Düzenli adet gören bir kadınsanız ve bir yıldır, hiçbir doğum kontrolü kullanmaksızın haftada 2 ya da 3 kez cinsel ilişkide bulunmanıza rağmen, gebelik oluşmamışsa artık bir doktora danışma zamanı gelmiş demektir. Artık tıbbi yardıma ihtiyacınız vardır. Bu gebeliğin kesinlikle kendiliğinden oluşmayacağı anlamına gelmez. Yani hala kendiliğinden hiçbir tedavi almadan gebelik oluşma şansı çok düşük olsa da vardır. Ancak bu şans infertilite süresi ve anne yaşı ilerledikçe azalmaktadır. Adetleriniz üç haftadan daha az veya üç aydan daha uzun aralıklarla veya düzensiz olarak oluyorsa, iki veya daha fazla sayıda düşük hikayeniz varsa 6 ay içinde gebelik oluşmazsa tıbbi yardım almanızı öneriyoruz.
Neden çocuğumuz olmuyor?
İnfertil çiftlerin yaklaşık %30’unda sorun kadına bağlı iken, %30’unda sorun erkek kaynaklıdır. Çiftlerin %30’unda ise hem kadında hem de erkekte bir sorun bulunmaktadır. Kalan %10’unda ise yapılan tetkiklerle bir neden bulunamamaktadır.
İnfertilite için yardım almamız gerekiyor. Ama nasıl başlamalıyız?
İnfertilite değerlendirmesi eşlerin birlikte katıldığı ilk görüşme ile başlar. İlk görüşmede kadına ait nedenler açısından yol gösterici olması için adet düzensizliği, kıllanma, obezite, önceki ameliyatlar, daha önceden kemoterapi veya radyoterapi tedavisi alınıp alınmadığı, adet sırasında veya ilişki esnasında ağrı olup olmadığı, daha önce spiral (RIA) ile korunma hikayesi, memelerden süt gelmesi, sigara içimi, tiroid hormonu ile ilgili bozukluklar ve guatr hastalığı sorgulanır.
Sonrasında yapılan jinekolojik muayene ile vajina ve rahim ağzı enfeksiyon veya yara (erozyon) yönünden incelenir. Gerekli ise akıntı örnekleri ve smear testi alınır. Muayene sırasında rahim ve yumurtalıklar enfeksiyon ve olası kistler, kitleler açısından değerlendirilir. Sonrasında ultrason ile rahim, rahim iç duvarı, yumurtalıklar ve tüpler incelenerek istenecek tetkikler kararlaştırılır.
Kadına ait infertilite nedenleri nelerdir? Tanı konulması için hangi tetkikleri yaptırmalıyız?
Kadına ait infertilite nedenlerini şöyle sıralayabiliriz;
1. Tüplere veya rahime ait nedenler;
İnfertilite nedenlerinin %35’ini tüplere ait bozukluklar oluşturmaktadır.
Rahim filmi (HSG) çekilmesi tüplere ait bir sorun olup olmadığını anlayabilmek için istediğimiz bir incelemedir. Rahim ağzından verilen kontrastlı sıvının rahim ve tüplerden geçişi sırasında çekilen bir röntgen filmidir. Tüplerin tıkalı ya da genişlemiş olup olmadığı anlaşılabildiği gibi rahim iç duvarı kaynaklı problemler (yapışıklık, rahim içi perde vb.) veya doğumsal anomaliler de tespit edilebilmektedir.
Rahim kaynaklı problemler açısından ultrason ile yapılan muayene sırasında rahim iç duvarı dediğimiz endometrium ile ilgili şüpheli bir görünüm, polip ya da myom görüntüsü olduğunda; ultrasonografi eşliğinde rahim içine sıvı verilerek rahim içi ultrasonografik olarak görüntülenir. Bu işleme SIS (salin infüzyon sonografisi) adı verilir. İnce bir kateter yardımıyla verilen sıvının etkisi ile rahim iç duvarı kaynaklı myom, polip ve yapışıklıklar değerlendirilir.
Polipler, rahmin en iç tabakasında bulunan dokunun bir bölümünün rahim içi veya rahim ağzına doğru gereğinden fazla büyümesi ile oluşurlar. Myomlar ise rahim kas tabakasından gelişen iyi huylu tümörlerdir. Myomların yerleşim yeri rahim dış duvar, rahim iç duvarı veya rahim içi boşluğu olabilir. Myomlar ve polipler rahim içinde yerleşim yerlerine göre tüpleri veya rahim ağzını kapatarak kısırlığa sebep olabilirler. Diğer yandan büyüklüklerine göre tekrarlayan düşüklerin nedeni olabilirler.
