Doktorsitesi.com

Hamilelik sonrası meme estetiği

Prof. Dr. Ahmet Karacalar
Prof. Dr. Ahmet Karacalar
23 Mayıs 2010451 görüntülenme
Randevu Al
Hamilelik sonrası meme estetiği

Doğum sonrası meme deformasyonları estetik görüntü açısından psikolojik sıkıntı yaratması yanısıra sağlık sorunlarına da neden olabilir. Hamilelik sırasında sürekli büyüyen meme dokusu ve derisinin genişlemesi  süt verme döneminde daha da hızlanabilir. Süt vermenin sona ermesinden bir süre sonra, memelerde oluşan değişim her annede aynı değildir. Bazı annelerde meme dokusu küçülmesine rağmen, çatlamış ve genişlemiş deri bu küçülmeye ayak uyduramaz. Özellikle üst bölümü boş ve daha çok altta toplanmış sarkmış meme görüntüsü ortaya çıkar.

Bazı annelerde ise meme derisi yanısıra meme dokusu da küçülmeye ayak uyduramaz. Sarkık fakat büyük meme görüntüsü ortaya çıkar.  Meme büyüklüğü sadece estetik bir sorun değil bedeni tehdit eden fonksiyonel bir sıkıntı kaynağıdır. Bedenin ağırlık merkezini değiştirdiği için boyun,sırt ve bel kaslarına,eklem ve kemiklere aşırı yükleme yapar. Ağrı yanında boyun fıtıkları için hazırlayıcı bir ortam hazırlar. Özellikle yaş ilerledikce osteoporoz oluşumu ile birlikte sorun derinleşir.    Bu kişiler yeterince aktif olamadıkları ve spor yapamadıkları için şişmanlamaya eğilim gösterirler. Bu nedenle meme küçültme ameliyatlarını ileri yaşlara saklamak doğru değildir. 

 Meme büyüklüğünde domino taşı etkisi olarak adlandırabileceğimiz bir etki ile, memeyle başlayan sorun bağlantılı beden bölümlerine de yayılır ve topyekün bir beden ve sağlık sorunu haline döner. Bedenin ağırlık merkezi öne kaydığından bunu dengelemek için bedenin arkasında ki ağırlıkların arttırılması amacıyla, boyun,sırt ve bel açılarını değiştirir. Boyun,sırt ve bel ağrıları başlamıştır. Omuzlarda sütyen askı çukurları gözükür. Meme altı ekzeması ve mantar gibi hastalıklarla sorun derinleşir.

İleri yaşlara ve özellikle menopoz sonrası dönemde osteoporoz ile  birlikte büyük memenin verdiği hasar derinleşir.  Özellikle boyun omurlarındaki ciddi sorunlar sinir sıkışmalarına, ellerde uyuşma ve güç kaybına götürür. Bu sorunlar oluşmadan  büyük memenin küçültülmesi bir gerekliliktir.

 Meme küçültme operasyonları sonrası değişim çarpıcıdır. Kişi yüklerinden kurtulduğu için boyu daha uzun görünür, beden postürü düzelir.  Bedenin üst ve alt yarısı arasındaki denge ve uyum sağlandığı için tüm beden estetiği gelişir. Kişi daha hareketli  bir hale gelir, bu da daha fazla enerji ve daha fazla yağ yakımı demektir. Ağrıları önemli ölçüde kaybolur. Hijyen sorunları ortadan kalkar.

 Meme küçültme teknikleri arasında en popüleri lollipop tekniğidir. Bu teknikte bütün şekillendirme ve kaldırma işlemleri deri zarfı altında yapılır. Deri fazlası az izle çıkartılır. Geriye kalan izlerden birincisi doğal olarak var olan kahverengi-beyaz hattın içinde kalırken, ikincisi lollipop şekerin çubuğu olarak aşağıdaki kıvrıma kadar uzanır.  Bu teknik ile alfa meme olarak adlandırılan ideal meme şeklini vermek mümkündür.

  Dunat olarak bilinen bir  yöntemde ise, sadece meme başı çevresindeki kahverengi-beyaz hattan işlem yapılır. Sınırlı küçültmelerde ya da asmalarda kullanılabilecek bir yöntemdir. Bu teknikle elde edilen meme şekli daha basık ve yuvarlaktır. Özellikle meme başı büyük olan hastalarda, sınırlı dikleştirme için uygun olabilir. Ters T tekniği, çok büyük memelerde yapılan bir küçültme işlemidir.  Kahverengi-beyaz hat dışında, meme ortasında ve meme altı kıvrımda iz bırakan bir yöntemdir. Özellikle genç bayanlarda fazla tercih edilmemelidir. İleri yaşlar için tercih edilebilir, çünkü sağlık sorunu olarak meme büyüklüğü,  estetik sorunun önüne geçer. Bu teknikte lolipop tekniği kadar olmasa da, iyi sonuçlar elde edilebilir. 

Etiketler

EstetikMeme estetiğiSarkma

Yazar Hakkında

Prof. Dr. Ahmet Karacalar

Prof. Dr. Ahmet Karacalar

Prof. Dr. Ahmet Karacalar, estetik, plastik ve rekonstrüktif cerrahi alanında bilimsel derinliği sanatsal bakış açısıyla birleştiren, ulusal ve uluslararası alanda saygınlığıyla öne çıkan seçkin bir hekimdir; Ege Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde edindiği güçlü akademik altyapıyı Hollanda ve İngiltere’deki ileri düzey eğitimlerle taçlandırarak modern estetik cerrahinin öncülerinden biri hâline gelmiş, özellikle yüz gençleştirme, vücut şekillendirme, lipödem cerrahisi, superdry liposuction teknikleri ve rekonstrüktif cerrahi uygulamalarında geliştirdiği yenilikçi yaklaşımlarla binlerce hastanın yaşam kalitesini yükseltmiştir. 25 yılı aşkın mesleki deneyimi boyunca estetik cerrahiyi yalnızca fiziksel bir dönüşüm olarak değil, bireyin psikolojisini, özgüvenini ve yaşam enerjisini yeniden yapılandıran bütüncül bir süreç olarak ele alan Prof. Dr. Ahmet Karacalar; çok sayıda uluslararası bilimsel makale, klinik araştırma ve akademik çalışmanın birinci yazarı olmasının yanı sıra “Lipödem: Evrimsel Bir Uyumsuzluk”, “Estetik Cerrahi ve Külkedisi Masalı” ile “Amazonlar ve Anaerkinin Çığlığı” gibi ses getiren kitaplarıyla estetik cerrahiyi tıp, felsefe ve sanat perspektifiyle harmanlayan özgün bir vizyon ortaya koymaktadır. İstanbul’da hastalarına kişiye özel estetik çözümler sunan Prof. Dr. Ahmet Karacalar, doğal görünümü, fonksiyonel mükemmeliyeti ve etik hekimlik anlayışını merkeze alarak estetik cerrahide güven, kalite ve sürdürülebilir memnuniyetin simgesi olmaya devam etmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.