HAYIR Diyebilmek

Klinik Psikolog Sena Tunç
Klinik Psikolog Sena Tunç
6 Ekim 20101584 görüntülenme
Randevu Al
HAYIR Diyebilmek

Anne babamızdan öğrendiklerimiz, yetiştirilme tarzımız kendi ihtiyaçlarımızdan çok başkaları tarafından sevilmek ve önemsenmek ihtiyacı ile onları memnun etmeye yönelik davranmamıza sebep olmuştur. Çevremizdeki ilişkide olduğumuz kişilerle çatışırsak; onların fikirlerine karşı çıkarsak bize kızacaklarına, bizden uzaklaşacaklarına inanırız ki bu durum bazen gerçekleşir. Kimi zaman risk altına girmek yerine duygularımız, seçimlerimiz, haklarımız konusunda diğerleriyle uyum içinde olmak daha kolay bir yol olarak görülür. Eğer insanlarla iyi geçinirsek, uyumlu olursak, değer verileceğimizi, sevileceğimizi düşünürüz. Ancak kendimizi, insanları devamlı memnun etmeye çalışan, davranışlarıyla onları doğru-yanlış sürekli onaylayan konumda bulduğumuzda da, taşıdığımız yüklerden şikayet etmeye başlarız. Kendimiz için talepte bulunmamak bu yaşamda değersiz olduğumuzu hissetmemize ve haklarımızı, duygularımızı, düşüncelerimizi savunamaz hale gelmemize yol açar.

Girişken, atılgan (assertive) bir birey olarak kendimizi öne çıkarıp; kim olduğumuzu, ne istediğimizi, yaşantıladığımız ilişki kalıplarında neye ihtiyacımız olduğunu karşı tarafa bildirdiğimiz zaman kendimizle barışma, kendimizi değerli hissetme yoluna girmişiz demektir. Bu tutum agresiflik, iticilik ve karşı tarafı reddetme anlamına gelmez.

Öncelikle;

*Bu kadar iyi olmayı bırakın.
*Gerçekte ne hissediyorsanız ve ne düşünüyorsanız söyleyin.
*Gerçek, açık ve dürüst olmak diğer insanların sizden beklediklerini düşünüp ona uygun davranmaktan çok daha basit ve kolaydır.
*Diğer insanların da aynı sizin gibi karşı fikirlere sahip olmaya ve bunları açıkça
ifade etmeye hakları vardır
*Kendinize, katılmadığınız bir fikire ve bunu açıklıkla söylemeye, kendiniz için
gerektiğinde karşı çıkmaya izin verin. Ve aynı hakkı karşınızdakine de tanıyın. Bu
varolmanın, gerçek ve sağlıklı bir ilişkinin altın kurallarındandır.
 

Eğer kendinizi seviyorsanız ve saygı duyuyorsanız, bir diğer anlamda “ben” diyebiliyorsanız; bu ilişkilerinizin sağlıklı devam etmesinde de yeterli olacaktır. Sizi seven insanlar, sizi gerçekten tanıyan ve kabul eden insanlardır. Bu ilişkilerde çok büyük çatışmalar yaşanmaz, yaşansa da çözümlenebilir. Çünkü ancak gerçek kişilikler gerçek çözümlere yol alabilir.

Atılgan ve girişimci olun; kendiniz için bir şeyler yapın. Şimdi buradasınız ve gerçeksiniz. Dünyanın bunu bilmesine izin verin. Hayır diyemeyen insanların ihtiyaçları ve yapmalarının gerekli olduğunu düşündükleri şeylerle ilgili kafaları çok karışıktır. Bu tür insanlar için “Hayır” kötü, çirkin bir kelimedir. Eğer hayır derlerse diğer insanların onları sevmeyeceklerine, reddedeceklerine inanırlar. Oysa ki hayır diyebilmek kendimize duyduğumuz saygının net bir ifadesidir. Bunu yapabilmek kendi ihtiyaçlarımızı göz önüne alabildiğimizi gösterir.

Hayır diyemeyen kişiler diğerlerinin komutuyla dans etmektedirler; müziği kendi içlerinde duymaz, hissetmezler. Figürleri başkalarının istediği figürlerdir. Başkalarının çizdiği sınırlı alanda dans etmeye çalışırlar. Hayır diyemeyen kişiler de diğerlerinin kendi kafalarından geçen müzikle dans etmelerini beklerler. Ancak bu mümkün değildir. Kendi ihtiyaçlarımızı ancak biz belirleyebilir, biz talep edebilir ve biz karşılayabiliriz.

Kafanızın içindeki ezgiyle dans edin. Duyduğunuz müziğe sahip çıkın.
Sizden istenen şeyi yapmak istemiyorsanız net olarak “Hayır” deyin.
“Evet” dediğinizde gerçekten bunu istediğinizden ve karşılığında bir şeyler beklemediğinizden emin olun.
“Hayır” diyemeyenler saygı görmezler. Diğerleri bu kişilere önemsiz, değersiz davranırlar. İnsanlar kimi zaman “Hayır” kimi zaman da “Evet” cevabı aldıklarında “Hayır”’ı saygıyla karşılar ve bu cevapları gerçek istekler olarak algılarlar.

Duygularınızı net ve açıkca ifade edin. Açık ve net bir “Hayır”a insanların ne denli saygı göstereceğine şaşıracaksınız ve kendinizi çok daha değerli ve iyi hissedeceksiniz.

Etiketler

AnneBabaSaygıHayırFikir çatışmasıİnsanlara hayır diyememekHayır demekte zorlanmahayırdiyebilmek

Yazar Hakkında

Klinik Psikolog Sena Tunç

Klinik Psikolog Sena Tunç

Klinik Psikolog Sena Tunç, Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Kocaeli Üniversitesi “Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik“ bölümünden Yüksek Onur Belgesi ile mezun olmuştur. Üsküdar Üniversitesi “Klinik Psikoloji” alanında yüksek lisansını ise 3,60 mezuniyet ortalaması ile Yüksek Onur Belgesi ile tamamlamıştır. Klinik Psikoloji yüksek lisansı bağlamında "Çocuk Psikopatoloji" "İleri Psikopatoloji" "Bilişsel Davranışçı terapi" "Aile ve Çift terapisi" "Pozitif Psikoterapi" derslerini ve Klinik Süpervizyon dersini ise “Psikodinamik Terapi” yöneliminde başarıyla tamamlamıştır.

Yetişkin danışanlara uygulamaya yönelik aldığı;
• Prof. Dr. Hakan Türkçapar önderliğinde Bilişsel Davranışçı Terapide Değerlendirme ve Yapılandırılmış Görüşme Eğitimi,
• Prof. Dr. Hakan Türkçapar önderliğinde Bilişsel Davranışçı Terapide Kuramsal/Temel Eğitimini “Depresyonda Bilişsel Davranışçı Terapi , Anksiyete Bozukluklarında Bilişsel Davranışçı Terapi, Panik Bozukluklarda Bilişsel Davranışçı Terapi, Obsesif Kompulsif Bozukluklarında Bilişsel Davranışçı Terapi, Sınav Anksiyetesinde Bilişsel Davranışçı Terapi, Yaygın Anksiyete Bozukluğunda Bilişsel Davranışçı Terapi, Sosyal Anksiyete Bozukluğunda Bilişsel Davranışçı Terapi, Post Travmatik Stres Bozukluğunda Bilişsel Davranışçı Terapi, Somatoform Bozukluklarda Bilişsel Davranışçı Terapi, Özgül Fobide Bilişsel Davranışçı Terapi Temel Eğitimini” tamamlamıştır.
• Türk PDR Derneği Onaylı Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi Eğitimini
• Gülsüm Tangız Psikoloji Eğitim Akademisinden “İntihar Yönelimli Danışanlarla Çalışmak”
• Gülsüm Tangız Psikoloji Eğitim Akademisinden “Rüya Yorumu ve Psikoterapi’de Kullanımı” eğitimlerini başarıyla tamamlamıştır.
• Dr. Sinan Güzel ve Dr. Haluk Alan önderliğinde Hipnotik Yeniden İşleme Terapisi eğitimini tamamlayıp travma, anksiyete bozuklukları vb durumlarda çalışma etkinliğini artırarak HYT terapisti ünvanını kazanmıştır.
• Prof. Dr. Alp Karaosmanoğlu önderliğinde ISST Onaylı Uluslararası “Şema Terapi” "Şema Terapinin Borderline & Narsistik Kişilik Bozukluklarında Uygulanması" eğitimini başarıyla tamamlamıştır.

Çocuk ve Ergen danışanlara uygulamaya yönelik aldığı;
• “Samsun Üniversitesi Onaylı Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Teorik Eğitimi,
• Samsun Üniversitesi Onaylı Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Süpervizyon Eğitimini
• Sarı Psikolojik Danışmanlıktan Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi” Eğitimi,
• Korto Psikoloji'den “Oyun Odasında Uygulamaya Yönelik (Boşanma, Kayıp ve Yas, Öfke, Kaygı ve Korku, Özgüven, Yeniliklere Uyum, Travma, Tuvalet Problemleri, Kronik Hastalıklar)”konularını içeren 10 haftalık eğitim,
• Prof. Dr. Seval Erden Çınar önderliğinde “BDT Temelli Yaklaşım ile Çocuk ve Ergenlerde Duygu Düzenleme Becerilerini Geliştirme” eğitimi,
• Türk PDR Derneği Onaylı Çocuk Objektif Değerlendirme Testleri (Bender- Gestalt Testi, Gessel Gelişim Testi, Okula Hazırlık Testi, Frostig Gelişimsel Görsel Algı Testi, Ankara Gelişim Envanteri, D2 Dikkat Testi, Metropolitan Testi, PeaBody Kelime- Resim Testi, Porteus Labirentleri Testi- Kent EGY, Good Enough Harris – Bir İnsan Çiz testi) eğitimini başarı ile tamamlamıştır.
• Akansel Eğitim Danışmalık'tan "Çocuk ve Ergenlerde Medya Bağımlılığı" konusunda başarı sertifikası almıştır.
• Akansel Eğitim Danışmalık'tan "Aile İçi İletişim" konusunda başarı sertifikası almıştır.

Kocaeli Üniversitesinde Eğitim Bilimleri bölümünün projelerinde ve kongrelerinde yer alarak belgelendirilmiştir.

 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler