1982 Konya / Akşehir doğumludur. Selçuk Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümü’nden 2004 yılında mezun oldu. 2016 yılında İstanbul Esenyurt Üniversitesi Klinik Psikoloji lisansüstü eğitimini ‘Panik Bozukluğun EMDR ile Tedavisi ve Olgu Sunumu’ hakkında yazdığı proje ile tamamladı. Askerlik görevini 9. motorlu piyade tugayında psikolog asteğmen olarak tamamlamıştır. 2004 yılından beri çeşitli kurumlarda klinik psikolog/psikoterapist olarak çalışmaktadır. Alanında uzman kişilerden psikoterapi teknikleri ile ilgili birçok eğitim alan Abdullah ALPASLAN; psikoterapi çalışmalarında, danışanlarının ihtiyaçlarına göre müdahale ve tedavi seçeneği sunan bütüncül bir yaklaşımı savunmaktadır. Bu bütüncül bakış açısı; danışanın yüzeydeki sorunlarına olduğu kadar, bu sorunların temeli olan ana sorunlar üzerine odaklamaktadır. Bu nedenle de tek bir t ...

Etiketler
Kardeş kıskançlığı
Psk. Abdullah Alpaslan
Psk. Abdullah Alpaslan
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube