Huzursuz bacak sendromu tedavisi

Huzursuz bacak sendromu tedavisi

Huzursuz Bacak Sendromu Nedir?

Huzursuz bacak sendromu (HBS), Willis-Ekbom hastalığı olarak da bilinen, bacakları hareket ettirme dürtüsü veya ihtiyacı ile ortaya çıkan, anormal duyulara karakterize, kronik (süregelen), ilerleyici bir hareket bozukluğudur.Hastalar, karakteristik olarak semptomlarını tarif etmekte güçlük yaşamaktadırlar. Çoğunlukla bacaklarda engel olamadıkları hareket ettirme isteği, acı-yanma-karıncalanma şeklinde çok ağrılı olmayan, fakat oldukça rahatsız edici bir his şeklinde ifade etmektedirler. Bu rahatsızlık istirahat sırasında ortaya çıkmakta, geceleri şiddetlenmekte ve genellikle uykudan uyandıran nitelikte olmakta, bu nedenle de kronik uyku bozukluğu, emosyonel strese yol açmaktadır. Doğru olarak tanı konulduğunda hastanın yakınmaları gerilemekte ve rahatsızlık kontrol altına alınabilmektedir.

Huzursuz Bacak Sendromu nasıl oluşur?

Huzursuz bacak sendromumununun gelişiminde dopaminerjik aktivite bozukluğu olduğu kanıtlanmıştır. PET ve SPECT çalışmalarında beyinde bazal ganglionlarda pre- ve post sinaptik dopamin reseptör anormaliği olduğu gösterilmiştir.

Görülme Sıklığı Nedir?

Olguların çoğuna tanı konulamadığı için hastalığın görülme sıklığı kesin olarak bilinemektedir. Epidemiyolojik çalışmalara göre huzursuz bacak sendromu toplumun %1-15’inde görülebilmektedir. Doktora başvuran hastaların çoğu orta ve ileri yaştadır. Ancak olguların %35-45’inde şikayetler 20 yaş öncesinde başlamaktadır.Çocukluk ve adölasan döneminde ise prevalans %2 civarındadır. Erken dönemde semptomlar genellikle hafif seyirliyken, yaşla birlikte şiddetlenmekte ve 50-60 yaşlarında tedavi ihtiyacı ortaya çıkmaktadır.Kadınlarda yaklaşık 2 kat daha sık görüldüğü bildirilmiştir.Ayrıca gelir seviyesi düşük olan popülasyonda , sigara içenlerde ve ayda 3 saatten az spor yapanlarda HBS sıklığı artmaktadır.

Huzursuz Bacak Sendromu Tipleri Nelerdir?

Primer Huzursuz bacak sendromu

Primer ya da idyopatik HBS, sekonder forma yol açtığı bilinen tüm klinik durumların olmadığı formdur. Laboratuvar, nörolojik, nörofizyolojik, nöroradyolojik testler normal olmalıdır.İdyopatik form tüm HBS olgularının %70-80’ini oluşturmaktadır. Bu hastalarda herediter geçiş dikkat çekicidir. İdyopatik HBS’li olguların 1. derece akrabalarında yaklaşık %50-70 oranında hastalığın görülebildiği ve kadınların daha çok ekilendiği bildirilmiştir. Bu herediter formda hastalık daha erken yaşta başlamakta, genellikle 45 yaştan önce tanı konmakta ve sekonder formlara göre oldukça yavaş seyir izlenmektedir.

Sekonder Huzursuz bacak sendromu

Çeşitli klinik durumların huzursuz bacak sendromuna yol açabildiği bilinmektedir. Bu klinik durumların en sık görülenleri; demir eksikliği, gebelik ,diyabet (tip2), son dönem böbrek yetmezliği ve romatizmal rahatsızlıklardır. Sekonder sebeplerin ortak noktası olan demir metabolizması bozukluğu huzursuz bacak sendromu gelişiminde önemli bir etkendir. Bu klinik durumların düzelmesi veya tedavi edilmesi ile rahatsızlık kontrol altına alınabilir.Huzursuz bacak sendromu olan hastalarda ekstremite (kol ve bacak) ve eklem ağrısı da görülebilmektedir.Hastaların çoğunda ağrılı sendromlar daha sık izlenmektedir. Örneğin bel ağrısı bu hastalarda %38, eklem ağrısı %50, yumuşak doku romatizmaları %30 olarak tespit edilmiştir.Huzursuz bacak sendromu birçok romatizmal hastalıkla birlikte görülse de, en iyi bilineni romatoid artritdir. Yapılan bir çalışmada RA’lı hastaların %25’inde izlenmiştir. Ayrıca Fibromiyali sendromu olan hastalarda HBS sıklığı %31, SjS’de %24, sklerodermada %22 oranında bildirilmiştir.MS hastalarının %32,7’sinde huzursuz bacak sendromu görülmektedir.

Huzursuz bacak sendromunda tanı nasıl konulur?

Huzursuz bacak sendromu tanısı esasen klinik öyküye dayanmaktadır. Hastaların çoğu semptomlarını ifade etme güçlüğü yaşarlar. Bir kısmı ise, bacaklarda yanma, içten gelen kaşınma, iğneleyici-batıcı- ürpertici ağrı ve hareket ettirme ihtiyacı, huzursuzluk biçiminde şikayetlerini tarif ederler. Semptomların karmaşıklığı ve güç tanımlanır olması tanıyı zorlaştırmaktadır. Semptomlar genellikle tek bacakta rahatsızlık hissi biçiminde başlar. Hastalığın şiddetli seyrettiği olgularda her iki bacak veya kalçalar, gövde, kollar hatta yüz gibi bedenin diğer bölümlerinde de rahatsızlık hissedilebilir . Ancak her koşulda bacaklar etkilenmiştir ve genellikle bacakların diğer bölgelere göre daha önce ve daha ciddi etkilenmesi beklenmektedir.

