Doktorsitesi.com

Hafta hafta gebelik: 28. hafta

Op. Dr. Deniz Gökalp
Op. Dr. Deniz Gökalp
27 Ekim 2014271 görüntülenme
Randevu Al
Hafta hafta gebelik: 28. hafta

Bebeğiniz nasıl gelişiyor:

Bu hafta bebeğiniz 1-1,2  kg oldu ve  boyu da 37 santimetre kadar ! Artık gözlerini kırpabilir. Görme yeteneği giderek gelişirken, beyninde milyarlarca nöron gelişmektedir.

Sizin hayatınız nasıl  değişiyor:

Son düzlüğe geldiniz! Üçüncü trimester yani son üçaylık  dönem, bu hafta başlar. Bu üç aylık dönemde yaklaşık beş-altı  kilo daha alacaksınız.

Bu haftadan itibaren  doktorunuz sizi muhtemelen artık iki haftada bir görmek isteyecek . Daha sonra, 36. Haftada, haftalık ziyaretlere başlayacaksınız. Glukoz tarama testi  sonuçlarınız yüksekse ve henüz  yaptırmadıysanız, size 3 saatlik glukoz  tolerans testi önerilecektir. Eğer kan grubunuz Rh negatif ise , bebeğinizin kan hücrelerine saldırabilen antikorlar geliştirmenizi önlemek için size " indirekt Coombs testi" ve takiben  Rh immün globulini enjeksiyonu yapılacaktır. (Eğer bebeğiniz Rh pozitif ise, doğumdan sonra bu enjeksiyon tekrarlanacaktır) Eğer eşiniz de sizin gibi Rh negatif kan grubuna sahipse bu teste ve enjeksiyona gerek yoktur.                                                          

Preeklampsi hakkında :

Preeklampsi hamile kadınların yüzde 3 ila 8’ini etkileyen , kompleks mekanizmalı  bir bozukluktur. Hamileliğin 20. haftasından sonra yüksek kan basıncı ve idrarda protein olması durumunda ( normalde idrarda protein bulunmaz) preeklampsi teşhisi koyulur. Preeklampsili kadınların çoğunda, bu durum gebeliğin sonuna doğru, yani miada yakın  bir dönemde gelişir  ve hem  kendileri hem  bebekleri uygun bir bakımla iyileşir. Fakat preeklampsi ciddi düzeydeyse, annenin  birçok organını etkileyebilir,  hatta hayatı tehdit eden sorunlara yol açabilir. İyileşmenin tek yolu, doğumdur.

Preeklampsi belirtileri nelerdir?

Preeklampsi, aniden belirebildiği için semptomların bilincinde olmak çok önemlidir. Aşağıdaki uyarı işaretlerinden herhangi birisini fark ederseniz,  doktorunuzu derhal arayın:

Yüzünüzde şişme ya da gözlerinizin çevresinde şişlik, ellerinizde hafif derecenin üstünde şişme veya ayaklarınızda ya da bileklerinizde ciddi veya ani şişme

Hızla kilo alımı ( haftada iki kilodan daha fazla )

Ciddi ya da geçmeyen baş ağrısı

Çift görme, bulanık görme veya noktalar ya da yanıp sönen ışıklar görme dahil olmak üzere görmede  değişiklikler, ışığa karşı hassasiyet veya geçici görme kaybı

Üst karında ( kraciğer veya mide tarafında) yoğun ağrı ya da hassasiyet

Bulantı ve kusma

Preeklampsi, özellikle erken safhalarda, belirti vermeyebilir  ve bazı semptomlar size normal hamilelik şikayetleri gibi görünebilir. Bu nedenle, doktorunuza olan gebelik takibi ziyaretine kadar sizde bu durumun olduğunu  anlamayabilirsiniz. Düzenli doğum öncesi kontrollere gitmenin çok önemli olmasının sebeplerinden biri budur.

Preeklampsi geçirme riskinin yüksek olduğu durumlar nelerdir?

İlk hamilelik sırasında preeklampsi gelişmesi daha yaygındır. Bununla beraber, ilk hamilelikte preeklampsi gelişirse sonraki hamileliklerde tekrar geliştirme olasılığınız artar. Diğer risk faktörleri aşağıdakileri gibidir:

Kronik Hipertansiyon olması

Bazı kan pıhtılaşması bozuklukları, diyabet, böbrek hastalığı veya lupus gibi bir otoimmün hastalık olması

Yakın bir akrabada preeklampsi olması (örneğin, anne, kız kardeş,  teyze)

Obez olmak (vücut kitle indeksinin 30 ya da daha fazla olması)

Çoğul gebelikler

20 yaştan küçük ya da 40 yaştan büyük olmak

Preeklampsiye yakalanmayı önlemenin yolu var mı?

