“Hayır Diyebiliyorum!”: Travma Sonrası Sınır Farkındalığını Oyunla Güçlendirmek


1. 'Hayır' Demek Neden Zordur?
Tacize uğramış çocuklar, çoğu zaman korku, baskı ya da manipülasyon altında sınırlarını koruyamamış olabilir. Bu durum çocukta 'hayır dersem başıma kötü bir şey gelir' düşüncesini yerleştirir. Oyun terapisi, bu düşünceyi dönüştürmek için güvenli bir deneyim alanı sunar.
2. Oyun Yoluyla Sınır Deneyimi
Kuklalarla oynanan senaryolarda çocuk, istemediği temaslara 'hayır' diyerek, sınırlarını ifade etmeye başlar. Örneğin, bir oyuncak diğerine sarılmak istediğinde, çocuk 'hayır' deme hakkını kullanarak olumlu pekiştirme alır. Bu deneyim, gerçek hayat için bir prova niteliği taşır.
3. 'Baloncuk Alanı' Oyunu
Çocuk kendi çevresinde hayali bir baloncuk alanı çizer. Bu alanın içine sadece izin verdiği kişiler girebilir. Bu oyunla çocuk, kişisel alanını tanımlar, izinsiz girişleri fark eder ve sınır belirlemenin duygusal güvenlik sağladığını deneyimler.
4. İzin Alma - İzin Verme Çalışmaları
‘Sana sarılabilir miyim?’, ‘Yanında oturabilir miyim?’ gibi sorularla çocuğun onay verme ya da reddetme hakkını tanıyan senaryolar uygulanır. Bu çalışmalar, hem bedensel hem duygusal sınırları pekiştirir.
5. Ailenin Rolü
Aile, çocuğun sınır koyma becerisini destekleyecek şekilde yetiştirme anlayışı geliştirmelidir. ‘Hayır dediğinde saygı göstermek’, çocuğun kendine güvenini artırır. Ebeveynler, çocuklarının isteklerini küçümsemeden dinlemeli ve onlara kendi kararlarını ifade etme fırsatı vermelidir.
6. Terapi Sürecinde Güçlü Benlik İnşası
‘Hayır’ diyebilmek, benliğin güçlendiğini gösteren önemli bir adımdır. Terapist, çocuğun her sınır belirlemesini olumlu geri bildirimle desteklemelidir. Bu süreç, çocuğun kendini koruma, seçme ve ifade etme becerilerinin gelişmesine katkı sağlar.
Travma sonrası sınır farkındalığı, oyun terapisi aracılığıyla yeniden inşa edilebilir. ‘Hayır’ demeyi öğrenen çocuk, kendi benliğine sahip çıkar, ilişkilerinde daha güvende hisseder ve gelecekteki ihlallere karşı direnç kazanır. Terapist olarak çocuğa bu hakkı tanımak, onun içsel gücünü uyandırmak demektir.
Hazırlayan: Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz