Doktorsitesi.com

“Görüldü Atıldı”nın Psikolojisi: Dijital İhmal

Psk. Şafak Kaan Karaman
Psk. Şafak Kaan Karaman
31 Aralık 20258 görüntülenme
Randevu Al
Dijital iletişim, ilişkilerin hızını artırdı; ancak derinliğini her zaman koruyamadı. Bir mesajın okunduğunu gösteren küçük bir işaret, bazen bir ilişkinin duygusal yükünü tek başına taşıyabilir. “Görüldü atıldı” ifadesi, yalnızca cevapsız kalan bir mesajı değil; çoğu zaman hissedilen bir ihmali anlatır. Bu ihmal yüksek sesli değildir. Açık bir reddediş yoktur. Ancak belirsizlik vardır. İşte bu belirsizlik, dijital ihmali psikolojik olarak zorlayıcı kılar.
“Görüldü Atıldı”nın Psikolojisi: Dijital İhmal

Dijital İhmal Nedir?

Dijital ihmal, teknik olarak iletişimin sürüyor gibi görünmesine rağmen duygusal karşılığın verilmemesidir. Mesaj okunmuştur, kişi çevrim içidir; ancak yanıt gelmez. Bu durum, karşı tarafta bir boşluk yaratır. Çünkü iletişim kapısı tamamen kapanmamıştır ama içeride kimse yoktur.

Bu belirsiz alan, insan zihninin en zor tolere ettiği alanlardan biridir. Net bir “hayır”dan çok daha yorucudur.

“Görüldü” Neden Bu Kadar Etkiler?

Çünkü “görüldü”, fark edilmenin kanıtıdır. Mesajın içeriği bilinçli olarak görmezden gelinmemiştir; görülmüş ama karşılık verilmemiştir. Bu da kişide şu soruları tetikler:
“Önemsiz miyim?”, “Cevap vermeye değmez miydi?”, “Yanlış bir şey mi söyledim?”

Bu soruların çoğu cevapsız kalır. Çünkü dijital ihmal, açıklama sunmaz. Yorum alanı bırakır. Ve insan zihni, bu alanı çoğu zaman kendini suçlayarak doldurur.

Dijital İhmal ile Yoğunluk Arasındaki Fark

Elbette herkes her an cevap vermek zorunda değildir. Yoğunluk, yorgunluk ya da uygun zaman bulamamak anlaşılabilir durumlardır. Ancak dijital ihmal, süreklilik kazandığında farklı bir anlam taşır.

Eğer bir ilişkide bu durum tekrar ediyorsa, mesele zaman yönetimi olmaktan çıkar; ilişkiye verilen değerle ilgili bir sorguya dönüşür. Özellikle önemli ya da duygusal içerikli mesajların cevapsız kalması, ihmal hissini derinleştirir.

Dijital İhmalin Duygusal Sonuçları

Dijital olarak ihmal edilen kişi çoğu zaman geri çekilmez; aksine daha fazla düşünür. Mesajını yeniden okur, kelimeleri tartar, tonunu sorgular. Bu içsel çaba, zamanla duygusal bir yorgunluk yaratır.

Bazı kişiler bu yorgunluğu dile getirir, bazıları ise sessizce kabullenir. Ancak her iki durumda da bağ zedelenir. Çünkü ilişki, karşılıklı ilgiyle değil; tek taraflı beklemeyle ilerlemeye başlar.

Neden Bu Kadar Normalleşti?

Dijital ihmali zorlaştıran şeylerden biri de normalleşmiş olmasıdır. “Herkes böyle”, “Mesaj atmak zorunda değil”, “Abartıyorsun” gibi tepkiler, kişinin hissettiği duygunun geçersizleştirilmesine yol açar.

Oysa burada mesele mesajın kendisi değil, mesajın taşıdığı duygudur. Dijital iletişimde küçük görünen davranışlar, duygusal olarak büyük etkiler yaratabilir.

Dijital İhmal Ne Zaman Bir Sinyaldir?

Eğer bir ilişkide sürekli olarak görülüp cevaplanmıyor, duygusal paylaşımlar karşılık bulmuyor ve bu durum konuşulduğunda küçümseniyorsa, burada bir sinyal vardır. Bu sinyal, ilişkinin temas kapasitesiyle ilgilidir.

Dijital ihmal, çoğu zaman yüz yüze ilişkide de var olan bir mesafenin dijital yansımasıdır.

“Görüldü atıldı” olmak, yalnızca bir mesajın cevapsız kalması değildir. Görülüp karşılık bulmamanın yarattığı duygusal boşluktur. Bu boşluk, zamanla kişinin kendini değersiz hissetmesine neden olabilir.

Dijital çağda ilişkiler, kelimeler kadar sessizliklerle de konuşur. Ve bazen en çok şey söyleyen, hiç yazılmayan cevaplardır.

Eğer bir ilişkide sık sık “okundu ama yok sayıldı” hissi varsa, mesele mesajlaşma alışkanlığı değil; duygusal karşılıklılık olabilir.

Yazar Hakkında

Psk. Şafak Kaan Karaman

Psk. Şafak Kaan Karaman

Psikolog Şafak Kaan Karaman, Kocaeli’de hizmet veren bir psikolog olarak yetişkin ve ergen danışmanlığı alanlarında çalışmaktadır. Lisans eğitimini Psikoloji bölümünde tamamlamış olup, kaygı bozuklukları, panik atak, depresyon, travma sonrası stres, ilişkisel sorunlar ve duygu düzenleme güçlükleri üzerine yoğunlaşmaktadır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.