İdrar kaçırmak ayıp değil!

İdrar kaçırmak ayıp değil!

İdrar kaçırma ayıp değil, daha çok kadınları etkileyen bu durum ötelenerek yaşanmıyormuş gibi üstü kapatılmaktadır. Çok sayıda kadın idrar kaçırma- idrar tutamama şikayeti ile boğuşurken hastaneye başvuru sayısı oldukça azdır. Bu konu utanç verici bir konu olarak değerlendirilip genellikle bu şekilde yaşamaya devam edilmektedir. Genç yaşlarda başlayıp menopoza doğru artan idrar kaçırmanın erken teşhisi tedaviyi kolaylaştırıp hastaya daha erken kaliteli bir yaşam sunacaktır.

İdrar Kaçırmak Ayıp Değil

Uygun olmayan zamanlarda idrar torbasının kişinin kontrolü dışında kendiliğinden boşalmasına idrar kaçırma denir. Kişilerde tuvalete gitme hissi var olabilir ve yetişme şansı olmayabilir veya hiç beklenmedik anlarda idrarın boşalması ile çamaşırın ıslandığı fark edilir. Pek çok durum bu konu için etken olabilir ve pek çok durum risk faktörü olarak değerlendirilebilir. Doğumdan sonra, kronik hastalıklarla(kabızlık, öksürük, bronşit) eş zamanlı, kullanılan bir takım ilaçların yan etkileri ile birlikte, sık idrar yolu enfeksiyon öyküsü olanlar, gebelikle eş zamanlı olarak ve ileri yaşla birlikte artan idrar kaçırma şikayetleri olabilir.

İdrar kaçırma tipleri:

1) Fazla sıkışmaya bağlı idrar kaçırma (aşırı aktif mesane)

2) Öksürüp, aksırma, gülme gibi karın içi basıncı artmasına bağlı idrar kaçırma- idrarı tutamama(stres inkontinans)

3) Karma tipli idrar tutamama(yukarıdaki ikisinin bir arada olması)

İdrar kaçırma sıkıntısına çözüm olabilecek korunma yöntemleri

Öncelikle kaynağa yönelik bilinçli olmak gerekir. İdrar kaçırma hafifse koruyucu bir takım önlemler alınabilir.

İdrar Kaçırmak Ayıp Değil

İdrar kaçırmada koruyucu önlemler;

• Kabız olmaktan kaçınmak gerekir.

• Sık idrar yolu enfeksiyonu tetikleyeceği için bol su tüketimi ile idrar akışkanlığı desteklenmelidir.

• Sigara kronik obstrüktif akciğer hastalığını(astma, bronşit) tetikleyeceği için kullanılmamalıdır

• Aşırı kilo problemi olan bireyler kilo vermelidir(obezite kaçırma nedenlerinden biridir)

• Ağır işlerden sakınmalıdır. Hem pelvise binen yük azaltılır hem de pelvis kaslarının zarar görmesi engellenir

• Bağ dokuların güçlenebilmesi için doktor önerilerine uyulur. Kegel egzersizleri yapılabilir.

• Doğum takibi hekim gözetiminde yapılmalıdır.

• Doğum eylemi zorlanırsa sezaryen yapılmalıdır. Evde ehliyetsiz ebeler tarafından doğum yaptırılmamalıdır.

• Doğum sırasında karından çok güçlü biçimde bastırılmamalıdır.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Fuat Demirci

Prof. Dr. Fuat Demirci lise öğreniminin ardından İstanbul Tıp Fakültesi’ni 1983 yılında başarı ile tamamlayarak tıp doktoru olmuştur. 1986-1990 yılları arasında Zeynep Kamil Kadın Hastalıkları ve Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kadın hastalıkları ve doğum ihtisasını yapmıştır. 1990 yılında "Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı" olmuştur. Mart 1990-Aralık 1997 tarihlerinde Zeynep Kamil Kadın Hastalıkları ve Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde dönüşümlü olarak doğumhane, yüksek riskli gebelikler tanı ve takip ünitesi ve jinekolojik cerrahi ve jinekolojik onkolojik cerrahi ünitelerinde başasistan (uzman) olarak çalışmıştır. Aralık 1997’de İzzet Baysal Üniversitesi Düzce Tıp Fakültesi'nde yardımcı doçent olarak öğretim üyeliğine başlamıştır. Kasım 2000’de doçent, Mart 2006’da profesör olmuştur. İstanbul Üniversitesi İstanbu ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Prof. Dr. Fuat Demirci
Prof. Dr. Fuat Demirci
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube