İkili ilişkilerde kıskançlık othello sendromu

İkili ilişkilerde kıskançlık othello sendromu

İkili ilişkiler olmazsa olmaz ve benimde yazılarımda en çok kaleme aldığım konu Neden mi? Düşünsenize ilk bağlanma anne, baba daha sonrasında yakın ilişkilerimize en büyük etkisi olan iki kişi. Bu konunun insan hayatında çok önemli olduğunu düşünüyorum. İkili ilişkiler sonucunda aile oluyoruz toplumda önemli bir yerimiz oluyor. Kısacası olmazsa olmaz. Bu olmazsa olmazın tatlı olduğu kadar bazen sağlıklı olmayan yanları da olabiliyor. Ne mi bu?  Kıskançlık psikoloji literatüründeki adıyla othello sendromu, bazen bize hayatımızı zindan eden o kıskançlıklar arada tatlı gelseler de fazla olduğunda çok ciddi problemlere neden olabilir. Kişinin hayatında görülebilecek patolojik derecede olan  sanrılı bir rahatsızlıktır.

Sanrılı, patolojik veya hastalıklı kıskançlık olarak da adlandırılır.. Othello sendromu terimi ilk kez İngiliz psikiyatrist John Todd tarafından kullanılmakla birlikte adını ünlü İngiliz yazar Shakespeare'in Othello isimli oyunundan alır. Tiyatro oyunundaki Othello karakteri, yanlış anlaşılma ve aşırı kıskançlık nedeniyle hem eşini hem de kendisini öldürür. Othello sendromuna anksiyete bozuklukları, kişilik bozuklukları, beyin hastalıkları ve travmatik olaylar neden olabilir. Kıskançlığın derinlerinde güvensizlik duygusu ve kendine olan düşük benlik saygısı bulunabilir. Bu sorunlar da anksiyete bozukluğunu tetikleyebilir. Özellikle sanrılı bozukluk paranoid kişilik bozukluğu ve sınır kişilik bozukluğu ile semptomatik olarak örtüşebilir. Huntington hastalığı ve Parkinson hastalığı gibi durumlar, travmatik kafa yaralanmaları gibi bazı durumlar da sanrılı davranışlara neden olabilir. Bu hastalığın en belirgin belirtileri, partnere karşı olan aşırı güvensizlik, sürekli sorgulamak ve suçlamak, aladatıldığına dair kanıt aramak, duygusal baskı uygulamak, ailaesinden ve çevreden izole etmek, kanıtı olmasa bile düşündüklerinin doğru olduğuna inanması, çok ileri boyutlarda şiddet uygulayarak zarar vermesi gibi belitiler diyebiliriz. Tedavisi için altta yapan sebeplere bakılmalıdır. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), ilaçla tedavi uygulanabilir.Tedavi sürecinde sosyal deste önemlidir. Bazı güvensizlikler çocukluk bağlanmlarımızdan da kaynaklanabilir.

Bir dahki yazımıza kadar mutlu kalın..

Bu makale 8 Aralık 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Dan. Gizem Aksümer

7 Mart günü Ankara’da doğdum. Üniversite eğitimimi, Başkent Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) Anabilim Dalı’nda tamamladım. Meslek hayatıma öncelikli olarak özel bir kurumda başladım. Lise grubuyla çalıştım. Daha sonra, ülkemizde çok kampüsü bulunan ve tanınmış bir kurumda ortaokul seviyesinde çalışmaya başladım ve hâlâ çalışmaktayım. Aynı zamanda okurken yaptığım stajlar içinde bir devlet meslek lisesinde psikolojik danışman, bir özel okulda ilkokul kademesinde psikolojik danışmanlık ve Çankaya Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nde psikolojik danışman olarak staj yaptım. Okul hayatımda da, çalışma hayatımda da çok fazla kongre, sempozyum ve seminerlere katıldım. Özellikle ilgi alanlarım arasında klinik, küçük yaş grubu ve ergenlik bulunmaktadır. Bunların dışında 1-Oyun Terapisi Uygulayıcısı, ...

Etiketler
Bilişsel davranışçı terapi
Psk. Dan. Gizem Aksümer
Psk. Dan. Gizem Aksümer
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube