Gözün Kırma Kusurları Nelerdir?
Oldukça eşsiz bir fotoğraf makinası gibi çalışan gözün karşıdan gelen görüntüyü retinanın görme merkezinde odaklayamaması durumuna; gözün kırma kusurları denmektedir. Bu kırma kusurları; miyop, hipermetrop ve astigmatizma olarak sınıflandırılmaktadır.
Lazerle göz kusurlarının düzeltme operasyonu nedir? Nasıl yapılır?
Halk arasında göz çizdirme olarak bilinen ve gözün kırma kusurlarını düzeltmeyi amaçlayan ameliyatlar; excimer lazer ameliyatlarıdır. Bu ameliyatlar; gözün saydam tabakası olan korneanın lazerle yeniden şekillendirilmesi sayesinde görüntünün retina üzerinde odaklanmasını sağlamaktadır. Lazer ameliyatları damla anestezisi altında uygulanmakta olup ortalama 15-20 dakika süren ameliyatlardır.
Kaç çeşit lazer operasyon yöntemi bulunur?
Korneanın kalınlığına ve yapısına göre göze uygulanabilecek lazer ameliyat yöntemleri değişmektedir. Göze uygulanan lazer yöntemleri arasında; PRK (No Touch Laser), LASİK ve SMILE yöntemleri sayılabilir. Bu yöntemlerin en iyisinin hangisi olduğu hastalar tarafından sıkça sorulmaktadır. Ancak en iyi yöntemden değil hastanın göz yapısına en uygun lazer yönteminden bahsedilebilir. Örneğin ince korneaya sahip hastalarda yüzey ablasyon yöntemi olan PRK en uygun yöntem iken yüksek astigmatizmaya sahip hastalarda LASİK daha üstün yöntem olabilmektedir veya dövüş sporu gibi göze temasın ve darbe riskinin yüksek olduğu hastalarda SMILE yöntemi çok daha güvenli olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle hastaların beklentileri, hobileri, kornea yapıları ve kırma kusurları gibi birçok etken göz önünde bulundurularak en uygun yöntem seçilmelidir.
Lazer operasyonunun herhangi bir yan etkisi var mıdır?
Ameliyat öncesi detaylı hasta muayanesi ve kornea yapısının gelişmiş cihazlarla değerlendirilmesi sonrası hastanın göz yapının lazere uygun olduğuna karar verildiyse hastaların ameliyattan sonra görme kaybı riskinin sıfıra yakın olduğunu söylemek mümkündür. Ancak hem uygulanan lazerin hem de teknoloji bağımlı yaşamların etkisi nedeniye lazer sonrası göz kuruluğu şikayetlerinin olması mümkündür. Sıklıkla ameliyat sonrası önerdiğimiz suni göz yaşı damlalarının düzenli kullanımı ve yaşam tarzı değişikliklerine dikkat edilmesi sonrası birkaç ay içinde göz kuruluğu şikayetleri yok denecek kadar aza inmektedir. Ayrıca hastaların göz ovalama alışkanlığı varsa lazer sonrası korneaya hasar verilmemesi için bu alışkanlıktan vazgeçmeleri, özellikle ilk günlerde gözlere direkt su teması gibi enfeksiyon riskini arttırıcı durumlardan kaçınmaları önerilmektedir.
Lazer ameliyatı olan kişilerin ilerde katarkt ameliyatı olamayacağı doğru mudur?
Lazer ameliyatının halk arasında göz çizdirme ameliyatı olarak bilinmesinin nedeni; 1980’li yıllarda bu ameliyatın elmas bıçaklar yardımıyla kornea yüzeyine gerçekten yüzeyel kesiler yapılmasından gelmektedir. İşte bu cerrahi yöntemin uygulandığı hastalarda bazen yüzeyel kesilerin daha derin olabildiği ve katarakt cerrahisi sırasında korneada yara ayrışmaları olduğu görülmekteydi. Bu nedenle bir şehir efsanesi ortaya çıkmış ve lazer ameliyatı olanların katarakt cerrahisi olamayacağı yayılmıştır. Ancak günümüzde gelişen lazer teknolojisi ve teknikleri sayesinde lazer cerrahisi çok daha güvenle uygulanmakta ve lazer cerrahisi geçiren hastaların da yıllar sonra katarakt ameliyatları oldukça sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmektedir.