Bu alanda birçok araştırma yapılmasına rağmen, preeklampsinin nasıl önlenebileceği tam olarak bilinmemektedir. Ekstra kalsiyum, vitamin veya düşük dozda aspirin almanın önleyici olup olmadığı  bazı çalışmalarda incelenmişse de, elde edilen çıkan sonuçlar net değildir. Muhtemelen yapılacak en iyi şey, iyi bir hamilelik bakımı almak ve doğum öncesi ziyaretlerinizi aksatmamaktadır. Her ziyarette, doktorunuz kan basıncınızı ölçecek ve gerekli gördüğünde idrarınızda protein olup olmadığını kontrol edecektir.

Huzursuz bacakları rahatlatmak:

Hamile kadınların yüzde 20’si hamileliklerinin son birkaç ayında, alt bacaklarında nahoş bir huzursuzluk hissi duymaya başlar. Bu his, doğum yaptıktan birkaç hafta sonra geçebilir.  Rahatlamak için aşağıdaki ipuçlarını deneyin:

Semptomlarınızı kötüleştirebilen kafeinden ve antihistaminik ilaçlardan (allerji ilaçları) uzak durun.

 Her gün uygun miktarda egzersiz yapın. (Fakat çok yorucu egzersizlerden kaçının; bunlar semptomlarınızı ağırlaştırabilir.)

Bacaklarınızı germeye ya da bacaklarınıza masaj yapmaya çalışın. Bacaklarınızın üstüne sıcak ya da soğuk su torbası koyun veya ılık ya da soğuk duş alın. 

Neden uyurken sol yana yatmam gerekiyor?      

Aslında sağınıza yatıp uyumanın zararı yoktur, ama sol tarafınıza doğru uzanmak ya da sola doğru yan yatmak,  uygun kan dolaşımını sağlamanın en iyi yoludur. Kanı vücudunuzun alt kısmından  kalbinize geri götüren  ana toplardamar , omurganızın sağ tarafının içinden geçer ve büyüyen rahminiz, sırt üstü uyuduğunuzda bu damara baskı yapabilir. Önce sizin tansiyonunuz düşer, soğuk terleme, fenalaşma hissi ve hatta bulantı olabilir, takiben bebeğe giden kan akımı etkilenebilir.  Gece uyanınca sırt üstü düz bir şekilde yattığınızı fark ederseniz, paniğe kapılmayın: Uyurken bu durum gerçekleşirse  rahatsızlık hissedip, hiç farkında olmadan  pozisyonunuzu değiştirirsiniz

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Etiketler

Gebeliğin 28 haftasıHamileliğin 28 haftası28 haftada bebek gelişimiNeden uyurken sol yana yatmam gerekiyor?Preeklampsiye yakalanmayı önlemenin yolu var mı?Preeklampsi belirtileri nelerdir?

Yazar Hakkında

Op. Dr. Deniz Gökalp

Op. Dr. Deniz Gökalp

1994 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başlayan tıp eğitimi yolculuğu, 2000 yılında tıp doktoru unvanı alarak başarıyla tamamlandı. Ardından, 2004 yılında Ankara Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Hastanesi'nde gerçekleştirdiği ihtisas eğitimi sonucunda, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı oldu. 2005 yılında, Acıbadem Kadıköy Hastanesi'nin Jinekoloji Ünitesi ve Tüp Bebek Merkezi'nde tam zamanlı olarak Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı unvanıyla göreve başladı. 2006 yılında "Tüp Bebek ve Üremeye Yardımcı Teknikler" eğitimini tamamlayarak, Sağlık Bakanlığı'ndan sertifikasını aldı. 2007 yılında, Acıbadem Hastanesi Tüp Bebek Merkezi'nde, genç kursiyer hekimlerin tüp bebek eğitiminde görev alma fırsatı buldu. Acıbadem Hastanesi'ndeki 6,5 yıllık görev süresi boyunca, hem Türk hem de yabancı uyruklu hastalarına en iyi sağlık hizmetini sunarak, özellikle kısırlık , üremeye yardımcı tedaviler ve natürel doğum konusundaki uzmanlığını pekiştirdi.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.