Rahim filminin tüpleri değerlendirmek için yeterli olmadığı durumlarda histeroskopi veya laporoskopi işlemlerinden biri veya bazen ikisi birden yapılabilir. Histeroskopi, rahim içinin gözle görülerek incelenmesini sağlayan bir tür operasyondur. Bu işlemle ucunda kamera ve ışık olan ince bir alet ile rahim ağzından geçilerek rahim içi yapışıklıkların ,perdelerin, poliplerin veya myomların teşhisi ile aynı anda tedavisi yapılır . Genellikle işlemden 2–4 saat sonra hastamız taburcu olabilmektedir.
2. Yumurtlama Problemleri;
Düzensiz ve anormal yumurtlama, kısırlığı oluşturan nedenlerin yaklaşık %5–25’ ini oluşturur. Normal koşullarda, her ay yumurtalıklardaki olgunlaşmamış yumurtalardan bir tanesi gelişip büyüyerek çatlar ve yumurtlama (ovulasyon) meydana gelir. Anovulasyon yani yumurtlamanın olmaması adet düzensizlikleri ve infertilitenin önemli nedenlerindendir. Yumurtlamanın olup olmadığını anlamak için bazı testler yapılır:
· Ultrason ile yumurtlama takibi
· Serumda progesteron hormon düzeyinin incelenmesi (adetin 19. 21. ve 23. günlerinde)
· Bazal vücut ısısının incelenmesi
· Rahim ağzı mukusunda ipliklenme testi gibi
Yumurtlama problemi olduğu düşünüldüğü zaman ilaç tedavisi ile yumurtlama sağlanır. Ovulasyon (yumurtlama) ilaçları alan kadınların %80’ inde düzenli yumurtlama sağlanır ve %50’ sinde ilk 6 uygulama sonrasında gebelik elde edilir.
3. Rahim Ağzı Kaynaklı Problemler;
Nadiren infertilite nedeni rahim ağzı kaynaklıdır. Bu durumda basit bir tedavi yöntemi olan aşılama yöntemini (inseminasyon) kullanarak sorunu çözebiliriz. Aşılama yönteminde özel hazırlama teknikleri ile elde edilen, hızlı hareketli spermler rahim içine enjekte edilir. Üç veya daha fazla aşılama denemesi sonrasında gebelik oluşmazsa IVF (tüp bebek) veya mikroenjeksiyon gibi daha ileri tedavi yöntemlerini öneriyoruz..
4. Karın Zarını İlgilendiren Sorunlar;
Peritoneal (karın zarı) faktör, üreme organlarının veya karın boşluğunun iç yüzeyini saran zardaki sorunlar ile ilgilidir. Bu durumda teşhis koymak için laparoskopik inceleme yaparız. Laparoskopi göbekten ince bir boru ile girilerek karın içinin gözlenebildiği endoskopik (kapalı) bir ameliyattır. Yapılan incelemelerde hiçbir problem tespit edilemeyen çiftlerde laparoskopi ile tüplerin durumu da kesin olarak ortaya konabilir. Açıklanamayan infertilite hastalarında, rahim filmi veya ultrason ile tüplerde belirgin genişleme (hidrosalpenks) tespit edilen ve bu yapıların çıkartılması gereken hastalarda, genellikle laparoskopik inceleme planlanır. Laparoskopi sonrasında hastamız, 4–6 saatlik bir gözlem sonrasında taburcu olur.
5. Açıklanamayan İnfertilite
İnfertil çiftlerin yaklaşık %5–10’ unda tüm testler normal bulunmaktadır. Tüm araştırmalara rağmen nedenin ortaya konulamadığı durumda açıklanamayan infertiliteden bahsedilir. Aşılama tedavisi ile bu durumda başarı şansı deneme başına %10–15 arasındadır. İlk 3–4 denemeden sonra başarı oranı dramatik olarak azalmaktadır. Açıklanamayan infertilite tedavisinde, sınırlı başarılarla aşılama ve ovulasyon indüksiyonu (yumurtlamanın ilaçla uyarılması tedavisi) uygulanabildiği için 3 defa aşılama yapılmış ve gebelik elde edilememiş ise tüp bebek tedavilerine geçilmesini öneriyoruz.
Erkeğe ait infertilite nedenleri nelerdir? Tanı konulması için hangi tetkik ile başlamalıyız?
Erkeğe ait infertilite nedenleri hormonal ve testislere ait nedenler olarak kabaca iki gruba ayrılır. Değerlendirme amacıyla sperm tahlili yani spermiyogram testi istenir. Yaklaşık 2–5 günlük bir cinsel perhizden sonra alınan sperm örneği laboratuarda Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre değerlendirilir. Spermlerin sayısı, hareketliliği ve canlılığı değerlendirilir.Mililitrede en az 20 milyon sperm olması, bunları en az yarısının hareketli (canlı) olması veya ileri doğru hareket eden sperm oranının tüm spermlerin en az %25’ i olması ve normal şekilli sperm oranının Kruger Kriterleri ile en az %14 ve üzerinde olması gereklidir.