Bacaklardaki rahatsızlık hissi istirahatle birlikte başlar. Bu rahatsızlık, başlangıçta belirgin değilken, istirahat süresinin uzaması ile belirginleşir. Semptomlar otururken veya yatarken ortaya çıkabilmektedir. Şikayetlerin ortaya çıkması veya hafiflemesi için özel bir vücut pozisyonu yoktur. Bacaklardaki huzursuzluk hissinin hareketle geçmesi beklenmektedir. Bacaklarda fleksiyon-ekstansiyon hareketi veya germe-ovalama manevraları etkili olabilir. Ancak semptomlar çoğunlukla yataktan kalkıp yürümeyi, sıcak veya soğuk banyoları gerektirebilmektedir.

HBS’nin tanı kriterlerinin net olması sebebiyle, şüphelenilen hastalarda, tanı koymada güçlük çekilmez. Ancak ekstermitelerde ağrı, hareket bozukluğu ve uyku problemi gibi benzer klinik özellikler gösteren kimi klinik durumlardan ayırt edilmesi gereklidir.Bunların dışında sekonder HBS ve birlikte görülen durumların aydınlatılması için bir takım laboratuvar testleri önerilmektedir. Bunlar; ferritin, BUN, kreatinin, açlık kan şekeri, magnezyum, TSH, vitamin B12, folat, glukoz tolerans testi şeklindedir.

Huzursuz Bacak Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?

Fizik Tedavi

Hafif düzeyde huzursuz bacak sendromu semptomları olan hastalarda, çeşitli yan etkileri olabilecek ilaçları reçetelemeden önce, farmakolojik olmayan tedavi yöntemleri denenmelidir. Uyumadan önce germe egzersizleri gibi hafif-orta dereceli fiziksel aktivite, sıcak banyo işe yarayabilmektedir. Gene istirahat sırasında bilgisayar oyunu, bulmaca gibi mental aktiviteyi arttırıcı uğraşlar önerilmektedir. Ayrıca yatak odasının serin olması, rahat pijamalar kullanılması, aynı saatte uyuyup aynı saate uyanma, gündüz uyumama şeklinde düzenli bir uyku paterninin oluşturulması gibi düzenlemeler önerilmektedir. Hastaların, semptomları şiddetlendirdiği bilinen kafein, nikotin, alkol, antihistaminik, antidopaminerjik aktivite gösteren antiemetik, antipsikotik ve antidepresanlardan kaçınmaları gerekmektedir. Uzun süre istirahati gerektiren uçak yolculuğu veya sinema izlemek gibi sedanter aktiviteler sabah saatlerinde, ev işi veya egzersiz gibi şikayetleri azaltan aktiviteler ise günün geç saatlerinde yapılabilir. Medikal ozon tedavilerinin de rahatsızılığı kontrol altına almada olumlu sonuçları vardır.

İlaç Tedavisi

Hafif semptomları olan hastalarda farmakolojik olmayan tedavi işe yarasa da, orta-ileri düzeyde şikayetleri olan hastalarda çoğunlukla medikal tedaviye ihtiyaç duyulur.Tedavinin ana amaçlarından biri, uygun ve arzulanan zamanlarda, yeterli ve restoratif uykuyu sağlamaktır.Huzursuz bacak sendromunda ilk kullanılan dopaminerjik ilaç levodopadır (dekarboksilaz inhibitörü ile). Olabildiğince düşük doz başlanıp, ihtiyaca göre yavaş yavaş doz arttırılması önerilir. Yaklaşık 4 hafta içinde semptomlarında anlamlı düzelme sağlamaktadır.Dopaminerjik ajanlarda gözlenen en sık yan etki, bulantı-kusma, dispepsi gibi gastrointestinal sistem yan etkileridir. Parkinson hastalığında kullanılan dozların ancak %10-20’si kullanıldığı için, diskinezi gibi ciddi yan etkiler beklenmez. Gabapentin, randomize kontrollü çalışmalarla bu hastalıkta etkinliği ispatlanmış bir moleküldür. Özellikle hafif şiddetteki, ağrılı olarak algılanan, ağrılı periferik nöropatinin eşlik ettiği hastalarda iyi bir alternatiftir.

Bu makale 16 Aralık 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Nurten Küçükçakır

Uzm.Dr. Nurten Küçükçakır, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak 2006 yılında tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, yine aynı fakültede yapmış ve 2012 yılında Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanı olmuştur. Dr Yaşar Eryılmaz Ağrı Doğubeyazıt Devlet hastanesi’nde mecburi hizmetini tamamladıktan sonra bir süre Balıkesir Devlet Hastanesinde görev almıştır. 2014 yılından bu yana Bursa Romatem Fizik Tedavi Hastanesinde çalışmaktadır. Yaklaşık 3 yıldır hem aktif poliklinik hizmeti sunmaya devam etmekte hem de Bursa Romatem Hastanesi Başhekimi olarak görev yapmaktadır.  Beyin felci ve omurilik felci hastalarında yüksek teknoloji robotik rehabilitasyon, hidroterapi, ergoterapi ve egzersiz programlarıyla çocuk ve erişkin hastaların tedavisinde deneyim ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Etiketler
Huzursuz ayak sendromu
Uzm. Dr. Nurten Küçükçakır
Uzm. Dr. Nurten Küçükçakır
Bursa - Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Facebook Twitter Instagram Youtube